Erdoğan: Başkanlığı kendim için isteyecek kadar karaktersiz değilim
Tayyip Erdoğan, 'EVET' kampanyası için düzenlendiği mitinglerin ilkine Kahramanmaraş'ta başladı.
Körfez ülkelerine yaptığı bir dizi resmi temasların ardından Türkiye’ye dönen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anayasal sınırlarını çiğneyerek yürüteceği ‘EVET’ kampanyası için düzenlendiği mitinglerin ilkine Kahramanmaraş’ta başladı.
Erdoğan, burada katıldığı “toplu açılış” töreninde yaptığı konuşmasında yine idam taleplerine yanıt verdi, “Şimdi hedef ilk etapta 16 Nisan’da evet oylarını halletmek. Bunun arkasından parlamentoda inanıyorum ki, bu konu gündeme gelecektir. Ve parlamentodan bunun geçeceğine de inanıyorum. Parlamentodan geçmesi halinde bana geldiğinde ben onu onaylarım. Çünkü bunu onaylamak boynumun borcudur.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 16 Nisan’da referanduma sunulacak başkanlık sistemi için “Şahsımın projesidir” derken, kendisi için istediği iddialarına da “Ben o kadar karaktersiz değilim” diyerek tepki gösterdi.
Erdoğan’ın konuşmasından bazı satırbaşları şöyle:
“En büyük tepki Maraş’tan gelir”
Kahramanmaraş’ın mert evlatlarını, kadirşinas insanlarını gönülden selamlıyorum. Bu şehrin insanları kendi iradeleriyle organize olmuş ve kendi bileklerinin hakkıyla düşmanı bundan 97 yıl önce 12 Şubat 1920’de bağırlarından söküp atmıştır. Sütçü İmam’ın attığı o ilk kurşunla Rıdvan Hoca’nın nefes vererek o harladığı hürriyet ateşini bayrağına ezanına yönelik her saldırıda tekrar yükseltmiştir. Bugünde milletimize bir musibet gelirse buna en büyük tepki inanıyorum ki Kahramanmaraş’tan gelir.
“Allah’a bunun hesabını veremem”
Bugün burada 569 milyon; yani 569 trilyon lira bedeli olan eserlerin resmi açılışını yapıyoruz, hayırlı olsun. Kahramanmaraş’a hayırlı olsun. (İdam sloganları üzerine) Şimdi hedef ilk etapta 16 Nisan’da evet oylarını halletmek. Bunun arkasından parlamentoda inanıyorum ki, bu konu gündeme gelecektir. Ve parlamentodan bunun geçeceğine de inanıyorum. Parlamentodan geçmesi halinde bana geldiğinde ben onu onaylarım. Çünkü bunu onaylamak boynumun borcudur. Şehitlere, Allah’a bunun hesabını veremem. Çünkü bir katili affetmek devletin yetkisinde değildir. Onu ancak affederse onun varisleri affeder. Hans ne derse desin, Corç ne derse desin, Ahmet ne diyor, Ayşe ne diyor, Mehmet ne diyor, Allah ne diyor beni o ilgilendirir.
“Yeni bir yola giriyoruz”
Kökleri eskiye dayanan ama hiç bitmeyen yönetim sistemi anlayışımızda yeni bir yola giriyoruz. Meclis onayına dayalı parlamenter sistemden millet onayına dayalı Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Artık hükümeti seçtiği Cumhurbaşkanı vasıtasıyla doğrudan kim kuracak? Millet kuracak. Milli iradenin tecellisinin üzerinde kara bir bulut gibi dolaşan vesayet güçlerinin devri öyle şahıslara bağlı olarak değil sistem itibarıyla inşallah tamamen kapanıyor. Birilerinin 16 Nisan’da yapılacak halkoylamasına bambaşka anlamlar yükleme çalışması kafanızı karıştırmasın.
“Cumhurbaşkanlığı sistemi, şahsımın projesi”
Bizim derdimiz, bu kubbede hoş bir seda bırakmak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi, şahsımın projesidir. Belediye başkanlığımdan bu yana savunduğum bir reformdur. Şayet, milletimiz 16 Nisan’da “evet” derse, Türkiye cumhurbaşkanlığı sistemine geçecek. Bundan sonraki ilk seçimlerde de milletimiz kimse teveccü ederse, bu sistemin ilk cumhurbaşkanı olacak.
Birileri çıkıp diyor ki, ‘İstediğiniz ne yapamıyorsunuz da sistemi değiştiriyorsunuz’ diyor. Mesele, insan meselesi ama bunun yanında sistem güçlü olursa, insanla sistemi birleştirdiğiniz zaman pik yaparsınız. Biz çok engellendik. Bir dönem aynı partiden başbakan ve cumhurbaşkanı olunca hızlandık, ama öncesinde engellendik. Bunlara rağmen buralara geldik. Bu işler şahıslara bağlı olmasın, ülkenin geleceği kişilerin gayretlerine endekslenmesin diye bu sistemi istiyoruz.
“Bu sistemi kendim için isteyecek kadar karaktersiz miyim?”
Bunların itirazı sisteme değil, millete. Bunlar Tayyip Erdoğan’a karşı değil millete karşı. Ya ben kimim? Ben bir faniyim. Benim 16 Nisan’a çıkacağıma elimde bir belge var mı? Yok. Biz faniyiz ama sistem bu noktada kalıcı. Dolayısıyla biz fani olanı değil baki olanı konuşuyoruz. Bu sistemi şahsım için isteyecek, bunca mücadeleyi nefsim için verecek kadar halim yok, karaktersiz değilim.”