Reklam
Kategoriler: İç Açı

Manifesto Özel | Türkiye sağının kıdemlisi Meral Akşener

Reklam

Yalım Oktay

Son dönemlerin en çok konuşulan siyasi figürlerinden birisi hiç kuşkusuz, MHP’den istifa ederek yeni kuracağı partisinin yönetim kurulu bilgisini henüz basın ile paylaşan Meral Akşener.  Referandumda yaptığı çağrı ile Hayır kampanyasına destek olacağını ilan eden Akşener, kimi ‘solcular’ için “AKP karşıtı bir muhalif”, Ataol Behramoğlu gibi isimler için de “hayranlıkla takip edilen” bir isim. Yalnızca AKP karşıtlığı üzerinden ‘sempati’ geliştirilen Akşener’in sicili ise, en az AKP kadrolarını aratmayacak kadar kirli ve kanlı. Bu sicilin unutulmaması ve unutturulmaması için, Gazete Manifesto olarak hazırladığımız Meral Akşener dosyası…

12 Eylül 1980 darbesi ile birlikte, işlemediği bir suçtan ötürü yaşı büyütülerek idam edilen devrimci genç Erdal Eren hakkında “O bir jandarma erini öldürmüş katildir” açıklaması ile hafızalarda yer eden 1956 doğumlu Meral Akşener, lise ve üniversite yıllarında Ülkü Ocakları’nın aktif bir üyesi idi.

Soner Yalçın’ın Abdullah Çatlı’yı anlattığı ‘Reis’ isimli kitabında, Bahçelievler katliamının azmettiricisi olarak Ankara’da aranmaya başlanan Çatlı’nın İstanbul’a yerleşmesinden sonraki bölümde Meral Akşener’in ismi şöyle yer alıyordu;

“Abdullah Çatlı, İstanbul yaşamında iki ülkücü arkadaşının evlenmesine de vesile oldu. MHP İzmit İl Başkanı Nihat Güner, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde okuyan kız kardeşi Meral’i ülkücü arkadaşlarına emanet etmişti. Ülkücü hareket içinde o yıllarda fazla kız öğrenci yoktu. Ülkücüler bu nedenle Meral’i ‘maskot’ gibi yanlarında taşırlardı. Meral de doğrusu bu ya, erkek gibi kızdı. Kod adı ‘asena’ idi. Ülküdaşlarıyla kahveye bile gidiyordu. Öyle ya solcu kızlar gider de ülkücü kızlar gitmez mi?

Meral Güner ileride evleneceği Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine bölümü öğrencisi Tuncer Akşener’i İstanbul Beyazıt’ta çaycılık yapan Mustafa Volkan’ın kahvesinde işte bu vesileyle görüp aşık oldu. Meral’i, Tuncer Akşener’le tanıştırmak da Abdullah Çatlı’ya kısmet oldu. Aradan yıllar geçti, Meral ‘Akşener’ soyadını aldıktan sonra Mustafa Volkan’ın kahvesini hiç unutmadı. İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturduktan sonra, çaycı Mustafa Volkan’ın avukat olmuş oğlu Fatih Volkan’ı kendisine avukat tuttu.”

Siyaset hayatına hızlı dönüş

Ülkücülerin, “biz içerideyiz, fikirlerimiz iktidarda” diye tanımladıkları, 12 Eylül darbesi ile beraber, kısa bir süre ara verdiği siyasi hayatına 1995 yılında Doğru-Yol Partisi (DYP) ile dönen Akşener, Tansu Çiller’in en yakınındaki isimlerden bir tanesi idi.

3 Kasım 1996’da, Türkiye’de ‘mafya-siyaset-devlet’ arasındaki kirli ilişkiler ağını ortaya saçan Susurluk Kazası ile görevinden istifa eden, Mehmet Ağar yerine, İçişleri Bakanlığı görevini üstlendi.

Akşener, Ülkü Ocakları üyesi olduğu dönemde yakınlık geliştirdiği, dönemin tetikçileri ile ‘dostluk’ ilişkisini siyasete atıldığı dönemde de devam ettirdi. MİT’in 1998’de çete lideri Alaattin Çakıcı’ya düzenlediği operasyon öncesi, Akşener’in Çakıcı’ya “yerini değiştirmesi gerektiğini” söylediği mesajı kamuoyuna bomba gibi düştü. Aynı şekilde, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’yla aynı masada yemek yediği iddiaları medyada yer aldı.

Akşener yıllar sonra İçişleri Bakanlığı görevini sürdürürken faili meçhullere ilişkin itiraf niteliğinde açıklamalar yapacaktı. MHP’den ihraç edildiği dönemde ise şu açıklaması ile kirli sicilini kendi ağzından açıklayacaktı;

“Ben, İçişleri Bakanlığı yaptığım dönemde tarihin en uzun, en geniş, en kapsamlı sınır ötesi harekâtına imza atmış bir bakanım. Utanarak söylüyorum bazıları diyor ki sosyal medyada ‘Meral Akşener MHP’ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu O’dur’ diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum.”

28 Şubat sürecinde de, ordu ile arasındaki ipler bir hayli gerilen Akşener hakkında Genelkurmay Başkanlığı’ndaki giriş çıkışlar ile yüksek rütbeli subayların hareketlerini izlettiği yönünde iddialar ortaya atıldı. 2013 yılında, 28 Şubat davasında yargılanan dönemin Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Emekli Korgeneral Çetin Saner, 28 Şubat sürecinde Akşener’e gönderdiği “O kadına söyle ayağını denk alsın. […] Gelirsek onu ve avanesini İçişleri Bakanlığı’nın önünde yağlı kazığa oturturuz…” mesajı için özür dileyecekti.

Yuvaya dönüş

Tarihler 4 Temmuz 2001’i gösterdiğinde, cemaat ve ABD koalisyonu ile kurdurulan AKP’ye üye olan Akşener, Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını söyleyerek 2 Kasım 2001 tarihinde yuvasına dönerek MHP’ye geçti. 2007 ve 2011 genel seçimlerinde milletvekili olan Akşener, TBMM Başkanvekili olarak görev yaptı.

2015’e gelindiğinde ise Akşener ve Bahçeli arasındaki ipler gerilmeye başladı. 7 Haziran 2015’teki genel seçimlerde MHP’den İstanbul milletvekili olarak Meclis’e giren, ancak kulislerde ismi TBMM Başkanlığı için geçen Akşener hakkında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli şu ifadeleri kullanacaktı;

“Bu şekilde söylenen isimlerden hiç hoşlanmam, ismi geçeni de devre dışı tutarım. Meral Akşener’i eğer çok sık kullanırsanız, o devre dışı tutarım. Meral Akşener’i eğer çok sık kullanırsanız, o devre dışı kalır, haberiniz olsun. 80 milletvekilimiz var, her şeyde Akşener. Bu, o zaman başka bir şey var burada demektir. Onun için bir Meclis açılsın. Zannediyorum başkanvekilliğini de kaybetti”

MHP’de çatlak

19 Haziran 2016’da kurultaya giden MHP’de; Meral Akşener, Ümit Özdağ, Koray Aydın ve Sinan Oğan, Bahçeli’nin karşısına rakip olarak çıkacaktı. Ancak söz konusu kurultay Bahçeli yönetiminin yani Genel Merkez’in girişimiyle mahkemeye taşındı. Aradan geçen zaman zarfında Meral Akşener, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan ile birlikte MHP’den ihraç edildi.

Akşener, siyasi hayatına yeni kuracağı parti ile devam edeceğini açıklayarak, Türkiye sağına armağan edeceği ‘yeni’ partisinin yönetim kurullarını ve isimleri geçtiğimiz hafta düzenlediği bir basın toplantısı ile tanıttı.

Kafaları karıştıran şey ise, Türkiye’de ilerici, solcu kimliği tanınan kimi isimlerin, çekinik bir biçimde desteklediği Akşener’in, kirli sicilinin ve misyonunun bu kadar çabuk unutulup unutulmayacağı idi. Üstelik Akşener bu geçmişi ile bu kadar övünüyorken…

Sahi, AKP’yi halk götürmeyecek miydi?

Bu haber en son değiştirildi 22 Ekim 2017 23:01 23:01

Reklam

Önceki Haberler

TKH heyetinden 94.günündeki İKÇÜ grevine dayanışma ziyareti

Türkiye Komünist Hareketi İzmir İl Örgütü, direnişlerindeki 94. günde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi emekçilerini ziyaret…

5 Ekim 2025 12:10

Yeni Ülke’nin 31. Sayısı “Solun “Cumhuriyet ile sınavı” manşetiyle yayımlandı.

İki aylık fikir dergisi Yeni Ülke 31. sayısında "Solun Cumhuriyet ile sınavı" dosyası ve dolu…

3 Ekim 2025 19:42

Şirketlerine kayyum atanan Aziz İhsan Aktaş’ın Cengiz’le ortak olduğu şirkete dokunulmamış

Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…

3 Ekim 2025 17:33

Çorlu Tren Faciası ile gündeme gelmişti: Tartışmalı yöneticiye bir ihale daha

Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…

3 Ekim 2025 15:58

Mabel Matiz’e istenen ceza belli oldu

Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…

3 Ekim 2025 15:07

Maraş Katliamı sanığı Ökkeş Şendiller’in ölümü Türkiye sağını buluşturdu

Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…

3 Ekim 2025 15:02
Reklam