TRT hakkında suç duyurusu: 1 TL'lik tazminat istenecek
HDP, TRT hakkında HDP'ye ilişkin haberlere yer vermemesi nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), TRT hakkında HDP’ye ilişkin haberlere yer vermemesi nedeniyle, görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin engellenmesi gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.
HDP Hukuk Komisyonu tarafından Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) hakkında suç duyurusunda bulunuldu. HDP’nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Kamu yayıncılığı yapması gereken TRT hakkında, partimize ilişkin haberlere yer vermemesi nedeniyle, görevi kötüye kullanma ve haberleşmenin engellenmesi ile re’sen tespit edilecek suçlamalar yönünden şüpheliler tespit edilerek, haklarında etkili soruşturma başlatılması ve adil yargılama sonucu cezalandırılmaları talebiyle Hukuk Komisyonumuz tarafından suç duyurusunda bulunuldu” denildi.
Suç duyurusunda şu ifadelere yer verildi:
“ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
ŞİKAYETÇİ: HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
KONU: Türk Ceza Kanunun 257, 124/1 maddeleri ile re’sen nazara alınacak diğer maddelerinin ihlaline ilişkin şikayet ve suç duyurusundan ibarettir.
SUÇ TARİHİ: 03.01.2017 – 13.06.2017
AÇIKLAMALAR :
1) 03.01.2017 – 13.07.2017 tarihleri arasında TRT, HDP’nin meclis grup toplantılarının hiçbirine yer vermemiştir. Aşağıda da açıklanacağı üzere, TRT’nin partilerin meclis grup toplantılarına ayırdığı canlı yayın süreleri, TRT kurumunun HDP’ye uyguladığı ayrımcılığın, ambargonun, sansürün açık kanıtı niteliğindedir.
2) Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu yayınlarında tarafsız olmak zorunda olan bir kamu yayıncısıdır. 2954 sayılı TRT Kanunu 5.maddesinin k bendi “Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak,” ve m bendi “Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak.” şeklindedir. Buna göre, TRT’nin yayınlarının siyasi parti ve demokratik gruplarla ilgili fırsat eşitliği ilkesini gözardı eden, kamuoyunun özgürce kanaat geliştirmesini engelleyen nitelikte olmaması gerekmektedir.
3) Ancak, yapılan yayınlarda görülmektedir ki; TRT Haber kanalı gerek siyasi parti grup toplantılarına dair yaptığı canlı yayınlar, gerekse de referandum yayınlarında tek yanlı, taraflı yayın yaparak Anayasa ve yasaları, YSK seçim dönemi yayın ilkelerini çiğnemektedir. TRT Haber, parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerden AKP, CHP ve MHP’nin TBMM Grup Toplantısı konuşmalarını canlı yayınlarken, Meclisin üçüncü büyük partisi olan Halkların Demokratik Partisi’nin TBMM Grup toplantısı konuşmalarını canlı yayınlamayarak, yayınlarında HDP’ye fırsat eşitliği sağlamamakta, açıkça ayrımcılık yapmaktadır. Ayrıca HDP’nin halk kitleleriyle iletişime geçmesi, onlara ulaşması engellenmiş olmaktadır. Tüm yurttaşların vergileriyle finanse edilen ve kamu yayıncılığını eşit ve tarafsız yürütmesi anayasal bir zorunluluk olan TRT Haber Kanalı, canlı yayınlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sadece 3 siyasi parti varmış gibi davranmakta ikinci büyük muhalefet partisi olan HDP’yi yok saymaktadır.
4) TRT Haber kanalı, HDP’nin 3 Ocak 2017-13 Haziran 2017 tarihleri arasında gerçekleştirdiği 19 grup toplantısını hiçbir şekilde canlı yayınlamayarak, yayınlarında siyasi parti ve demokratik gruplara fırsat eşitliği sağlamamakta, HDP’nin Türkiye’nin gündemindeki temel konulara dair görüşlerini TRT izleyicilerinden gizlemekte, halkın haber alma özgürlüğünü engellemektedir. TRT kurumunun tarafsızlığını yitirdiğinin bir diğer kanıtı da seçim dönemi yayınlarıdır. TRT Haber Kanalı, aşağıdaki referandum yayın verilerinden de açıkça görüleceği üzere 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen anayasa referandumu öncesi yaptığı seçim yayınlarında iktidar partisi merkezli “evet” kampanyasına açıkça destek çıkan tek yönlü yayınları nedeniyle tarafsızlığını yitirmiş, Anayasayı, yasaları ve YSK’nın belirlediği seçim dönemi yayın ilkelerini açıkça ihlal etmiştir. Anayasa ve yasalar gereği tarafsız kamu yayıncısı olması gereken TRT iktidar partisinin resmi yayın organına dönüştürülmüştür. Tüm bunlar TRT Genel Müdürü ve TRT Yönetim Kurulu Üyelerinin sorumluluğunda gerçekleşmektedir. TRT Haber Kanalının tarafsız kamu yayıncısı olma niteliğini yitirdiğinin en açık kanıtı, yüksek yargı organı olan Yüksek Seçim Kurulu’nun yaptırım kararlarıdır. TRT Haber kanalı hakkında 1 Kasım 2016 tarihinde yapılan genel seçimler öncesi gerçekleştirdiği taraflı seçim yayınları nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu tarafından 18 uyarı, 57 program durdurma cezası verilmiştir.
5) Bunun yanında, TRT yönetimini görevini kötüye kullanmakta, yasaları çiğnemektedir. TRT Kanununda yukarıda da bahsedildiği gibi tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkelerinin yanı sıra; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak ilkeleri de yer almaktadır. TRT yönetimi kendi kanununu ihlal etmekte, görevlerinin gereğine aykırı aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olmaktadır. Şikayete konu suç tarihleri arasında HDP’nin grup toplantılarından yapılan canlı yayın süresi 0 saniyedir. Yine aynı şekilde, referandum dönemi yayınlarında da HDP’ye yer verilmemiştir.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle dilekçemizin işleme konularak, görevi kötüye kullanma (TCK 257) ve haberleşmenin engellenmesi (TCK 124) ile re’sen tespit edilecek suçlamalar yönünden şüpheliler tespit edilerek haklarında etkili soruşturma başlatılması ve adil yargılama sonucu cezalandırılmalarını saygıyla arz ve talep ederiz.
1 TL’lik tazminat davası açılacak
HDP’nin resmi sosyal medya hesabından, suç duyurusuna ek olarak ilerleyen günlerde 1 TL’lik tazminat davası da açılacağı söylendi.