Kadir Topbaş'ın damadı hakim karşısında

TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile Eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın tutuklu yargılanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve işadamı Faruk Güllü'nün de bulunduğu 31'i tutuklu 86 sanıklı TUSKON davası başladı.

Kadir Topbaş'ın damadı hakim karşısında

Aralarında firari sanıklar Fetullah Gülen, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral ile Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın tutuklu yargılanan damadı Ömer Faruk Kavurmacı ve işadamı Faruk Güllü’nün de bulunduğu 31’i tutuklu 86 sanıklı TUSKON davası başladı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan duruşmaya 28 tutuklu sanığın tamamı ile 50 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı duruşma sanıkların kimlik tespiti ile başladı. İddianamenin özetlenerek okunmasının ardından sanıkların sorgularına geçilmesi bekleniyor.

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TUSKON’a yönelik yapılan “FETÖ” soruşturması sonucu hazırlanan iddianamede, firari şüpheliler Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Başkanı Rızanur Meral, TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay hakkında, “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “Silahlı terör örgütü yöneticiliği” ve “Özel belgede sahtecilik” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis 25 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

 

İstifa eden İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı işadamı Ömer Faruk Kavurmacı, Mehmet Fatih Baltacı, Mustafa Şevki Kavurmacı, Ahmet Tuzlu, Cahit Durmaz ile işadamı Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu 83 işadamı hakkında ise “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Şüphelilerden Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari hakkında ayrıca “Özel belgede sahtecilik” suçundan 1’er yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.

İstanbul'da muhtarlar yandaş Yeni Şafak'ın iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu

İstanbul'da görev yapan muhtarlar, yandaş medyanın 'rüşvet' iddialarına karşı hukuki mücadele başlattı. Yeni Şafak'ın yaptığı haber hakkında suç duyurusunda bulunan muhtarlar "Meslek onurumuz ve halkın iradesi için susmayacağız" dediler.

İstanbul'da muhtarlar yandaş Yeni Şafak'ın iddiaları hakkında suç duyurusunda bulundu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik sürdürülen siyasi kuşatma, şimdi de muhtarları hedef aldı. İktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin 7 Haziran’da yayımladığı haberlerin ardından, İstanbul’un dört bir yanından gelen yaklaşık 20 muhtar, dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek ‘rüşvet’ iddialarına karşı hukuki süreç başlatmak için suç duyurusunda bulundu.

BirGün’den Ebru Çelik’in haberine göre AKP’nin yerel seçimlerde uğradığı ağır yenilginin ardından İstanbul’da 962 mahalle muhtarını zan altında bırakan ve İBB’yi ‘rüşvet dağıtmakla’ itham eden Yeni Şafak, Akşam ve Yeni Akit gazetelerine karşı açılan suç duyurusu, halk iradesine yönelik saldırıya karşı güçlü bir yanıt niteliği taşıyor.

“ŞEFFAF HİZMET VERİYORUZ”

Suç duyurusunun ardından muhtarlar, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Muhtarlar adına yapılan ortak açıklamada, 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında yapılan yardımların “demirbaş desteği” olduğu ve herhangi bir kişisel veya siyasi çıkarla ilişkilendirilemeyeceği ifade edildi.

Açıklamada, “Bizler, İstanbul’un 39 ilçesinde görev yapan 962 muhtar görev yapmaktayız. Mahallelerinizde halkımıza şeffaf, tarafsız ve ilkeli bir anlayışla hizmet etmeyi görev bilmekteyiz. Hiçbir siyasi kurum ya da kişiyle bağlılığımız olmadan, yalnızca kamu yararını gözeterek görev yapan kamu temsilcileriyiz. Yerel yönetimlerle iş birliği içinde mahallelerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve vatandaşlarımıza destek sağlamak temel sorumluluğumuzdur” dendi.

‘”RÜŞVET’ İFTİRASI KAYITLARDA”

Açıklamada, “Söz konusu haberlerde iddia edilenin aksine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanan destekler; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 9. maddesi kapsamında, yalnızca muhtarlık binalarının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak, yılda bir defaya mahsus yapılan kurumsal demirbaş ve malzeme yardımlarıdır. Bahsi geçen beyaz eşyalar, muhtarlıklara demirbaş olarak verilmiş; bu süreçte kişisel menfaat ya da seçim sürecine yönelik bir uygulama kesinlikle söz konusu olmamıştır” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Ayrıca haberlerde çarpıtılan ‘market kartı dağıtımı’ konusu, belediyenin sosyal destek çalışmaları kapsamında, ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılmak üzere muhtarlıklar aracılığıyla, isim listeleri ve imza karşılığı olarak teslim edilmiştir. Süreç tamamen kayıt altına alınmış, şeffaf ve mevzuata uygun şekilde yürütülmüştür. Muhtarlar, bu süreçlerde ne kişisel ne de siyasi bir çıkar amacıyla hareket etmiştir. İddialar yalnızca bizleri değil, devletin en köklü temsil makamlarından biri olan muhtarlık kurumunu da hedef almakta ve itibarsızlaştırmaktadır. Yavuz SALTIK ve çalışma arkadaşlarını hedef alan bu tür karalama kampanyalarını şiddetle kınıyor; halkımızı da muhtarlık kurumuna yönelik bu tür mesnetsiz iddialara itibar etmemeye davet ediyoruz.”