Reklam
Kategoriler: İç Açı

“Keşke daha önceki operasyonlarda ölseydim”

Reklam

15 Temmuz darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, darbenin askeri kanadının bir numarası olduğu iddiasıyla yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk savunmasını yaptı.

İHA‘nın aktardığına göre Akın Öztürk’ün savunmasında yer alan bir ifadesi dikkat çekti.

Öztürk, 46 yıllık pilotluk hayatında bir çok operasyona katıldığını belirterek, “Keşke bu operasyonlardan birinde ölseydim de bugün bu haksız suçlamayla karşı karşıya kalmasaydım” dedi.

Küfür ettiler

Akın Öztürk savunmasına başlarken mağdur müşteki bölümünden, “O….. Çocuğu” diye bağırıldı.

“Darbenin askeri kanadının 1 numarası olduğu” iddiasıyla yargılanan eski Hava Kuvvetleri Komunatı Akın Öztürk, “bayrak, vatan, cumhuriyet uğruna, gerekirse canını seve seve verebileceği yönündeki askerlik yeminine sadık kaldığını” iddia etti.

Öztürk, sözlerine şöyle devam etti;

“Gerçekleştirilen hain darbe girişimiyle ilişkilendirilerek, hain suçlamasıyla yargılanmak bana bu dünyada verilecek en büyük cezadır. 46 yılını üniforma içinde geçiren biri için bundan üzücü ne olabilir? Bu rütbe ve yaşa gelmiş biri olarak silah arkadaşlarıma, devletin kurumlarına silah doğrultacak kişi değilim. Yüce milletim, komutanlarım, silah arkadaşlarım ve çok değerli aileler bilsinler ki bu hain girişimle hiçbir ilgim yok.”

Linç kampanyası tepkisi

Darbe teşebbüsüyle ülkenin ve insanların travma yaşadıklarını, çok üzücü olaylar meydana geldiğini belirten Öztürk, “Şehitlere rahmet, yaralılara şifa, ulusa başsağlığı diliyorum.” dedi.

Öztürk, darbe teşebbüsüne katılan, katkısı olan, gerçekleşmesi için bilerek veya isteyerek maddi ve manevi çaba gösterenlerin cezalandırılmaları gerektiğini söyledi.

Bu yapılırken evrensel hukuk kurullarının uygulanması, suçlu ve suçsuzun kesin kriterlerle saptanması, sonuca göre eyleme katılanların cezalandırılması gerektiğini ifade eden Öztürk, darbe girişiminin hemen ardından, neyin ne olduğu belli değilken basın ve yayın organlarında yapılan linç kampanyası haberlerinin delil olarak değerlendirilmesi halinde adil yargılamadan bahsedilemeyeceğini öne sürdü.

“PKK’lılıkla suçlanıyorum”

Hakkında çıkan, doğru olmadığını iddia ettiği haberleri sıralayan Öztürk, bir kişinin, kendisinin PKK’li olduğu yönünde ihbarda bulunduğunu anlattı.

Öztürk, 2015’te PKK’ye karşı en büyük operasyonu yapan Hava Kuvvetleri Komutanı olduğunu ileri sürerek, “Ben bu ihbarla PKK’lılıkla suçlanıyorum. Aynen Balyoz ve Ergenekon olaylarında olduğu gibi, o davalarda eski Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütü elebaşı olarak nitelendirildiği ve suçlandığı gibi bir senaryoyla TSK’yı yıpratmak ve küçük düşürmek isteyen mihraklar, FETÖ’nün bu faaliyetinden istifade etmek istiyorlar diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

İddianamenin, basın yayın organlarının propagandası ve tanımadığı kişilerin gerçeğe aykırı beyanları baz alınarak hazırlandığı iddiasında bulunan Öztürk, 29 Haziran ve 21 Temmuz 2016 arasında Gümüldür’de askeri kampta tatil planı yaptığını ancak Güney Kore’den dönmesi nedeniyle 3 Temmuz’da kampa katıldığını söyledi.

Toplantıya katılma iddiası

Öztürk, 9 Temmuz’daki Trakya seyahati dışında, 3 ve 15 Temmuz arasında kampta olduğunu ifade ederek, general olduğu belirtilen gizli tanığın İzmir’de verdiği ve kendisinin darbe girişiminden önce Ankara’da darbe toplantılarına katıldığı iddiasının doğru olmadığını savundu.

Kamptan, 9 Temmuz’da kardeşinin oğluna kız istemek amacıyla İzmir’den Çerkezköy’e gittiğini, ardından kampa döndüğünü anlatan Öztürk, eşinin rahatsızlığı nedeniyle tatili kısa kesip, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak’a tahsisli uçakla Ankara’ya geldiklerini kaydetti.

Öztürk, “Koruma subayım İsmail Keskin yoldan beni arayarak ‘Komutanım, Genelkurmay’a saldırı olmuş’ demesi üzerine onu yoldan geri çağırdım. Ne oluyor diye sorduğumda kendisinin de bir bilgisinin olmadığını, bir mesaj geldiğini söyledi. Hava Kuvvetleri nizamiyesini aradığında ise silah sesleri duyduğunu söylemesi üzerine Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini aramasını istedim ancak ulaşılamadı. Hava Kuvvetleri Genel Sekreterini aradım, bunda da başarılı olamayınca Genelkurmay Harekat Merkezini arattırdım. Telefondaki kişinin olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Mehmet Partigöç ile konuşulması gerektiğini İsmail’e söylemesi üzerine Partigöç’ü aramasını istedim. Telefona çıkan emir astsubayı Partigöç’ün yanında olmadığını, komutanın Akıncı Üssü’ne götürüldüğünü beyan etti” ifadelerini kullandı.

“Akar ‘Bunlarla konuş, darbeye kalkışıyorlar’ dedi”

Öztürk, saat 23.30 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal’ın kendisini aradığını aktararak şunları kaydetti:
“Abidün Ünal beni arayarak ‘Ağabey, Ankara’da uçaklar havalanmış ne oluyor öğrenip bana aktarır mısın?’ diye rica edince Akıncı Üssü’nü aradım. Kubilay Selçuk çıktı telefona ve ‘Komutanım, operasyon var’ dedi. Benim ona ne operasyonu olduğunu sormam üzerine, ‘Komutanım da burada sizi bekliyor’ cevabını verdi. Bu sözler üzerine de Akıncı Üssü’ne gittim ve karargah binasına geçtim. İçeride Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Mehmet Dişli vardı. Orgeneral Akar’ın yanına gittim ‘Hayırdır Komutanım?’ diye sordum. Akar, bu sorumdan sonra bana hitaben odada bulunanları göstererek, ‘Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş, onları ikna et, darbeye kalkışıyorlar’ demesiyle olayı öğrendim. Bir süre TV’den olayları takip ettikten sonra Akar’ın isteğiyle darbecileri ikna etmek için 143. Filoya gittim. Orada çok sayıda silahlı, tam teçhizatlı personel vardı. Ben direkt komutanların bulunduğu gazino binasına gittim. Orada Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve irili ufaklı rütbedeki askerler vardı. Genelkurmay Başkanından almış olduğum talimatla onlara bu işin yanlış olduğunu söyledim. Onlardaki kararlılığı görünce komutanın yanına geri döndüm. Ben kimin ne olduğunu bilemediğim için mülayim bir şekilde onlarla konuştum.”

“Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim”

Öztürk, bu olaylar esnasında sivil kıyafetli olduğunu, emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini aktardı. Emir astsubayının dışarısının müsait olmadığını söylemesi üzerine kendisinden bir üniforma bulmasını istediğini anlatan Öztürk, “Başkasının pantolonunu, başkasının gömleğini giydim. Pantolon kısa geldi. Üzerime uymayan kıyafetle bir konsey liderliğini yapıyor durumdayım. Ben hazırlıklı değilim, demek ki bir elbise bile getirmemişim. Bu da benim hazırlıklı bir insan olmadığımı, bilgim olmadığını gösteriyor” şeklinde konuştu.

Savunması sırasında bazı müştekiler Öztürk’e, “Geber” ve “Amerika’nın köpeği” diye bağırdı.

Bu haber en son değiştirildi 8 Ağustos 2017 20:17 20:17

Reklam

Önceki Haberler

TÜİK, Türkiye’nin “Sosyoekonomik Seviye Haritası”nı çıkardı: ‘Alt seviye’de yaşayanların oranı 51,8 oldu

TÜİK'in açıkladığı Türkiye'nin sosyoekonomik seviyesi verilerine göre, yurttaşların yüzde 51,8'i sosyoekonomik olarak alt seviyede yaşıyor.

19 Ağustos 2025 21:34

Müjdat Gezen hakkında bir yıl önceki ifadelerinden dolayı soruşturma açıldı

Sanatçı Müjdat Gezen hakkında gazeteci Ayşenur Arslan’la bir yıl önce yaptığı Youtube programındaki sözleri nedeniyle…

19 Ağustos 2025 18:59

ABD’de yüzlerce Filistin destekçisi öğrencinin vizesi iptal edildi

ABD'de, Filistin eylemlerine katılan öğrencilerin vizesinin inceleneceği açıklamasının ardından yüzlerce öğrencinin vizesi ‘terörizm’ iddiasıyla iptal…

19 Ağustos 2025 18:09

Muhittin Böcek’in oğlu da gözaltına alındı

Tutuklu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in oğlu Mustafa Gökhan Böcek Antalya Havalimanı'nda gözaltına alındı.

19 Ağustos 2025 16:06

Antalya Müzesi’nin yıkım kararına karşı yurttaşlar büyük buluşmaya hazırlanıyor

Antalya Müzesi'nin yıkım kararına karşı Müze Çalışma Grubu öncülüğünde yurttaşlar 21 Ağustos Çarşamba günü 18.30'da…

19 Ağustos 2025 14:47

Diploması sahte çıkan Osmanlı torunu, şimdi de haberlere erişim engeli getirmeye çalışıyor

II. Abdülhamid’in 4. kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nun İnönü Üniversitesi’nden sahte Tarih diploması aldığı ortaya…

19 Ağustos 2025 14:07
Reklam