Kılıçdaroğlu: Devletin her kanadından bize bilgi gelir, MİT TIR'ları devlet sırrı değil

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin NTV'de Oğuz Haksever'e açıklamalarda bulunuyor.

Kılıçdaroğlu: Devletin her kanadından bize bilgi gelir, MİT TIR'ları devlet sırrı değil

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin NTV’de Oğuz Haksever’e açıklamalarda bulunuyor.

NTV’de Oğuz Haksever’in sorularını yanıtlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu,”MİT TIR’ları devlet sırrı falan değil. Herkesin bildiği devlet sırrı mı olur? Bölgedeki valilere bilgi verirsiniz devlet sırrıysa bu. Ama valilerin haberi yok. Siz Suriye’ye neye göre silah gönderiyorsunuz? Burası eşkıya devleti değil, hukuk devletidir. ” dedi.

Konuşmasından satır başları şöyle:

  • Erdoğan ilginç bir insan aslında. Bir zaafı var, Kılıçdaroğlu. Bir yerde toplantı olur, “Ey Kılıçdaroğlu”, bir basın mensubu soru sorar “Ey Kılıçdaroğlu…”
  • Bence bu hastalıktan kurtulması lazım. Bu ülkede demokrasi olacaksa, kesinlikle ben olacağım. 20 Temmuz’daki sivil darbeyi demokrasiyi kaldıracağım noktasına taşırsa o ayrı bir şey. Becerebilir mi? O ayrı bir şey.
  • Benim her söylediğime laf yetiştiriyor, bundan şikayetçi değilim. O konuşmasa havuz medyasında yer almayacağım. O gazeteleri okuyanlar, Kılıçdaroğlu’nun ne kadar haklı olduğunu görüyor.
    Ey Erdoğan, korkak değilsen, ödlek değilsen gel karşıma. İki insan karşılıkla konuşalım.
  • Enis Berberoğlu rehin alındı. CHP’ye operasyonun ilk ayağıdır bu. MİT TIR’larıyla bir alakası yok Enis Berberoğlu’nun. Türkiye Cumhuriyetini böyle gayrımeşru bir işin içine sokamazsınız. Kaldı ki MİT TIR’ları devlet sırrı falan değil. Herkesin bildiği devlet sırrı mı olur? Bölgedeki valilere bilgi verirsiniz devlet sırrıysa bu. Ama valilerin haberi yok. Siz Suriye’ye neye göre silah gönderiyorsunuz? Burası eşkıya devleti değil, hukuk devletidir. Can Dündar diyor ki “Ben flash diski solcu bir milletvekilinden aldım.” E o zamanlarda Enis Berberoğlu milletvekili değil ki. Bu ülkede, bakın tekrar tekrar söylüyorum, bu ülkede adalet yoktur.
  • O görüntüleri daha önce izledim. Ben, ana muhalefet partisinin genel başkanıyım. Ben Erdoğan’ın izlediği milletvekili görüntülerini Erdoğan’ın da görüntüye alındığı görüntüleri izledim. Ama bana verilmedi. Basın toplantısı yapar açıklardım. Gizli bir olay değil ki.
  • CHP’ye nasıl operasyon yaparız diye düşünüyorlar. Sivil darbe dönemini yaşıyoruz. Akıncı iddianamesinden bazı ifadeler çıkartıldı. Adalet Yürüyüşü pek çok kişinin ezberini bozdu. Önce inanmıyorlardı. ‘Bolu’da durur, yürüyemez’ dediler. Yürüyüşe benim beklediğimden de büyük destek gördü. Çünkü bu toplum adalete susamış. Bakın rakam veriyorum, bu ülkenin yüzde 73’ünün adalete güveni yok. Bu sadece sokaktaki vatandaşın değil, avukatların, hakimlerin, savcıların da görüşü. Gölgede 40 derecede yürüdüm. Benim mahkemelerle sorunum yok ama bu ülkenin insanının var. Bu ülkenin insanı adalet istiyor. Her gün 3-4 gömlek değiştirdim. Tabii yemek yemem gerekiyor. O fotoğrafa bakın, bir toplu iğne başı kadar yapmacıklık göremezsiniz. O fotoğraf Anadoludan bir ailenin fotoğrafıdır. Kızımla huzur içinde yemek yiyiroum. Ben saraylardan gelmedim, ben sırada, sade halktan birisiyim. Hala abimle karşılaştığımla gider elini öperim, babamız öldü artık büyüğümüz odur. Ben sıradan vatandaşım. Kızıyor, köpürüyor o fotoğrafa. Diyor ki ‘Benim vatandaşım böyle değil.’ Sen sıradan vatandaşı unuttun. kayseri’de bir vatandaş işsizlikten kendisini yaktı. Ey saray senin bundan haberin var mı?
  • Adalet Yürüyüşü, birçok kişinin ezberini bozdu. İnanmıyorlardı. Her üç ya da dört gömlek değiştirdim. Yemek yemem gerekiyordu. O fotoğrafta yapmacıklığın toplu iğne ucu kadar bir şey göremezsiniz. Kızımla fotoğraf yiyorum. O fotoğraf, Anadolu’dan bir fotoğraftır. Ben o şartlarda yetiştim, sarayla özenen bir insan değilim. O yemeği kızımla beraber huzur içinde yiyorum. Tarihe not düşüyorum: Hangi koşullardan geldim, milletvekili oldum, o tür koşullardan geldim. Ben halktan birisiyim. Evimde de öyle oturuyorum, dışarıda da öyleyim. Yetiştiğim şartlar böyle. Bu ‘Vatandaş Kemal’ diye manşete alındı, ben bu ülkenin vatandaşıyım. Kızıyor, köpürüyor. Niye köpürüyorsun? O fotoğrafta ne var? Benim insanım böyle değil, sen zaten kendi insanını unuttun. Sen Türkiye’de sade vatandaşın hangi konumda olduğunu bilmiyorsun. Herkesin sarayının etrafında sana yağ çeken insanlar olduğunu düşünüyorsun, yok öyle bir şey. Gencecik bir adam, işsizlik nedeniyle kendini yaktı ya. Senin haberin var mı? Mizansen değil o fotoğraf. Zaten o karavanda kalıyorum.
  • Eminim Kılıçdaroğlu yoğurt yiyor diye bozulmuştur. Ben adalet diyorum, o atlet diyor. O fotoğrafta kibir yoktur. Sıradan sade bir vatandaş olmakla gurur duyuyorum. Kalktı bunun üzerinden bir de Atatürk dersi vermeye kalktı. Neyse, en azından o fotoğrafı gördü de Atatürk’ü hatırladı. Ben o sofrada kafasında külah, sabahtan akşama Atatürk’e hakaret eden kişiyi oturtmuyorum.
  • Niye eleştiriliyor? HDP’ye 6 milyon insan oy verdi. Ben insanlara ayrım yapmam, 80 milyon insanın başımın üstünde yeri var. Kürtler adalet demeyecek mi? Hayatımda bu kadar insanlık düşmanı bir şey görmedim.
  • Faizden şikayetçi, sabah öğle akşam “Faizler çok yüksek” diyorlar. AKP, 15 yılda dışarıya 142 milyar dolar faiz ödedi. Faiz lobisine çalışan bir hükümet. Bu ülkeyi kim yönetiyor, Fransız mı yönetiyor. Faizin düşmesini istiyorsan düşüreceksin. Ekonomi ve gelirde adalet tartışılacak.
  • Meral Akşener ve arkadaşlarının yeni partisi siyasete yeni bir heyecan getirir. Meral Hanım ve arkadaşlarının siyasete belirli bir seviye de getireceği açıktır. Ben siyasi tarihimiz açısından önemli görüyorum. Kurmaya çalıştığı alanda bir boşluk var. Kendisine başarı dilemek benim görevim.
  • Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çok zaman var. CHP’nin elbette bir adayı olacak. Bugünden söylemek yanlış bence. Milli iradenin Meclis’e tam yansıması lazım. Her kuruşunun hesabını verebilecek bir adayımızın olması lazım. Parti içinden de parti dışından da olur. Belki bir ekip olarak çıkacaktır. Bu bugünden netleştirilmesi gereken bir tablo değil. Önümüzde bir kurultay var. Bugünden balıklama atlamak yerine sakin, güven veren bir politika izlemek gerek. Tanınmış biri çıkacak. Toplumun güvendiği, mütevazı, saygılı bir aday çıkacaktır.
  • Zekai Aksakallı’nin pasif bir göreve atandığı doğru. Yenikapı’da konuşurken kışlaya, camiye, adliyeye siyaset girmesin demiştim. Siyaset girmesinin kaldırılmayacağı yerler var. Şu anda 3 yerde de siyaset var. Orduda komutan bırakmadılar darbeci diye içeri aldılar, sonra ne oldu. Kumpas olduğu ortaya çıktı, hepsi aklandı.
  • O davaların başsavcısı nerede? Zekai Öz’e makam aracı veren adam nerede? Sonra diyeceksin ki “Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ’cü.” Hesap vermesi gereken adam, hesap soruyor. Devletin arşivleri, bürokrasisi sende, gel konuşalım.