Emperyalizm Suriye'yi parçalamak istiyor... Farkındasınız değil mi?
Kamil Tekerek yazdı: Emperyalizm Suriye'yi parçalamak istiyor... Farkındasınız değil mi?
Emperyalizmin Suriye’de ne aradığı üzerine çokça yazılıp çiziliyor. Ancak tüm süreçler farklı katmanlar halinde üst üste bindikçe gerçeklik algısının yitirildiği örneklerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Hatta, ABD bile sürekli “Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız” edebiyatı yapmaktan vazgeçmiyor.
Ancak bazı gerçekleri gözden çıkartarak yola devam etmek mümkün değil.
2011’den beri, Suriye halkının deyimiyle “silahlılar”ın Suriye’deki meşru iktidara karşı, sözde özgürlük üzerinden başlattığı cihatçı huruç harekatı üzerinden yıllar geçse de bir şekilde devam ediyor.
Nasıl mı? Örnekler verelim isterseniz.
Suriye’deki direniş Halep’i geri almanın eşiğine geldiğinde, emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından başlatılan “Katil Esad çocukları öldürüyor” propagandası ile yaşam bulmaya çalışıyor bu çevreler. Hatırlarsınız, Ümran bebeğin Oscar ödüllü katiller, “Beyaz Miğferler” tarafından kurtarıldığı iddia ediliyordu. Dünya üzerindeki bütün liberaller emperyalizme tek söz etmeden “Acil barış” diye propagandaya başlamışlardı. Cihatçı katillerin de barış şemsiyesinde kendilerini kurtarmaları için…
Sonra hepsinin yalan olduğu açığa çıktı. Ümran bugün ailesi ile Halep’te mutlu bir şekilde yaşıyor. Ailesi Esad yönetimine bağlılığını bildiriyor.
Devam edelim mi?
Geçtiğimiz yıl içerisinde, Suriye Ordusu, ülkenin doğusundaki Deyrezzor kentini IŞİD’den almaya dönük hamle yaptığında ABD uçakları tarafından acımadan bombardımana uğramıştı. Altmıştan fazla Suriye askeri yaşamını yitirmişti.
ABD sonrasında, “yanlışlıkla oldu özür dileriz” diyerek timsah gözyaşları dökse de olan oldu. IŞİD o dönem paçayı kurtarmayı başardı.
Geçtiğimiz aylarda, Suriye Ordusu’nun Palmira’nın doğusuna ilerlemesini durdurmak ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) alelacele Tebka’yı almasını sağlamak için Hama’da ve Şam’da cihatçıların başlattığı saldırılara ne demeli?
Nedense hep aynı şey oluyor değil mi? Suriye Ordusu ve müttefikleri ne zaman bir yerde ilerleme kaydetseler, ABD’nin kendisi ya da desteklediği unsurlar harekete geçiyorlar.
Gelelim ABD’nin İdlib yalanlarına. Suriye Ordusu’nun Han Şeyhun kasabasında cihatçı liderleri hedef alan saldırısını kimyasal saldırı diye lanse eden ABD, Şayrat Hava Üssü’nü Tomahawk füzeleri vurmuştu. Hatırlıyoruz değil mi? Şimdi ABD’li gazeteciler tarafından kimyasal silah saldırısı olmadığını ve bunun ABD tarafından uydurulmuş bir yalan olduğu yazılıyor.
Geçtiğimiz hafta, Suriye Ordusu’nun Rakka’nın güneyindeki kendi topraklarına dönük IŞİD karşıtı harekatı esnasında, Akdeniz’deki uçak gemisinden kalkan Amerikan F-18 savaş uçağının bir Suriye uçağını düşürmesine ne demeli? ABD burada hemen kendi müttefiki SDG’nin mevzilerinin saldırıya uğradığı yalanına sarıldı. Ama bu da tutmadı.Suriye Ordusu Rakka’nın güneyindeki kritik bazı bölgeleri IŞİD’den geri almayı başardı.
Benzeri olayları Suriye’nin güneyinde, Ürdün sınırında, Irak sınırında ve Golan tepelerinde de görmekteyiz. Emperyalizm ne zaman sıkışsa ya IŞİD, ya başka cihatçı örgütler, ya İsrail sürekli yardıma koşuyor.
Ancak Suriye direnişi mevzilerini ilerlettikçe, emperyalizmin saldırgan yüzü bir kere daha açığa çıkıyor.
Son günlerde Beyaz Saray eliyle başlatılan ve Pentagon tarafından devam ettirilen, “Suriye’nin kimyasal silah saldırısı yapacağı” propagandası tam da bununla ilgili olarak değerlendirilmeli.
Dolayısıyla, Suriye’de mücadele de yeni bir evreye giriyor.
Mesele tam da bunun büyük bir turnusol kağıdı olduğu görmek, dile getirmek ve Ortadoğu’daki emekçi halkların kurtuluş mücadelesinin anti-emperyalizmde olduğunun altını çizmektir.
Tersi durumda ise çizgilerin artık çok belirgin ve net bir şekilde çizildiğini görmek zorundayız. Herkes artık çizginin ne tarafında olduğuna karar versin bir zahmet.
Dolayısıyla bir kere daha yazıyoruz:
Emperyalizm Suriye’yi parçalamak istiyor… Farkındayız değil mi?