Tutuklu Mehmet Dişli: Hulusi Akar helikopterde 'Hazırlık yaptın mı? Ne yapacağız oraya gittiğimizde?' dedi
Darbe girişimi sırasında Genelkurmay'da yaşanan eylemlere ilişkin davada eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yaptı.
Darbe girişimi sırasında Genelkurmay’da yaşanan eylemlere ilişkin davada eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yaptı. Dişli, “Tanık Hulusi Akar yaşadığı travmatik olayların etkisi altında beni yanlış anlamış da olabilir. Ancak geçen süre içerisinde yaşadığımız olayları çok daha makul, mantıklı değerlendireceğine inanıyorum” diye konuştu.
221 kişinin yargılandığı davanın yedinci celsesi, eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli’nin savunmasının alınmasıyla başladı.
“İlk rehin alınan benim”
Genelkurmay Karargahı’nda ilk rehin alınan kişinin kendisi olduğunu savunan Dişli, özel kalemde Levent Türkkan’ın bulunduğunu ancak kendisini rehin alanların birden içeri girdiğini, o kişileri kimin, ne zaman çağırdığını bilmediğini kaydetti.
Akıncı Üssü’ne gittikten sonra Hulusi Akar’ın darbecileri giriştikleri maceradan vazgeçirmek için Akın Öztürk’ten talepte bulunduğunu, Öztürk’ün bunu başaramadığını, kendisinin ise Orgeneral Akar’ın yanında yer alarak ona sekreterya görevi verdiğini ileri süren Dişli, “Komutanın taleplerini orada bulunanlara ilettim. Polis-asker çatışmasına engel olunmasını, harekatın silahlı kuvvetlerce durdurulması gerektiğini, Komutana, Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşerek onları ikna etme imkanı tanınmasını aksi halde inisiyatif kullanmaya imkan kalmayacağını anlattım. ‘Değerlendirelim’ dediler. Bunun üzerine Komutan ile bir planlama yaptık. Karargah’a gidecektik, TSK’ya bir duyuru yaparak emir komutanın devralındığını, birliklerin kışlalara dönmelerini, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın polise emir vererek geri çekilmelerini sağlamalarını, idari, askeri adli işlemlerin devreye sokulmasının uygun olacağına karar verdik” diye konuştu.
“Bana döndü, ‘hazırlık yaptın mı’ dedi”
Taleplere darbecilerden sadece 1-2 kişinin karşı geldiğini, kendilerine verilen helikopter ile Karargah’a gitmek için hazırlandıklarını, bu sırada Başbakanlık Özel Kaleminden Çankaya’ya gelinmesinin uygun olacağının bildirildiğini ve Çankaya Köşkü’ne geçtiklerini ifade eden Dişli, “Komutan ile helikoptere bindik. Hareket ederken helikopterde yorgun vaziyette arkasına yaslanmış oturuyordu. Bana döndü, ‘Sağol evlat. Hazırlık yaptın mı? Ne diyeceğiz, ne yapacağız oraya gittiğimizde?’ dedi. Ben de ‘Komutanım olanları anlatacağız, sizin için buradayım’ dedim. Saat 08.30’da oradan hareket ettik, 09.30 gibi Çankaya’ya inmiştik” dedi.
“Geçen süre içinde daha makul değerlendirecektir”
Sanık Mehmet Dişli, “Tanık Hulusi Akar, benim yıllarca birlikte çalıştığım komutanımdır. Olayların nasıl geliştiğini, benim çabalarımı, ona nasıl sekreterlik yaptığımı, darbecileri nasıl ikna etmeye çalıştığımızı en iyi kendisi bilmektedir. Yaşadığı travmatik olayların etkisi altında beni yanlış anlamış da olabilir, çabalarımı yanlış değerlendirmiş de olabilir. Ancak geçen süre içerisinde yaşadığımız olayları çok daha makul, mantıklı değerlendireceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.
Genelkurmay Başkanlığının olaylara ilişkin tahkikat raporunun yanlış olduğunu savunan Dişli, iddianamenin de böyle bir rapora dayandırılarak hazırlandığını, tahkikat raporlarıyla cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, yüksek yargı organlarının başkanları gibi üst düzey bürokratların da suçlanabileceğini ileri sürdü.
“Özkürkçü’nün anlatması Aziz Nesin’lik bir olay”
Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü’nün ifadelerini de reddeden Dişli, “Ben Genelkurmay Başkanının odasındayken bu tanığın elleri, ayakları, gözleri bağlı olduğu halde Karargah ve Akıncı Üssündeki olayları anlatması sadece Aziz Nesin’lik bir olaydır” dedi.
Levent Türkkan’ın da kendisi hakkındaki beyanları günlerce aç, susuz, uykusuz ve çıplak bırakıldıktan sonra verdiğini savunan Dişli, Türkkan’ın bağımsız yargı önünde gerçeği anlatacağına inandığını söyledi.
Sanık Mehmet Dişli, “Örgüt ve konsey üyeliğimi kanıtlamaya gerek görmeden zan, tahmin, varsayımı kanıt kabul ederek binlerce sayfalık iddianame hazırlanması yargılama ile savunmanın zora sokulması hukukun iflasıdır. Buna rağmen ben ülkemde namuslu, yetenekli hakim ve savcılarımızın var olduğunu biliyorum. Onların takdir hakkına saygı duyuyor, suçsuzları mahkum etmeyeceklerine inanıyorum. Adaletin, rejimin namusu olduğunu biliyorum” diye konuştu.
Dişli, çapraz sorgusuna geçilmeden önce tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Eski Tümgeneral Selçuk, İzmir’deki 2. Ana Jet Üs Komutanı olmasına rağmen darbe girişiminin merkezi olarak nitelendirilen 4. Ana Jet Üs Komutanlığında yakalanmıştı. Selçuk, savcılık ifadesinde hafta sonunu kardeşinin evinde geçirmek üzere askeri uçakla Akıncı Üssü’ne gittiğini ancak kendisini olayların içinde bulduğunu iddia etmişti.
Duruşmada dün, eski 4. Ana Jet Üs Komutanı Hava Tuğgeneral Hakan Evrim ile eski Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç savunma yapmıştı.