Maden işçilerinden özelleştirmeye karşı büyük uyarı
Zonguldak'ta binlerce maden işçisi TTK'nın özelleştirilme girişimine karşı meydana indi.
Zonguldak’ta binlerce maden işçisi AKP’nin Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) özelleştirilmesinin önünü açan torba yasa tasarısındaki ilgili maddenin geri çekilmesi için toplandı.
Madenci Anıtı önünde aileleriyle birlikte toplanan işçilere hitap eden Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Hükümet’e ve 550 milletvekiline seslendiklerini belirterek “58’inci maddeyi kabul etmeyin” çağrısı yaptı.
Sözkonusu maddede geçen “Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir” ifadelerini hatırlatan Demirci, düzenlemeyle maden sahalarının küçük parçalara bölünerek satılacağını belirtti.
“Bize ölümü dayatıyorlar”
Ruhsatların küçük şirketlere verilmesiyle birlikte TTK’in hiç bir sorumluluğunun kalmayacağına ve böylece denetimsizliğin artacağına dikkat çeken Demirci, “TTK ve TKİ gibi kurumlar, şirketleri ve sahaları denetlerken yaşadığımız faciaları düşünün. Şimdi bundan daha kötüsünü yani bize doğrudan ölümü dayatıyorlar.” dedi.
Karadon, Kozlu ve Soma’da yaşanan işçi katliamlarını hatırlatan GMİS Başkanı, “Biz, TTK’da taşeron faciasından kurtulduk ama Soma’da 301 arkadaşımızı koruyamadık. Çünkü bizi dinlemediler ve madencilik sektörü kâr hırsına yenildi.” ifadelerini kullandı.
“58’inci madde bize ölümü dayatıyor” diyen Demirci, sözlerinin devamında özelleştirme düzenlemesinin geri çekilmesi talebini şu sözlerle tekrar etti:
“Kurumsal yapısı güçsüz, zayıf şirketler yerin yüzlerce metre altında gazlı ocaklarda çalışamaz. Ruhsatı ve sahaları bölmeyiniz. Biz, bunun yanlış olduğunu bedel ödeyerek öğrendik. TTK ve TKİ’nin denetimi ve tecrübesine rağmen yaşadığımız kazaları; Karadon-Kozlu-Soma-Ermenek, Şırnak ve diğerlerini unutmayınız. İşte bunun için biz yeraltı maden işletmeciliği devlet eliyle yapılsın diyoruz. Kömürümüze kan bulanmasın, cenazemiz yol kenarlarına, hastane önlerine bırakılmasın. Ruhsatların bölünmesi, sahaların küçültülmesi ve küçük şirketlerin önünün açılması bu madenlerin ve ocakların cenazelerimizin üzerine kapatılması demektir.”
Eylemden bazı fotoğraflar:
(Fotoğraflar: Pusula Gazetesi)