Sözcü'ye 'FETÖ' operasyonunun altından Fehmi Koru çıktı!
Gazeteci Fehmi Koru'nun, Sözcü’ye yönelik 'FETÖ' soruşturmasında tanık sıfatıyla savcıya ifade verdiği ortaya çıktı.
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen gazeteci Fehmi Koru, Sözcü’ye yönelik ‘FETÖ’ soruşturmasında tanık sıfatıyla savcıya ifade verdi. Koru ifadesinde “Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay bana ‘Burak İsviçre’de cemaate ait bir evde yetişti’ dedi.” diye konuştu.
Uzun yillar Cemaat’in yayın organı Zaman gazetesinde yazdığı bilinen Koru, 17-25 Aralık sürecinde de Fethullah Gülen’e götürdüğü “sulh mektupları” ile gündeme gelmişti.
AKP’nin yayın organlarından Sabah‘tan Nazif Karaman’ın haberine göre Koru, Sözcü’ye yönelik “FETÖ adına suç işleme suçu” kapsamında yürütülen soruşturmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na tanık sıfatıyla ifade verdi. 24 Nisan 2010 tarihli Yeni Şafak gazetesinde “Taha Kıvanç” mahlas ismiyle kaleme aldığı ve “Burak Akbay’ın FETÖ evlerinde yetiştiği” iddiasıyla ilgili yazısı sorulan Koru, 1990’lı yıllarda Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın, oğlu hakkında kendisine söylediklerini anlatarak şunları söyledi:
“Babası bir gezide söyledi”
“Burak Akbay’ın yine gazetecilik yapan babası Ertuğrul Akbay ile bir gezi sırasında sohbetimiz olmuştu. Ertuğrul Akbay, bana oğlu Burak’ın ‘İsviçre’de cemaate ait bir evde kaldığını, o sayede doğru düzgün yetiştiğini’ övgü ile anlatmıştı. Yıllar sonra Burak Akbay’ın ani bir yükseliş sergileyerek Sözcü gazetesini açması bana tuhaf gelmişti.
“Hükümete sert muhalefet yapmak için”
Baba Ertuğrul Akbay’ın bana 90’lı yıllarda bahse konu sohbetinde ‘Oğlum dinine bağlı, muhafazakâr değerlere sahip biridir’ demesine rağmen Sözcü gibi aşırı muhalif bir gazetenin patronu olmasını ben mantıklı bulmamıştım. Bu nedenle Yeni Şafak’taki yazıyı kaleme aldım. Bu yazımdan sonra Ertuğrul Akbay beni cep telefonumdan aradı. Yazıyı yazdığım için beni eleştirdi. Ben de kendisine ‘Burak Akbay kendi imzası ile bir cevap verirse bunu gazete köşesinde yayımlayacağımı’ söyledim. Kendisinin söylediklerini yayımlamamı istedi. Ben de ‘Muhatabım sen değilsin, Burak Akbay açıklama gönderirse gönderdiği yazıyı köşeme taşırım’ dedim. Bu yazımla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Ben cemaatin muhalefeti de kontrol altına alıp gerektiğinde hükümete sert muhalefet yapmak için bu gazeteyi kurdurmuş olabileceğini düşündüm ve bu yazıyı kaleme aldım.”