Kadıköy'de tutuklu gazeteci, akademisyen ve avukatlar için yürüyüş
İstanbul Kadıköy'de gazeteciler, avukatlar ve akademisyenler tutuklu meslektaşları için yürüyüş düzenleyerek basın açıklaması yaptı.
“Sözümüz var” diyerek bir araya gelen gazeteciler, avukatlar ve akademisyenler, basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına ve haksız tutuklamalara karşı Kadıköy Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nda buluştu.
Slogana ve toplu yürüyüşe OHAL yasağı
Mehmet Ayvalıtaş Meydanı’nda toplanan gazeteciler, akademisyenler ve avukatlar Kadıköy Altıyol’a yürümek istedi. Ancak güvenlik güçleri OHAL gerekçesiyle katılımcıların toplu bir şekilde sloganlarla yürümesine izin vermedi. Bunun üzerine kitle, dağınık ve slogansız şekilde Altıyol’a kadar yürüdü.
Tutuklu gazetecilerin ve avukatların yanısıra 2 yıl önce öldürülen Tahir Elçi’nin de fotoğraflarını taşıyarak yürüyen kitlete Kadıköy halkı da alkışlar ve ıslıklarla destek verdi.
“Felakete dikkat çekmek için yürüyoruz”
Yürüyüş sonunda Altıyol’da toplanılarak Dışarıdaki Gazeteciler, Barış Akademisyenleri ve Adalet Nöbeti’nin ortak basın açıklaması okundu. Buradaki yapılan açıklamada “Hakikatin kamusallaşması adına, her türlü tehdide, gözdağına, linç ve tecrit koşullarına rağmen dimdik ayakta kalmayı başaran tutuklu gazeteci arkadaşlarımız için yürüyoruz. Çünkü bizim hakikate sözümüz var. Milyonlarca dolarla dönen rüşvet çarklarının, vergi kaçakçılığının, adam kayırmacılığın ayyuka çıktığı bu günlerde; hapse attığınız gazetecilerin ne bayrağın ardına gizleyecek suçları, ne de dinin arkasına saklayacak günahları var. Sadece ve sadece barış istedikleri, çocuklar öldürülmesin dedikleri için önce kanun hükmündeki kararnamelerle işlerinden, öğrencilerinden uzaklaştırılan, şimdi de her biri ayrı ayrı terör sanığı yapılmaya çalışılan akademisyenlerin haksız ve yalnız olmadıklarını anlatmak için yürüyoruz. Çünkü herkes biliyor, ne kadar çaba sarf edilirse edilsin, akademinin üzerinde terörist yaftası durmaz. Ve hiç umulmasın ki, baskılar akademiyi sahibinin sesi de yapmaz. Eğer boğazına tasma takılmasına razı olursa, işte o vakit akademiden sayılmaz. Çünkü bilim her zaman itaatsiz olana ihtiyaç duyar! Ve biz, akademiyi yok etmenin, bir ülkenin geleceğini karartmak olduğunu herkes duysun diye yürüyoruz. Gazetecilerin, yazarların, akademisyenlerin ve her dönemin olağan şüphelisi gençlerin kötü gün dostu olan hak savunucusu avukatlar, ağır bir cenderenin içinde boğulmaya çalışıldıkları için yürüyoruz. Mahkeme salonlarından yaka paça atılan, adalet talepleri coplarla, tekmelerle yanıtlanan, büroları basılıp gözaltına alınan, tutuklanan avukatlar için yürüyoruz. Savunmayı susturmanın, toplumdaki adalet duygusunu yok etmek anlamına geldiğini biliyor, bunun doğurabileceği felakete dikkat çekmek için yürüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“Toplumu hurafelerle alıklaştırma planlarınızdan vazgeçin. Açtığınız davalarla barış yanlılarından terörist üretmeye çalışarak, itibarsızlaştırma taktiğiniz tutmaz. Asla başaramazsınız, çünkü bilim su gibidir; sızacağı çatlağı, akacağı vadiyi er ya da geç illa ki bulur” denilen açıklamada “Boş yere, taşları bağlayıp köpekleri salarak toplumu hizaya getirme hayalleri kurmayın. Avukatlarını tutuklayıp, Soma, Ankara, Suruç, Ermenek, Berkin davalarının sahipsiz kalacağını sanmayın. Dünya alem bilsin istiyoruz: Savunma, dün olduğu gibi bundan sonra da nerede olması gerekiyorsa orada olmaya devam edecek. Evet, inatçıyız, vazgeçmiyoruz. Çünkü sözümüz var! Barışa, hakikate, adalete sözümüz var. Gençlere, çocuklara, kadınlara, düne, bugüne, yarına dair sözümüz var. Her daim haksızlıklara karşı feryat ederiz ama sözümüzden feragat etmeyiz. Evet sözümüz var! Çünkü biliyoruz: Sözün bittiği yerde faşizm başlar” sözlerine yer verildi.
5 Aralık çağrısı
Eylemde, 5 Aralık’ta başlayacak olan akademisyenlerin ve Aralık ayındaki gazetecilerin duruşmasına da özgürlüğe ve adalete sahip çıkmak için katılım çağrısı yapıldı.