AKP’li yazarlar arasında özellikle 16 Nisan referandumundan sonra daha da alevlenen tartışma Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili mesajının ardından yeni bir safhaya girdi.
Erdoğan, Hindistan ziyareti dönüşünde konuyla ilgili soruya “Bunların bir kısmı pazara kadar geldiler, sonra trenden indiler. Hele hele son dönemde, çok çirkin, kabul edemeyeceğimiz yaklaşımlara şahit olduk. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki.” cevabını vermişti.
“Pelikancılar” olarak adlandırılan bir grup AKP’li yazar ise Erdoğan’ın sözlerinin “islamcı yazarlar”a yönelik olduğunu iddia ederek tartışmanın dozunu daha da yükseltmişlerdi.
Yandaş mahallenin yakın zamana dek “ağabey”i olarak nitelendirilen Star yazarı Ahmet Taşgetiren ise bugün, AKP’ye “bölünme” uyarısı içeren bir yazı kaleme aldı.
Taşgetiren’in “Sırat-ı Müstakim” başlıklı yazısında dikkat çeken bölüm şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan Hindistan dönüşünde gazetecilere “Ak Partiyi destekleyen yazarlar arasındaki tartışma”nın sorulması üzerine şunları söylüyor:
“İslamcı olanlar atılıyor, İslamcı olmayanlar getiriliyor’ deniliyor. Bir siyasi partinin çalışmalarında, İslamcı olmak ya da olmamak şeklinde bir ayrım yapmak zaten yanlış. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki.”
Hemen balıklama atlayan bir çevrenin yorumu şu:
– Tayyip Erdoğan İslamcılara resti çekti.
– Ahmet Taşgetiren başta, bütün İslamcılar haddini bilsin.
Öyle mi yapalım, haddimizi bilip, Ak Parti ile ilgili ahkam kesmekten vaz mı geçelim?
Ak Parti’nin benim değerlerimi taşımadığına mı inanalım?
Tayyip Bey kendi yolunu “Sırat-ı müstakim” olarak niteliyor, ben de kendi yolumu “Sırat-ı müstakim” olarak niteliyorsam, “Sırat-ı müstakim”lerimizi mi farklılaştıralım?
Tamam, anladık diyelim, Tayyip Bey İslamcılar’a tavır koydu, haddini bildirdi, peki Ak Parti’yi nereye yerleştirdi Tayyip Erdoğan? Cem Küçük’ün, Fuat Uğur’un, Rasim Ozan Kütahyalı’nın durduğu yere mi?
Ak Parti’nin 16 yıllık yolculuğu da bu muydu?
***
Şöyle bir soruyu bence herkes ciddiye almalı:
– Ak Parti’de ideolojik bir ayrışma mı yaşanıyor?
Bu ayrışma Anavatan’da yaşandı, hatta Adalet Partisi’nde yaşandı. Anavatan’daki türbülans acaba İstanbul’da bayan Özal’ın liberaller safında inisiyatif alması ile mi başlamıştı?
Demirel “Siyasi hayatımda en büyük hata, sonradan Demokratik Parti’yi kuracak olanların kopmasını önleyecek adımları atmamaktır” demişti.
Ak Parti’de yaşananları herkes bir kere daha düşünmeli.”
Bu haber en son değiştirildi 5 Mayıs 2017 11:43 11:43
Gazeteci Tolga Şardan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki 'terör'…
TÜSTAV, Nâzım Hikmet’in Dünya Barış Konseyi’nde yaptığı konuşmayı yıllar sonra ilk kez paylaştı.
Suriye'de HTŞ öncülüğünde kurulan yeni ordu ve yönetime ilişkin 'yabancı savaşçı' tartışması yeni bir boyut…
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin hazırlanan iddianame kabul edilirken CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…
Türk Hava Kurumu, yangın sezonunun tam başında 8 yangın söndürme uçağını üçüncü kez satışa çıkardı.…
İBB’ye yönelik 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında düzenlenen beşinci dalga operasyonda gözaltına alınan 38 kişi adliyeye sevk…