İsrail’in komünistleri
24-12-2017 12:20İsrail Komünist Partisi, dünden bugüne mücadelesiyle İsrail-Filistin sorununu anlamak açısından önemli bir parti olarak görülmeli.
Bugün İsrail denilince akla gerici, işgalci ve baskıcı yönleri ile öne çıkan bir İsrail geliyor. Ancak İsrail’in bu gerçek yüzünün ötesinde başka olgular da var. İsrail’de kökleri 90 yıl öncesine dayanan komünist gelenek, bugün içinden geçtiğimiz günlerde ayrıca hatırlanmalı. İsrail Komünist Partisi, dünden bugüne mücadelesiyle İsrail-Filistin sorununu anlamak açısından önemli bir parti olarak görülmeli.
İsrail’de komünist olmak
Bugün gericiliğin ve aşırı milliyetçiliğin hakim olduğu bir İsrail siyasi tablosunda İsrail Komünist Partisi önemli bir misyonu sürdürüyor. Bir yandan İsrail Devleti’nin baskıcı karakteri diğer yandan aşırı ırkçı Yahudi örgütlenmeleri arasında siyaset yapmaya çalışan İsrail Komünist Partisi, bir dizi baskıya göğüs gererek mücadele veriyor. Devlet tarafından desteklenen ırkçı hareketlerin ilerici gösterilere saldırdığı bir İsrail’den bahsediyoruz. Bununla birlikte özellikle Araplar arasında gelişen Arap milliyetçiliği ve gericilik, Yahudi-Arap birliğini savunan İsrail Komünist Partisi açısından başka bir zorluğu ifade ediyor. Gerek Yahudiler arasında gerekse Araplar arasında ortaya çıkan keskinleşmede başka bir siyasal çizgiyi temsil eden İsrail Komünist Partisi, özellikle Filistinliler ve Yahudiler arasında karşılıklı tırmanan gericiliğe karşı da durmak zorunda. Örneğin Yahudilerin, Müslümanların ve Hristiyanların kutsal olarak gördükleri Kudüs şehri üzerinde yaşanan tartışmalarda İsrail Komünist Partisi, farklı bir politik çizgide ısrar ederek, bu sorunun gericilik ve emperyalizm karşıtı bir perspektifle çözüleceğini işaret ediyor.
Ancak tahmin edileceği üzere, gericiliklerin birbirleriyle yarıştığı bir tabloda ortaya çıkan sonuç, ister Filistin ister İsrail olsun, gericiliğin yükselişe geçtiği bir durum oluyor.
90 yıllık parti
Yahudilerin ve Arapların birliğini savunan İsrail Komünist Partisi’nin kuruluşu 90 yıl önceye dayanıyor.
İsrail Komünist Partisi’nin (İKP) kökleri, 1920’lerde İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele eden ve Siyonizme karşı çıkan Filistin Komünist Partisi’ne dayanıyor. 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasıyla birlikte Filistin Komünist Partisi’nin parçası olan ve İsrail’de mücadelesini sürdüren hareket İsrail Komünist Partisi’ne dönüşüyor. Kısa ismi MAKİ olan İsrail Komünist Partisi, kendisini İsrail’de yaşayan Yahudi ve Arapların partisi olarak tanımlamış, hem Yahudiler hem de Araplar içinde örgütlenerek bugünlere gelmiştir. İsrail Komünist Partisi tarihinde yaşanan bir ayrışma sonrası MAKİ ismini değiştirmiş ve RAKAH ismini alarak yoluna devam etmiştir. Özellikle parti içinde Yahudi kimliğini öne çıkaran bir kanatla yaşanan ayrışma sonrası, RAKAH, anti-siyonist çizgisi dolayısıyla uluslararası komünist harekette İsrail’in esas komünist partisi olarak tanınmıştı. 1989 yılında koptuğu Komünist Parti, bu ismi terk edince RAKAH tekrardan İsrail Komünist Partisi ismini almış ve mücadelesini sürdürmüştür. Sosyalist bloğun yıkıldığı bir dönemde tekrardan komünist ismini alması, İsrail Komünist Partisi için ayrıca değerlendirilmesi gereken bir olgu olarak not edilmelidir.
İşgal karşıtı politikalarıyla halkın tanıdığı bir parti olan İsrail Komünist Partisi, 1960’lı ve 1970’li yıllarda seçimlerde başarı göstermiş, 1977 yılındaki seçimlerde de Barış ve Eşitlik için Demokratik Cephe (HADAŞ) kurmuştu.
İsrail Komünist Partisi’nin savundukları
Söz konusu Filistin sorunu olunca özellikle Arap siyasi hareketlerin savunduğu farklı politikalar biliniyor. İsrail Devleti’nin işgalci politikası ve bu politikaya bağlı olarak Filistin topraklarını yeni yerleşimlere açma politikası da. İsrail Komünist Partisi, Filistin sorununda geleneksel İsrail Devleti politikasından farklı bir pozisyona sahip.
Öncelikle İKP, Filistin sorununda iki devletli çözümden yana. Bu politikadan dolayı, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti kurulmasını savunuyor. Aynı zamanda İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek, 1967 öncesi sınırlara dönmesi gerektiğini savunan İKP, Filistin sorununda İsrail içinde farklı bir ses olarak görülmeli. Yine İsrail içinde ortaya çıkan ve özellikle Arap kökenli İsrail vatandaşlarına yönelik ayrımcı politikalarının da karşısında duruyor. İsrail Devleti’nde vatandaşlığın Musevilik üzerinden tanımlanmasına karşı çıkan İKP, Arap ve Yahudilerin eşit vatandaşlar olarak görülmesini savunan bir politik çizgiye sahip.
Her komünist parti gibi İsrail Komünist Partisi de laikliğin İsrail için önemli bir ilke olduğunu savunmaktadır. İsrail Devleti’nin dini kimliğinden arındırılması savunurken, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini savunan İKP, Yahudilerin ve Arapların birlikte yaşayabileceği bir zemini de pratik olarak tarif ediyor.
Aynı zamanda İKP, özellikle İsrail’in sahip olduğu nükleer silahlar konusunda, İsrail’in, “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması”nın tarafı olmasını ve nükleer silahlarla birlikte kitle imha silahlarının da tasfiye edilmesini savunuyor.
Bununla birlikte İsrailli komünistler aynı zamanda ülkede görülen şiddet, terör ve savaş olgularına yönelik de tutumları dolayısıyla dikkat çekiyor. Özellikle Hamas’ın Filistinlileri gericileştirmesine ve sivilleri hedef alan saldırılarına karşı dururken, aynı zamanda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da İKP hayır diyor.
İsrail içinde aykırı bir ses olarak İsrail Komünist Partisi, özellikle devlet baskısına karşı mücadele vererek görüşlerini savunmaya çalışıyor.