Dolar/TL kurundaki büyük tırmanış bir kaç haftadır düşüşe geçerken, Milliyet’in ekonomi yazarı Güngör Uras, “nereden geldiği belli olmayan dolar miktarının her geçen yıl arttığına” dikkat çekti. Uras, sadece son 2 yılda 20 milyar dolardan fazla ‘kaynağı belirsiz’ dolar girişi olduğu belirtti.
“Nereden geliyor bu dolarlar?” diye soran Uras, “Büyüklerimiz ne demişler? ‘Üzümünü ye de bağını sorma.’ İşte o durumdayız. Gelen dolarları afiyetle yiyoruz. Kime teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz” dedi.
Güngör Uras’ın “Kim gönderiyor bu dolarları” başlığıyla yayımlanan yazısının o bölümleri şöyle:
“Nereden geldiği belli olmayan dolar miktarı (Merkez Bankası buna “Net Hata ve Noksan” diyor) her yıl 10 milyar doları aşmaya başladı. Bir yıl önce, ülkeye giren 2 doların 1 dolarının nereden geldiği belli değildi. 2016 yılında ülkeye giren 3 doların 1 dolarının nereden geldiğini bilemiyoruz. Kim gönderiyor bu dolarları? Neden sahibi bilinmiyor. Ama bizim açığımızı kapatıyor, ekonomimize katkıda bulunuyor? Döviz açığımızı (cari açığı) yurt dışından değişik kanallardan yurda giren dövizle finanse ediyoruz.
***
-2015 yılında, sermaye hareketiyle ülkeye gelen döviz 10.1 milyar dolar. Nereden geldiği belli olmayan döviz 10.2 milyar dolar.
– 2016 Yılında sermaye hareketiyle ülkeye giren döviz 22.3 milyar dolar. Nereden geldiği belli olmayan döviz 11.0 milyar dolar.”
Bu haber en son değiştirildi 20 Şubat 2017 10:14 10:14
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…