Sermaye devletinin güvencesiz ve ucuz işgücü politikasının ürünü olan taşeron işçilik uygulamasıyla ilgili Hükümet üyelerinin son dönemde sürekli tekrarlayıp bir türlü açıklamadığı ‘çözüm’ planının arka planı belli oldu. İddiaya göre, AKP’de konuyla ilgili olarak belirlenen üç formülden en ağır basanı, “özel statülü personel” adı altında sözleşme karşılığı çalışma uygulaması oldu. Taşeron işçilerin kadroya alınması ise en düşük olasılık olarak konuşuldu.
DÜNYA’dan Mehmet Kaya‘nın haberine göre, hükümetin yıl sonuna kadar kamuda taşeron eliyle çalıştırılan işçilerin kadroya alınması konusunda verdiği sözün ardından, belirlenen üç alternatifin Ekonomi Koordinasyon Kuruluna sunulduğu öğrenildi. Daha önce işçi konfederasyonlarınca benimsenmeyen “özel statülü personel” modelinin ‘iyileştirilerek’ uygulamaya alınması yönünde eğilim ortaya çıktığı belirtildi. Bu modelde, işçiler ne işçi ne de devlet memuru statüsünde olan, ancak her ikisinden de uygulamalara tâbi bir yapıya alınıyor. Çalışanlar, işçi ya da memur ne hizmeti yaptığına bakılmaksızın 3 yıllık sözleşme karşılığı çalıştırılıyor. Memur sendikalarına üye olabiliyor ve ücret artışları buna göre belirleniyor.
‘Performans’a dayalı sözleşme
AKP’ye yakın Hak-İş Konfederasyonu, “özel statü açılması” yönündeki her türlü düzenlemeye karşı olduğunu daha önce açıklamıştı. Bu formüle göre işçiler daha önce açıklandığı gibi 3’er yıllık sözleşmelerle kamu çalışmasına tabi olacak. Her dönem sonunda performansa dayalı sözleşme yenilememe imkanı olacak. İşçiler memur sendikalarına üye olabilecek ve ücret artışları bu kapsamdaki toplu sözleşme ile belirlenecek.
En düşük olasılık kadroya alınma
Maliye ve Çalışma Bakanlıkları, bunun yanında iki ayrı formül daha önermişti. Bunların üzerinde de değerlendirme yapılacağı kaydedildi. Bunlardan ilki kamuda esas amacı işçi sağlamak olan ve sosyal hakları düzenleme imkanı bakımından merkezi bir yapı oluşturmak amacını taşıyan, bir KİT oluşturulması. Taşeron işçilerin tamamı bu KİT üzerinden görevlendirilecek ancak burada da 657 içinde ayrı bir statü açılması gerçekleştirilecek.
Üzerinde çalışılan, hukuki ve idari olarak kolay uygulanacak ancak ‘maliyeti’ nedeniyle en düşük olasılık olarak bakılan çözüm ise çalışmanın niteliğine bağlı olarak her taşeron işçinin işçi ya da memur statüsünde, belirsiz süreli sözleşme ile kadroya alınması olduğu belirtiliyor.
3. havaalanı otel projesinde taşeron İME Elektrik bünyesinde çalışan işçiler İYİ-SEN öncülüğünde direnerek haklarını aldılar.
Uzun süredir atama bekleyen 37 yaşındaki resim öğretmeni Ömer Şahin, çalıştığı kurs tasarruf tedbirleri kapsamında…
Bu sayı kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin fotoğrafını çekerken aynı zamanda nedenlerini ortaya koyuyor…
Patronun sömürüsüne, düzenin gericiliğine, erkeğin şiddetine boyun eğmemekte bu düzenin karanlığını yok edecektir. Esas sorunun,…
Aslolan devletin bir kadın politikası oluşturması, hayatın her alanında ayrımcılığı kaldırarak kadın erkek eşitliğini sağlaması…
Şiddetin kaynağını sadece erkek egemen anlayışla açıklamak resmin bütününün gözden kaçırılmasıyla sonuçlanır. Karşı karşıya olduğumuz,…