Kadına şiddet rakamlarla ortaya çıktı

İKD 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle "AKP’nin gerici politikaları kadına yönelik şiddeti arttırıyor, kadınları yaşatmıyor" başlığıyla 2017 yılı kadına yönelik şiddeti konu edinen bir rapor yayınladı.

Kadına şiddet rakamlarla ortaya çıktı

​İlerici Kadınlar Derneği (İKD) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle “AKP’nin gerici politikaları kadına yönelik şiddeti arttırıyor, kadınları yaşatmıyor” başlığıyla 2017 yılı kadına yönelik şiddeti konu edinen bir rapor yayınladı.
Kadın cinayetleri, şiddet ve çocuk istismarına dair istatistiklerinin yer aldığı raporda kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve iktidarın gerici politikalarının son bulması talep edilirken,” Biz kadınlar sömürüye, şiddete, kadın cinayetlerine ve gericiliğe karşı örgütlü mücadelemizi büyütmeli başta yaşam hakkımız olmak üzere bütün haklarımız için direnmeliyiz.” ifadeleri yer aldı.

Raporun tamamı şu şekilde :

AKP’NİN GERİCİ POLİTİKALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ARTTIRIYOR, KADINLARI YAŞATMIYOR…

2017 yılı henüz sona ermeden Türkiye’de 338 kadın katledildi. 246 kadına cinsel şiddet uygulandı.317 çocuk ise istismara uğradı.En fazla ölüm Ekim ayında yaşanırken öldürülen kadınların büyük bir çoğunluğu eşlerinden boşanmak ya da ayrılmak istediği için öldürüldü.

Kadın Cinayetleri

Basına yansıyan haberler ve dava konusu cinayetlerden derlenen istatistiklere göre 2016 yılının ilk on ayında 261 kadın ve kız çocuğu öldürüldü 75 kadına tecavüz edildi, 119 kadın taciz edildi, 417 kız çocuğuna cinsel istismarda bulunuldu, 348 kadına fiziksel şiddet uygulandı.

2017 yılında bu tablo ne yazık ki daha da ağırlaşmıştır. 2017 yılının ilk on ayında 246 kadın cinsel saldırıya maruz kaldı, en az 338 kadın cinayeti işlendi. Sadece geçtiğimiz ay 40 kadın cinayete kurban gitti, 257 çocuk annesiz kaldı.

Kadınlar yakınları tarafından öldürülüyor

Öldürülen 338 kadının 94’ü tespit edilmeyen kişi ya kişiler tarafından hayattan koparılırken, 79’u eşi, 42’si tanımadığı biri, 34’ü tanıdığı biri, 28’i erkek arkadaşı, 23’ü eski eşi, 13’ü erkek kardeşi, 11’i oğlu, 9’u babası, 5’i de eski erkek arkadaşı tarafından öldürüldü.

Kadınlar koruma altındayken öldürülüyor

Öldürülen kadınların bazıları koruma kararı olmasına rağmen vahşice katledildi. İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz Mart ayında bir soru önergesine verdiği yanıtlara göre son üç yıl içerisinde 20 kadın koruma kararı olduğu halde katledildi.

Şiddet gördükleri gerekçesiyle, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında haklarında “geçici koruma tedbiri” verilen kadınların, “Çağrı Üzerine Koruma” usulüyle korunduklarını belirten İçişleri Bakanlığı, 2015-2017 yılları arasında, 20 kadının ani gelişen olaylar sebebiyle polise çağrıda bulunamadan öldürüldüğünü açıkladı.

· İstanbul’da yaşayan Selda Yılmaz boşanma davası devam ederken, ‘Uzaklaştırma Kararı’na rağmen eşi Emrah Yılmaz tarafından öldürüldü.
· Kastamonu’da eşinden gördüğü şiddet nedeniyle evden ayrılarak kadın sığınma evine yerleşen ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne yakınları ile birlikte işlemleri için gelen 2 çocuk annesi Naime Kaçakoğlu da, ayrılma aşamasında olduğu eşi Engin Kaçakoğlu’nun silahlı saldırısına uğradı ve hayatını kaybetti.
· Kayseri’de de Abdurrahim Polat, mahkemenin ‘Uzaklaştırma Kararı’na rağmen eşi Meral Polat’ın kaldığı eve gitti ve Meral Polat’ı bıçaklayarak öldürdü.

Kadın cinayetlerinde her geçen gün işkence ve vahşet artıyor

Geçtiğimiz on ay içerisinde kadın cinayetlerinde daha canice yöntemlere başvurulduğu gözleniyor.
Bu yılın acı tablosuna yansıyan örnekler arasında işkenceyle öldürülen kadınlar da vardı.
· Yozgat’ta 30 yaşındaki Halime D., tokat attığı iddiasıyla kardeşi tarafından levyeyle işkence edilerek öldürüldü.
· Antalya’da Nurcan Demiröz erkek arkadaşı tarafından evine döşenen dinamitle öldürüldü.
· Şanlıurfa’da 60 yaşındaki Necmiye Gürses satırla, Soma’da Cennet Akuş da baltayla eşleri tarafından katledildi.
· Bodrum’da bir çocuk annesi 25 yaşındaki Gizem Olgun, boşandığı eşi 27 yaşındaki Mert Toprak tarafından işyerinde boğazı kesilerek öldürüldü.
· Bursa’da özel güvenlik görevlisi 41 yaşındaki Tahsin Taner Açıkgöz, boşanmak için dava açan 3 çocuk annesi eşi 35 yaşındaki Fatma Açıkgöz’e sokakta pusu kurdu, 15 bıçak darbesiyle öldürdü.
· Hakkında uzaklaştırma kararı olan Hüseyin Kartal sekiz aylık hamile eşi Melike Kaygın Kartal’ı bıçaklayarak öldürdü.
· Manisa’nın Kula ilçesinde cezaevinden izinli çıkan 36 yaşındaki Murat Özkara, tartıştığı eşi 33 yaşındaki Hatice Özkara’yı boğazından bıçaklayarak öldürdü
· 9 Aylık hamile olan Emani Arrahman 10 aylık oğlu ile birlikte vahşice öldürülmüştü. Sakarya’da mülteci olarak yaşayan Arrahman Türkiye’de kadınların maruz kaldığı en büyük acıları birlikte yaşamıştı. Önce tecavüz ve şiddete uğrayan Arrahman, son olarak karartılan hayatı da elinden alınarak öldürülmüştü.
· Şanlıurfa’da yedi çocuk annesi hamile kadın, üvey oğlu tarafından dövülerek öldürüldü.

· İstanbul Pendik’te 17 yaşındaki Helin Palandöken arkadaşı Murat Yetkin tarafından okul çıkışında vurularak öldürülmüştü. Olay sonrasında gerici medya kalemşörleri yaşanılan vahşet sonrasında yaşamını kaybeden Helin Palandökeni suçlu ilan ederek “Neden sevgilisi vardı? “diye sorguya çekti.

5 yılda 1369 kadın katledildi

Kadın cinayetlerinde ölümler her yıl bir önceki yıla oranla artmaktadır. Yapılan istatistikler sonucu son 2012 ile 2016 yılları arasında bin 369 kadın katledildi.

Kadınlar sokakta darp ediliyor, tekmeleniyor

Toplumu terbiye aracı olarakta kadınlar sokakta, toplu taşıma araçlarında saldırıya uğramakta, kadınlara yapılan bu saldırılar üzerinden toplum mühendisliği yapılmak istenmektedir.

· Pendik’te yolculuk anında şort giydiği gerekçesi ile Asena Melisa Sağlam’ saldırıya uğradı.Saldırıyı gerçekleştiren Ercan Kızılateş “Bu ne biçim kıyafet. Ramazanda böyle giyinilir mi? Böyle giyinmeye utanmıyor musun?” diye Melisa Sağlam’a bağırarak şiddet uyguladı.Ercan Kızılateş olay üzerine açılan davada önce tutuklandı sonra tahliye edildi.
· Maçka parkında akşam saatlerinde oturmaya giden Çağla Köse adlı genç kadını, özel güvenlik görevlisi “kıyafetiniz fazla açık, burada böyle gezemezsiniz” diyerek parktan çıkarmak istedi.
· Derya Kılıç ve Seray Gürer adlı iki genç kadın, 10 Ağustos gecesi, Alsancak’ta bulunan evlerine giderken, motosikletle yanlarından geçen kişilerce elle taciz edildi.Polise gidip şikayetçi olmak isteyen kadınlar ‘Böyle giyinip gecenin bu saatinde gezerseniz, sizi daha çok elleyen olur or…lar’ ifadeleri ile karşı karşıya kalmış , sonrasında polis tarafından darp edilmişti.

· Eminönü’nde bir kadın bindiği dolmuştan Arap kafilesi geldiği gerekçesiyle zorla indirilmek istendi. Dolmuştan inmeyi kabul etmeyen kadın, şort giydiği için şoförün sözlü tacizine ve hakaretlerine uğradı.

· Ataşehir Ferhatpaşa Mahallesinde,sırt çantası ile kaldırımda yürüyen bir kişi, aynı kaldırımda karşıdan gelen A.Ç’ye omuz attı. Görüntülerde genç kadını kaldırımda sıkıştırarak omuz attığı anlaşılan saldırgan, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam etmek istedi. A.Ç kendisini uyarınca, hızla A.Ç’ye doğru gelen saldırgan, yumrukla A.Ç’ye saldırdı. Daha sonra yoluna devam etti.

Şiddete uğrayan kadınlar kimlik değiştirmek durumunda kalıyor.

Şiddete maruz kalan 300 kadın kimlik değiştirdi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de şiddet gören kadınların çoğu kimliklerinin tamamen değiştirilmesini istiyor. Bu şekilde izlerini kaybettiren kadınların kendilerini daha güvende hissettikleri belirtildi. Uygulamanın ilk başladığı 2013 yılında 40 kadın ismini değiştirdi. İsmini değiştiren kadınların sayısı 2015’te 125 olurken, bu yıl 300’e ulaştı.

Mahkemelerde iyi hal indirimleri ile failler ödüllendiriliyor

Kadın cinayetleri ve kadına şiddet davalarında mahkemeler haksız tahrik ve iyi hal indirimleri ile cezayı hafifletmektedir. Bu kararlar yeni cinayetlerin önünü açmaktadır.
· Eskişehir’de eşi tarafından katledilen Selime Ateş’in karar duruşmasında mahkeme katilin haksız tahrik sonucunda öldürdüğüne kanaat getirdi. Katilin cezası ağırlaştırılmış müebbetten haksız tahrik ve iyi hal indirimleriyle 19 yıla indi
· Diyarbakır’da kendisini aldattığını iddia ettiği eşi 23 yaşındaki İpek Tekin’i tabancayla öldüren 28 yaşındaki Kadri Tekin’e verilen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası, ‘Haksız tahrik’ ve yargılama sürecindeki olumlu hal ve davranışları dikkate alınarak 15 yıl hapis cezasına indirildi.
· Diyarbakır’da, evli bir çocuk annesi 20 yaşındaki Zümrete Eker’i, evden kaçtığı için tüfekle vurarak öldüren 17 yaşındaki C.B. önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Suç tarihinde C.B.’nin 18 yaşından küçük olmasını ve duruşmadaki iyi halini dikkate alan mahkeme cezayı 17.5 yıla indirdi. İddianamede, genç kadının infazına karar verdikleri iddiasıyla haklarında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen Zümrete’nin kayınpederi Ş.E., kayınbiraderi S.E., eşi M.E., kayınvalidesi N.E., ağabeyi S.B., babası N.B. ve annesi N.B.’nin ise beraatlerine karar verildi.

Çocuk istismarı

Ülkemizde son dönemlerde artan çocuk istismarı haberleri ise bir başka acı gerçeği ortaya koymaktadır.
Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin ‘2016 Çocuk İstismarı Raporu’na göre, son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı.
Çocuk istismarının bir diğer boyutunu çocuk yaşta evlilikler oluşturmaktadır. Eğitim-Sen tarafından hazırlanan rapora göre 2002 yılından bu yana 18 yaşından küçük olan 440 bin çocuk doğum yaptı.15 yaş altında doğum yapan çocukların sayısı ise 15.937 olarak kayıtlara geçti.

Boyun eğmiyoruz!

Ortaya koymaya çalıştığımız bu tablo göstermektedir ki kadına yönelik şiddetin farklı pek çok boyutu bulunmaktadır. Bugün şiddeti önlemek hamasi söylemlerin ötesine geçmeyi gerektirmektedir. Biz kadınlar sömürüye, şiddete, kadın cinayetlerine ve gericiliğe karşı örgütlü mücadelemizi büyütmeli başta yaşam hakkımız olmak üzere bütün haklarımız için direnmeliyiz.
Şiddete karşı devletin sorumlulukları vardır.
· Kadınları aşağılayan her türlü söylem, yayın ve propaganda nefret suçu kapsamında değerlendirilmelidir.
· Basın yoluyla yapılan kadınları aşağılayıcı yayınlar yasaklanmalı ve cezai yaptırım uygulanmalıdır.
· Kadın cinayetlerinde, kadına yönelik şiddet ve istismar davalarında tahrik ve iyi hal indirimlerine son verilmelidir.
· Türkiye’nin taraf olduğu ve İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ”Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi” sözleşmesinin gerekleri yerine getirilmelidi