Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü sol içinde tartışmaları da başlattı. Türkiye siyasetinde yeterli gücü bulamayan solun, biraz da 1970’lerdeki “eski güzel günler”e olan özlemle her kitlesel hareket karşısında pusulasını şaşırması artık şaşırtıcı bile değil.
Kitlesel hareketler karşısında, gücünü bilmeyen ve bu güce uygun politikalar üretemeyen bir solun gelen basınca direnememesi ve Türkiye’de düzen aktörlerine eklemlenmesi adeta kaçınılmaz oluyor. Kitlelerin peşinde savrulan Türkiye solu kendisini kurmak yerine kolay yoldan köşeyi dönmek için her fırsatı çöpe atıyor.
Bu çerçeve üzerinden bu haftaki PUSULA’da Türkiye solunun, cumhuriyetçi kitlelerin son on yılda gerçekleştirdiği üç büyük eylem, 2007’deki Cumhuriyet mitingleri, 2013’teki Haziran Direnişi ve 2017’deki Adalet Yürüyüşü ile ilişkilerini ele alıyoruz.
Bu haber en son değiştirildi 5 Eylül 2017 19:45 19:45
DİSK Genel Merkezi'nin Ankara'ya taşınmasına 11 sendika tepki gösterdi. Sendikalardan yapılan açıklamada "tüzüksel, tarihsel ve…
Abdullah Öcalan'ın avukatları, umut hakkı ile ilgili yaptığı açıklamada "“Umut ilkesi devletin atması gereken bir…
Diyanet, cemaatini AKP mitingine götürmeyi reddeden imama verdiği cezayı mahkemenin iptal etmesine rağmen, yargı kararını…
Venezuela, Karayipler açıklarında ABD tarafından düzenlenen saldırıların yasadışı olduğunu kabul ettirmek ve egemenliğinin korunmasını talep…
Memurların 2025 yılında 12 lira 80 kuruş olan saatlik fazla mesai ücreti 1 Ocak 2026'dan…
Esenyurt’ta sokak ortasında dövülerek öldürülen gazeteci Hakan Tosun, İstanbul Nurtepe’de son yolculuğuna uğurlanırken Antalya’da da…