Bursa’dan Kayseri’ye şehirlerarası otobüsle ‘Odin’ isimli ‘Golden’ cinsi köpeğiyle birlikte seyahat etmek isteyen 23 yaşındaki Merve Işıktaş, köpeğinin, firma yetkililerinin zorlayarak koydurduğu bagajda havasızlıktan ölmesi üzerine sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. Işıktaş, şikayet telefonu açtıktan sonra beklerken yaşadıklarını şöyle anlattı: ‘Jandarma gecikince çirkinleşmeye başladılar ve ‘Bir sürü insan ölüyor. Sen bir köpek için ağlıyorsun’ dediler.
DHA’dan Olcay Düzgün‘ün haberine göre, İstanbul’da oturan Merve Işıktaş, yaz tatili için 1.5 yaşındaki ‘Odin’ isimli köpeği ile birlikte Bursa’ya gitti. Genç kız, buradaki tatilinin ardından akrabalarının oturduğu Kayseri’ye gelmek üzere bir şehirlerarası otobüs firmasından, “Yanımda 24 kilo ağırlığında ‘Golden’ cinsi bir köpeğim var” diyerek bilet aldı. Işıktaş, köpeğinin ölümüyle sonuçlanan seyahati ile ilgili şunları söyledi: “Bulabildiğim tek otobüs firmasına yanımda 24 kilo ağırlığında Golden cinsi köpek olduğunu belirttim. Yanımda seyahat etmesini istediğimi söyledim. Gerekli şartlar sağlandığında ve veteriner kontrolünde uyutulduğu ve kafese konulduğunda benimle seyahat edebileceğini ifade ettiler. Otogara geldiğimizde durum değişti. Şoför, köpeğimi bagaja koymamı istedi. Bagajı reddettim. Bunun üzerine beni rahatlatmak için, ‘Sürekli bu şekilde hayvan taşıyoruz. Geçenlerde kuş taşıdık. Kedi taşıyoruz’ dediler. Büyük bagaja koyduğumuzda yolculardan birisi, ‘Burada erzak var ve erzakların olduğu yerde köpek istemiyoruz’ dedi. Buna yönelik muavin orta yolu bulmak için daha küçük bir bagaj gösterdi. Köpeğimin kafesi ile oraya sığmayacağını düşündüm. Sonrasında ikram kabini dedikleri yeri gösterdiler. Sürekli kuş, kedi gibi hayvanları burada taşıdıklarını belirttiler. Bu kabinin havalandırma aldığını söylediler. Köpeği oraya koyduk ama Bursa’dan Eskişehir’e gelene kadar sürekli tedirgindim. Eskişehir otogarında yolcu alınırken köpeğime 2 dakika süreyle baktım, Köpeğimin daralıp, terlediğini gördüm. Şoföre inmek istediğimi ve köpeğimi bulunduğu yerden almak istediğimi söyledim. Bana belirttiği saatte başka peronda olmaları gerektiğini, inemeyeceklerini ve 1 saat sonra Sivrihisar’da mola verdiklerinde onu görebileceğimi söyledi. Sivrihisar’a gidene kadar şoförün yanında oturdum ve içimin rahat olmadığını belirttim. Şoför sürekli telkin etti. Sivrihasar’a geldiğimizde köpeğimin ölüsüyle karşılaştım. Firmayı aradığımda suçu önce bana atmaya çalıştılar. Sürekli hayvan taşıdıklarını, o hayvanlara bir şey olmadığını köpeğimde problem olduğunu söylediler. Köpeğim zaten otobüse binmeden önce veteriner kontrolünden geçti.”
“Bir köpek için ağlıyorsun”
Merve Işıktaş, tutanak tutturmak ve şikayetçi olmak için jandarmayı aradığını, bunun için de otobüsün beklemesi gerektiğini söylemesi üzerine firma görevlilerinin bunu kabul ettiğini söyledi. Merve Işıktaş, şöyle devam etti: “Jandarma gecikince çirkinleşmeye başladılar ve ‘Bir sürü insan ölüyor. Sen bir köpek için ağlıyorsun. Hepimiz bunun için bekliyoruz. İşimiz, gücümüz var’ dediler. Firmaya da bunu ilettiğimde aynı şeyi söylediler; ‘Bir sürü asker, Müslüman ölüyor. Sen bir köpek için insanları alıkoyuyorsun’ denildi. Jandarma geldiğinde şoför ve muavinin kimlik bilgileri alındı. Onlar sonra yola devam etti. Ben de ifade verdikten sonra Sivrihisar Belediyesi ekipleri geldi. Köpeğimin kireçlenip gömülmesi gerekiyormuş. Bu şekilde yaparak gömdük. Sonrasında Kayseri’ye döndüm. Olayla ilgili suç duyurusunda bulundum.”
Tazminatı barınağa verecek
Merve Işıktaş, daha sonra savcılığa yaptığı suç duyurusunun ‘mala zarar vermek’ olarak işlem gördüğünü, ilk duruşmanın ardından durumu öğrendiğini, manevi tazminat davası da açacağını, kazanması haline 1 kuruşuna dokunmadan bir barınağa bağışlayacağını ya da sokak hayvanları için bir kliniğe fon olarak vereceğiğini söyledi. Işıktaş, “Artık başka hayvanlar zarar görmesin. İnsanlar köpeğin, kedinin, kuşun nefes aldığının farkına varsın. Köpek sahiplerinin de seyahat etmesi gerekiyor. Buna göre otobüslerde bir bölüm olsun” diye konuştu.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…