Doğan Öz, Hukuk Defterleri dergisinin düzenlediği panelle anıldı
Hukuk Defterleri dergisi katledilişinin 39. yılında savcı Doğan Öz anısına bir panel düzenledi.
Yurtsever Savcı Doğan Öz’ün katledilişinin 39. yılında Hukuk Defterleri dergisinin düzenlediği anma etkinliği ve “Başkanlık Tartışmaları Işığında Türkiye Nereye Gidiyor?” başlıklı panel Caddebostan Kültür Merkezinde yapıldı. Anma etkinliğine eski Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner, Doç. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ve Hukuk Defterleri Yayın Kurulu üyesi Avukat Bilgütay Hakkı Durna katıldı.
Yasama ve Yürütme gücü Başkanın elinde olacak
İlk konuşmacı olan Doç. Dr. Şule boyunsuz konuşmasında dünyada uygulanan başkanlık sistemlerinin kıyaslamasını yaparak konuşmasına başladı. AKP’nin başkanlık sistemi geldiği zaman 2 başlılığın kalkacağı argümanına karşı halihazırda bulunan parlamenter sistemin tek seçimle oluştuğu ve başbakan ve bakanlar kurulunun meclisin onayıyla görevi geldiğini belirtti. fakat başkanlık seçimlerinde meclis ve başkanlık için 2 ayrı seçimin yapıldığı ve iki farklı iradenin yönetime gelerek çift başlılığın oluşmasına sebebiyet verdiğini belirtti ve bu durumun sosyal ve siyasi olarak kırılgan yapıdaki ülkelerde ciddi krizlere gebe olduğunu belirtti.
Koalisyon hükümetlerinin ve dolayısıyla istikrarsızlığın ortadan kalkacağı argümanına karşı Latin Amerika ülkelerindeki başkanlık seçimlerinden örnekler veren Boyunsuz, birçok siyasi partinin koalisyon yaparak seçimlere katıldığını, meclis ve başkanlığın farklı siyasi parti koalisyonlarının yönetiminde olduğu için siyasi krizlere gebe olduğunu belirtti. Boyunsuz konuşmasının devamında referandumla oylanacak başkanlık sistemiyle yürütme ve yasamanın bütün yetkilerinin başkana geçeceği ve gensoru, güven oylaması gibi kontrol mekanizmalarının da ortadan kalkacağını ve meclisin yasa yapma yetkisinin elinden alınarak cumhurbaşkanlığı kararnameleri adı altında yasa yapma yetkisinin başkana verileceğini ifade etti.
1923 Cumhuriyeti bitmiştir ve geri dönülemez
Etkinliğe Hukuk Defterleri Yayın Kurulu üyesi avukat Bilgütay Hakkı Durna’nın konuşmasıyla devam edildi. Konuşmasına 1923 Cumhuriyetinin AKP eliyle bitirildiğini ve 2010 referandumundan ve 2011 seçimlerinden sonra bu durumun kesinleştiğini ve getirilmek istenen anayasa değişikliğiyle kendi rejimlerinin yerleşme sancılarını gidermek ve meşruiyet elde etmek olduğundan bahsetti. AKP’nin seçimle iktidara geldiği günden bugüne cumhuriyetin kazanımlarını yok ettiğini, yargıyı istediği gibi şekillendirdiğini fakat tam anlamıyla meşruiyet elde edemediğini bu yüzden AKP için başkanlık seçimlerinin çok önemli olduğunu belirtti. AKP’nin 17-25 Aralık operasyonlarından sonra yargıda ve HSYK’da yaptıkları değişiklikler ile İslami referansların geçerli olduğu bir yargı sistemini oturtmaya çalıştıklarını ve bunun örneklerini de Fazıl Say ve Rennan Pekünlü davalarında görülebileceğini belirtti.
Meclis boş bir kabuk haline gelecek
Son konuşmacı olan İlhan Cihaner konuşmasına Doğan Öz geleneğinin sadece Türkiye’nin son 10 yılında değil özellikle bugünlerde çok daha fazla önemli hale gelen bir geleneği, yargının hakem olma rolünü kaybettiğini belirterek başladı. Referandumun geçmesi halinde gensoru ve güven oylamasının kalkacağını, herhangi bir yolsuzluk yapması halinde beş yıl boyunca hiçbir şekilde yargılanamayacağını ancak bir dahaki seçimin beklenmesinin gerektiğini belirterek, meclisin işlevsiz hale geleceğini belirtti. Cihaner referandumda halka sunulacak başkanlık sisteminin partili başkanlık sistemi olacağını ve bunun kabul edilmesi halinde yürütmenin ve yasamanın tamamen başkanın eline geçeceğinin unutulmaması gerektiğini ifade etti.
Etkinlik, soru ve cevap bölümüyle sona erdi.