Bu ilçede Silikozisten iş cinayetine kurban giden işçi sayısı 17'ye yükseldi
Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyünde yaşayan silikozis hastası Faysal Demir (36), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Demir’in ölümüyle, Karlıova’da son 13 yılda bu hastalıktan yaşamını yitirenlerin sayısı 17’e yükseldi İstanbul’da çalıştığı, ‘merdiven altı’ tabir edilen kaçak atölyelerde kot taşlama işi nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan Faysal Demir, bir süredir tedavi gördüğü Erzurum Eğitim ve Araştırma... View Article
Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyünde yaşayan silikozis hastası Faysal Demir (36), tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Demir’in ölümüyle, Karlıova’da son 13 yılda bu hastalıktan yaşamını yitirenlerin sayısı 17’e yükseldi
İstanbul’da çalıştığı, ‘merdiven altı’ tabir edilen kaçak atölyelerde kot taşlama işi nedeniyle silikozis hastalığına yakalanan Faysal Demir, bir süredir tedavi gördüğü Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bugün yaşamını yitirdi.
Evli ve 5 çocuk babası Demir’in ölümüyle Karlıova’da son 13 yılda bu hastalıktan yaşamını yitirenlerin sayısı 17’e yükseldi. İlçede, Faysal Demir’in 2 kardeşinin de aralarında bulunduğu 110 kişinin halen silikozis hastalığıyla mücadele ettiği belirtildi.
Ölümüyle yakınlarını yasa boğan Demir’in cenazesinin Erzurum’dan bugün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyüne getirilerek toprağa verileceği öğrenildi.
Silikozis nasıl bir hastalık?
Kot kumlama, kotların beyazlatılması, eskitilmiş görünüm verilmesi için, kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması işlemine verilen ad. Bu uygulama sırasında solunan tozlar akciğerde silikozis hastalığına yol açıyor. Silikozis yeni bir hastalık değil, esas olarak madenlerde, dökümhanelerde, tünel ve yol yapımı işlerinde, seramik vb. işkollarında çalışan işçilerin silika tozuna (granit taş-kum tozu) maruz kalmasıyla ortaya çıkan bir hastalık. Ancak, kot taşlamacılığına bağlı silikozis, dünyada ilk kez 2005 yılında ülkemizde görüldü. Bilinen klasik silikozis hastalığı en az 10 yıllık bir çalışma sonrası, silika içeren kumun veya tozun solunmasına bağlı olarak ortaya çıkan, nispeten yavaş seyirli bir hastalık. Hastalarda genelde 50-60’lı yaşlarda şikâyetler başlıyor, zamanla akciğerin etkilenme derecesine bağlı olarak kalp yetmezliği gelişebiliyor.
Hastalık aynı zamanda akciğerdeki koruyucu mekanizmaları zayıflattığı için tüberküloz (verem) ve akciğer kanseri gelişme riskini artırıyor. Solunan toza karşı vücut savunmasının verdiği cevaba bağlı olarak akciğerlerde fibrozis denilen bir çeşit katılaşma oluyor. Belli bir dönemden sonra işçi o işten ayrılsa bile hastalık ilerleyebiliyor. Hastalığın ilerlediği durumlarda solunum giderek bozuluyor ve ne yazık ki hastalık ölümle sonlanabiliyor. İlerlemiş hastalığın şu anda bilinen bir tedavisi yok. Çok zor olsa da akciğer nakli yapılabiliyor, fakat bazen bu durumda bile hastalık nüksedebiliyor. Ayrıca, ülkemizde henüz gerçekleşen başarılı bir akciğer nakli söz konusu değil. (Kaynak: http://kotiscileri.org )