Gülen cemaatinin iş dünyası yapılanmasına yönelik açılan davanın 9’uncu duruşmasında AKP’li Kadir Topbaş’ın damadı tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı savunma yaptı.
Cemaatin patron yapılanması olduğu gerekçesiyle kapatılan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 21’i tutuklu 86 sanık hakkında açılan davanın 9. duruşması başladı.
Yazılı, görsel basında ve sosyal medyada kendisinin ‘FETÖ’cü ilan edildiğini ve iftira atıldığını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye eski Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, hiçbir ilgisi olmadığını öne sürdüğü kayınpederinin adının ‘FETÖ’ ile yan yana getirilmek için “adeta bir fırsat oluşturulduğunu” söyledi.
Tüm suçlamaları reddetti
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin karşısında bulunan duruşmada ifade veren İşadamı Ömer Faruk Kavurmacı mal varlıklarına el konulduğunu, şirketlerine kayyum atandığını, hakkındaki suçlamalara da tek tek cevap vereceğini söyleyerek, “Tüm suçlamaları reddediyorum” ifadelerini kullandı.
“FETÖ üyesi değilim”
“Terör örgütü FETÖ üyesi değilim” diyen sanık Kavurmacı, “Örgütün propagandasını yapmadım. Devletimin her zaman yanında oldum, olmaya da devam edeceğim” dedi.
4200 çalışanı olan 500 adet perakende satış mağazası olan bir şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu söyleyen sanık Kavurmacı şunları söyledi:
“FETÖ’ye finans sağlamadım. Şahsi mal varlığım bulunmamaktadır. Hanların, yatlarım, katlarım olsun istemedim. Kazancımı ülkemizin hizmetine sundum, istihdam imkanı sağladım. Kayıt dışı bir tek işlemim bulunmamaktadır. 2013-2015 yılları arasında vergi denetimlerinde eksiklik ve usulsüz bir tek işleme rastlanılmamıştır. Gerek vergi dairesi, MASAK raporlarında da terör örgütü FETÖ /PDY ile işbirliğim suç sayılacak işleme rastlanılmamıştır.”
“Gerçekle ilgisi olmayan suçlamalar…”
Kavurmacı savunmasında “Medyada gerçekle ilgisi olmayan suçlamalarda bulunuldu. Toplum vicdanlarında mahkum edilmem için yapıldı” demesi üzerine mahkeme başkanı Ali Öztürk, “Basının manşetleri bizi ilgilendirmez. Algıya değil olguya bakarız” diyerek sanığın savunmasına devam etmesini istedi.
Kavurmacı, 1 Mart 2014’te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’nda hükümeti alenen tehdit ettiği belirtilen Başkan Rızanur Meral’in konuşmasına da değinerek, “TUSKON Genel kuruluna katıldım. Rızanur Meral’in konuşmasını ayağa kalkmayarak alkışlamayarak protesto ettim” dedi.
Kavurmacı ayrıca söz konusu 1 Mart 2014’te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’na ilişkin kendisiyle ilgili 2 dakikalık görüntüyü izletmek istedi. Mahkeme Başkanı Öztürk de yargılama usulünde böyle bir şey olmadığını gerekirse bilirkişi tarafından söz konusu görüntülerin inceletilebileceğini söyledi.
“Ön cepheye fotoğraf astırdım”
Kavurmacı, “FETÖ üyesi değilim. Bylock kullanmadım. Bylock’u tutuklandıktan sonra öğrendim. 17-25 Aralık’dan sonra iki oğlumu da FAtih Kolejinden aldım. Eğitim hayatımda FETÖ’nün yurtlarında kalmadım, okullarında okumadım. DİGİTÜRK iptal işlemi gerçekleştirmedim. 2014 yerel seçimlerinde şirketimin önce cephesine Başbakanımızın ve Kadir Topbaş’ın fotoğraflarını astım. AK Partiyi destekledim. Rızanur Meral’i alkışlamadım. TUSKON’dan ilk resmi olarak istifasını sunan benim. 15 Temmuz’dan sonra kaçmadım. Milletimin hizmetinde kalmayı tercih ettim. Vatanını seven, milletini seven bir neferim öylede kalacağım. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim” ifadelerini kullandı.
Bu haber en son değiştirildi 6 Aralık 2017 16:20 16:20
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak…