Fethullah Gülen'den 'aldanma' açıklaması
Fethullah Gülen, "aldanmak" ve "aldatmak" sözleri üzerine ilginç açıklamalarda bulundu.
Fethullah Gülen, son yaptığı “Bamteli” konuşmasında, darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la anılan “aldanmak” ve “aldatmak” sözleri üzerine ilginç açıklamalarda bulundu. Gülen isim vermeden AKP’ye nasıl “inandıklarına” değindi, “Aldanırız, fakat aldatmayız” dedi.
Erdoğan geçen hafta yaptığı bir açıklamada, daha önce bir çok farklı yerde söylediklerini unutarak “Siyasi hayatımda ne aldanan ne aldatan oldum. Bundan sonra da ne aldanan ne aldatan olacağız” demişti.
Gülen’in ise konuşmasında “Bir gün farklı argümanlarla karşımıza çıksalar, ben size latife-vâri bir şey söyleyeyim, zannediyorum, biz yine aldanırız” demesi ise dikkat çekti.
Odatv‘nin aktardığına göre, Fethullah Gülen’in “Hüve Perspektifi.. Ve Mukaddesâtla Aldatanlar” başlıklı konuşmasından ilgili bölümler şöyle:
“(…) Siz de öyle münafıklara inanmadınız mı? Onlar için kapı kapı koşmadınız mı? Ve gittiğiniz kapılarda ters yüz edilmediniz mi? Başınızdan aşağıya sıcak sular dökülmedi mi?!. İnandınız. Çünkü biz ki mü’miniz, inanırız; aldanırız fakat aldatmayız. Allah Rasûlü (aleyhissalâtü vesselam) buyurur ki: “Mümin, aldansa da aldatmayı asla düşünmeyen ve şartlar ne olursa olsun her zaman kendi karakterini sergileyen bir asil; fâcir ise, türlü türlü ayak oyunlarına teşebbüs etmekten hiçbir zaman sıkılmayan seviyesiz bir zelildir.” Mü’min, civanmert, âlicenap, mert oğlu merttir ama aldanabilir. Neden? Karşındaki “Lâ ilahe illallah!” diyor; “Ben senin Müslüman olduğuna inanmıyorum!” dersen, sana, Efendimiz’in Hazreti Üsâme’ye dediği gibi demezler mi: “Yarıp kalbine mi baktın!” Bu itibarla, senin için her zaman “aldanma” kapıları da aralıktır; aldanabilirsin. Onun için çağın büyük düşünürü, büyük kalb sahibi, yüksek ruh sahibi, münşi, büyük mimar, diyor ki: “Biz ki hakikî müslümanız. Aldanırız, fakat aldatmayız. Bir hayat için, yalana tenezzül etmeyiz.” Aldanırız, aldatmayız!..
“Bir gün yine aldanırız”
Bir gün farklı argümanlarla karşımıza çıksalar, ben size latife-vâri bir şey söyleyeyim, zannediyorum, biz yine aldanırız. Ve şu anda çokları aldanmış, sürükleniyorlar, körü körüne. Bir görmezin, bir duymazın, bir doğru konuşmazın, bir kalbi Allah için atmazın arkasından sürüklenip gidiyorlar. Sürüklenip gittiler nicelerinin arkasından sağınızda, solunuzda, önünüzde, arkanızda, uzak geçmişinizde… Kim bilir belki çok yakın geleceğinizde, uzak geleceğinizde, yine aynı İbn Selûllerle karşı karşıya kalacaksınız. Çünkü mü’minsiniz; aldandınız. Allah, aldatmaktan bizi muhafaza buyursun!..
“Devrilip gideceklerdir”
Evet, aldanma bir gün tamir edilebilir, onlar bir bir devrilip gittiklerinde… En köklü, bin senelik çınarlar, selviler bile şiddetli bir fırtına karşısında mukavemet edememiş, devrilmişlerdir. Devrilmeyen kalmamıştır. Devrileceklerinden hiç şüpheniz olmasın!.. Devrilip gideceklerdir. Ama siz de istikametinizle, samimiyetinizle, sadâkatinizle, gelecek nesiller tarafından hayırla yâd edileceksiniz. “Allah, onlardan razı olsun; eğitim müesseseleri açtılar. Eğitim müesseseleri açtı, gözlerimizi açtılar. Eğitim müesseseleri açtı, kulaklarımızı açtılar. Mubsarâta karşı gözlerimizi açtılar, neyin ne olduğunu gördük o müesseselerde; eşya ve hadiseleri hallaç etmeyi gördük; varlık mevzuunda sentezlere, analizlere muvaffak olduk. Ve mesmûata karşı kulaklarımız açıldı; vahy-i semâvîyi olduğu gibi duymaya başladık. Bir yönüyle kalbin dili çözüldü; hep O’nun (celle celâluhu) için atmaya başladı; ritimlerinde hep O (celle celâluhu) (…) duyuldu.” Gelecek nesiller, sizi böyle yâd edecekler. (…)”