New York Bölge Başsavcılığı: Türk Hükümeti'nin bakanlarına verilen rüşvetle...
New York Güney Bölgesi Başsavcılığı'nın itirazında suçlanan isimler eski bakan Zafer Çağlayan'la sınırlı kalmadı.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde süren Rıza Sarraf davasında, geçtiğimiz Mart ayından beri tutuklu olarak yargılanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın davasının düşürülmesi konusunda hakim Richard Berman’ın New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’na savcılığa itiraz için verdiği süre dün doldu.
Amerika’nın Sesi‘nde yer alan habere göre, savcılığın Atilla’nın başvurusuna yaptığı itirazda ağır suçlamalar yer aldı.
“Atilla çarkın doğrudan içinde yer alıyor”
Habere göre savcılık, verilen sürenin son gününde yaptığı 30 sayfalık itiraz başvurusunda, Atilla’nın davasının Sarraf’ın kurduğu dolandırıcılık çarkının doğrudan ve bilerek içinde yer aldığı gerekçesiyle dosyasının düşürülemeyeceğini bildirdi. Atilla’nın Sarraf’tan ayrı yargılanma talebinin de reddedilmesi gerektiğini savundu.
Atilla’nın, İran’a uygulanan ABD ambargosunun delinmesi için suç şebekesinin içinde olduğu için yabancı bir ülke vatandaşı bile olsa hakkında soruşturma başlatılıp ABD’de yargılanabileceği belirtildi.
Ağır suçlamaların yer aldığı itiraz başvurusu, New York Güney Bölgesi Başsavcı Vekili Joon H. Kim, Başsavcı Yardımcısı Michael D. Lockard, Sidhardha Kamaraju, David W. Denton, Jr ve Başsavcı Özel Yardımcısı Dean C. Sovolos imzasıyla mahkeme hakimi Berman’a sunuldu.
“Türk bakanlar” denildi
Savcılık tarafından yapılan son başvuruda “Türk Hükümetinin bakanlarına verilen rüşvetle suç örgütünün planları kolaylaştırıldı” ifadesinde bakanların çoğul olarak kullanılması dikkat çekti.
Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında hazırlanan iddianamede, eski bakan, aldığı rüşvet karşılığında suç şebekesinin işinin kolaylaştırmakla suçlanmıştı.
“Halkbank ikili oynadı”
Atilla’nın, paravan şirketler aracılığıyla gerçekleştirdiği hileli işlemlerle oluşturduğu sahte belgelerle suç şebekesinin bir ortağı olduğu iddia edildi. Savcılık, Atilla’nın komploculara, işvereni Türkiye Halk Bankası A.Ş. aracılığıyla bilerek yardım ettiğini öne sürdü.
Savcılık bir kamu bankası olan Halkbank’ın bir taraftan ABD’yle normal ilişkilerini sürdürdüğünü, diğer taraftan da İran’ın milyarlarca dolarlık petrol gelirini elde etmesi için ilişkide bulunduğu kuruluşların işlemlerini kolaylaştırarak ikili oynadığını iddia etti.
“Planlar bakanlara verilen rüşvetle kolaylaştırıldı”
Kurulan bu suç çarkının, ABD’nin İran’a uygulanan yaptırım yasalarından saklanması amacıyla tasarlandığı ve Türk hükümetinin bazı bakanlarına verilen rüşvetle bu planın kolaylaştırıldığı iddia edildi.
İlgili yasalar ve yasal düzenlemeler çerçevesinde yapılan bu davranışların, Atilla’nın ABD tarafından kovuşturulmasına imkan veren bir suç unsuru olduğu yorumu yapıldı.
“Atilla, Sarraf’a düzmece belgeler konusunda ‘koçluk’ yaptı”
İtiraz dilekçesinde Atilla’nın İran’a ambargoyu delmek için kurulan suç şebekesinde aktif bir rol oynadığı belirtilerek, “Atilla konuyu soruşturan Amerikan Hazine Bakanlığı yetkililerini yanıltıp yanlış yönlendirmiştir. Atilla’nın ayrıca kurulan bu suç şebekesinde Sarraf’a sahte belgelerin hazırlanması konusunda koçluk yapmıştır. Bu suç şebekesinin toplantılarına katılmıştır”denildi.
İtiraz dilekçesinde sıralanan gerekçelerle Atilla’nın davasının düşürülemeyeceği ve Sarraf’tan ayrı bir şekilde yargılanamayacağı kaydedildi.