Utanç haberi: Yozgat'ta zeka geriliği olan kadına neredeyse tüm köy tecavüz etti
Yozgat'a bağlı bir köyde, zeka geriliği olduğu öğrenilen kadına çok sayıda köylünün tecavüz ettiği ortaya çıktı.
Yozgat’a bağlı bir köyde, zeka geriliği olduğu öğrenilen kadına çok sayıda köylünün tecavüz ettiği ve 17 yaşındaki bir çocuk tarafından hamile bırakıldığı ortaya çıktı. Kadının çamaşırlarında yapılan analizde 71 yaşında ve ‘amca’ dediği kişinin izlerinin de çıkması olayın tüyler ürpertici boyutlarını gözler önüne serdi.
Korkunç olayla ilgili mahkeme izlenimlerini Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu, köşesine taşıdı.
İşte Gökçer Tahincioğlu’nun o yazısı:
“İstanbul’da, Kayseri’de, İzmir’de, Ankara’da bombaların patlayıp, silahların ateşlendiği aralık ayının son günlerinde, unutulan dosyalardan birinin duruşması vardı Yozgat’ta, Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesi’nde.
Yozgat Çayıralan’a bağlı, namus ve ahlak kelimelerinin çok sık kullanıldığı bir köy vardı mahkemede.
“Doğaz doğmaz devlet korumasında”
İsmi bu değil ama biz Fatma diyelim misal; Adli Tıp Raporu’na göre, “zekâ geriliğine sahip, zekâ geriliği ancak hekim tarafından ve yanında birden fazla kez bulunanlarca anlaşılabilen ancak beyanları güvenilir.” 40 yaşında bir kadındı mağdur olan.
Yakınlarda, muhtemelen kalan yaşamı boyunca çok az görebileceği, doğar doğmaz devlet korumasına alınan bir çocuğu oldu Fatma’nın.
Zaten hikâyesi de o zaman anlaşıldı.
“Babasının kim olduğu belirsiz”
Yurtdışında yaşayan ve kısa süreliğine köye gelen kız kardeşine karnının ağrıdığını söylediğinde, 6 aylık hamile olduğunu bilmiyordu Fatma.
Çocuk doğduğunda babasının kim olduğunu da.
Kız kardeşi durumu jandarmaya bildirip, İstanbul’da çalışan erkek kardeşi köyde detaylı araştırma yapmadan önce de kötülüğün nasıl sıradanlaştığını bilmiyordu.
“Bütün köy herşeyi biliyordu”
Oysa Fatma dışında bütün köy her şeyi biliyordu.
“Altın kız” deniyordu yokluğunda, ismini söylemeye gerek yoktu, herkes bu isimle tanıyordu ve neden böyle denildiğini biliyordu.
12 sanık hakkında, “cinsel saldırı” suçundan açıldı dava.
40’ı aşkın tanık bulundu.
Köyün nüfusu 200 kişiydi.
50’yi aşkın sanık ve tanık, çocukları, akrabalarıydı yani köy dediğiniz.
Hepsi biliyordu ve yıllardır susmuştu. Soruşturma açıldığında da kendi lisanlarında konuşmuşlardı.
“246 kez arayan bile olmuş”
Neyin nasıl olduğunun detayına gerek yok.
Kimi Fatma’ya, “Kızımın yanına yaklaşma” diye bağırmış, kimi üşüyen boynunu tedavi edeceğini söyleyerek Fatma’yı tarlalara götürmüş, kimi arabaya bindirmiş, kimi olay ortaya çıkınca sanıklardan birine, “Evlen kızla” demiş, kimi 246 kez aradığı Fatma’nın ev telefonunu kuzeninin aradığını söylemiş, kimi “Ben çok zengin bir ticaret adamıyım, yanımda çalışanlara telefonlarını kullandırtmayız, lazım olduğunda benim telefonumdan ararlar, onlar aramıştır.” diyerek ev telefonunu neden aradığını açıklamaya çalışmıştı.
Fatma, kimin ne zaman, ne yaptığını lisanınca anlatmıştı.
Sanık avukatından skandal sorular
İsim isim saymıştı cinsel saldırıda bulunanları.
Savunma hakkı kutsal ama duruşmada sanık avukatlarının Fatma’ya yönelttikleri şu sorular hiçbir kutsala da sığmazdı:
– Köyde yaşamayı bu yüzden mi seviyorsun?
– Kimse seni zorlamamış, hoşuna gitti mi?
“Ben ilişkiyle ilgili şeyleri bilmiyorum”
Şöyle yanıt verdi Fatma, bu sorulara:
“Ben sanıklarla isteyerek ilişkiye girmedim. Beni çağırdıklarında, ‘canım istiyor’ diye düşünerek gitmedim. Ben ilişkiyle ilgili şeyleri zaten bilmiyorum. Kardeşim sordu, ben de söyledim. Ben babamla köyde kalıyordum. Babama bakıyordum. Babamın aklı yerindedir. Benim de aklım yerindedir. Deli değilim, akıllıyımdır. Herkes beni akıllı biliyor çünkü beni seviyorlar.”
Çocuğun babası 17 yaşında çıktı
Fatma’nın çocuğunun babası, 17 yaşındaki bir çocuk çıktı Adli Tıp Raporu’na göre.
Çocuk rapora rağmen reddetti, avukatı daha “akıllıydı”, “İlişkiye gönüllü girilmiştir.” diye savunma yaptı.
Fatma’nın çamaşırlarında yapılan analizde 71 yaşındaki, “amca” dediği sanığın izleri çıktı. Mahkeme, ilk duruşmada tutukladı, “Ben yaşlıyım, ilişkiye giremem ki” diyen sanığı.
17 yaşından 71 yaşına 12 sanık, 40’ı aşkın tanık, o sanıkların eşi, dostu, çocuğu, akrabası 200 nüfusluk köy. Mahkeme, sanıklara ve tanıklara baktı. Herkesin bildiğini yetkililere bildirmeyen muhtar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştırdı.
Çok eleştirilen yargı bile kötücül bir suskunluğu normal karşılayamamıştı.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu sahip çıkıyor Fatma’ya ve davasına. Aile Bakanlığı da müdahil oldu davaya. Fatma ise beyanlarının güvenilirliği konusunda itiraz nedeniyle yeniden muayeneye girecek, bebeği ayrı büyüyecek.
Ve anlaşılıyor ki Ankara’da hazırlanan, “mağdur bu çocuklar” önergeleri, gece yarısı teklifleri uymuyor bu kötücül hayata.”