Yolsuzluğun kitabını yazanları 'ulusal güvenlik' edebiyatı kurtarır mı?
15 yıllık iktidarı boyunca her türden yolsuzluk suçları nedeniyle boğazına kadar pisliğe batan AKP'yi şimdilerde sarıldığı 'ulusal güvenlik' edebiyatı kurtarır mı?
ABD’de devam eden ve dün itibariyle adı “Amerika, Mehmet Hakan Atila’ya karşı”ya dönüşen Rıza Sarraf davası… Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlunun “Cennet Belgeleri”nde ortaya çıkan vergi usülsüzlükleri… Türkiye’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya saçtığı ‘Man Adası’ belgeleri…
AKP cenahı hiç bir anını boş geçirmeden hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, vergi kaçırma, kara para aklama gibi yüz kızartıcı suçlarla doldurdukları 15 yıllık iktidarlarında düzen siyasetindeki kavga sonucu ortaya dökülen pislikler, bugüne kadar her ortaya çıktığında “Dış güçler”, “FETÖ”, “Üst Akıl” edebiyatına sarıldı. Hem her defasında emperyalist merkezlerle ikili anlaşmaları ve bin bir türlü işbirlikçilik icraatlarını övünerek anlatıp hem de muhalefeti “dış güçler” edebiyatıyla itham etmek, Türkiye’de düzen siyasetini takip edenlerin alıştığı bir çirkinlik kuşkusuz.
Ancak bu kez iktidarın önde gelen isimleri ve yandaşlar işi daha da ileri götürüp, ortaya çıkan vergi kaçırma belgelerini konuşmanın “ulusal güvenlik meselesi” olduğunu bile söylemekten geri durmadı.
Konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komite Üyesi ve Gazete Manifesto yazarı Kurtuluş Kılçer ise, yandaşların ikiyüzlü tutumuna ilişkin “ABD emperyalizmi bizzat AKP üzerinden Türkiye’ye müdahale etmektedir. Çünkü ortadaki pislikler, kapitalist-emperyalist sistemin üzerinde tepineceği, bunu kendi çıkarı için kullanacağı zemin ve olanak yaratmış durumda. Tam da AKP yüzünden!” ifadelerini kullandı.
Kılçer’in yazısı için