Yunanistan’daki çocuk göçmenler, yoğun şekilde cinsel istismara maruz kalıyor
Yunanistan’daki çocuk göçmenler, Avrupa’nın Batı ülkelerine göç edebilmek için yoğun şekilde fiziksel, psikolojik ve cinsel istismara maruz kalıyor.
Harvard Üniversitesi’nin yayınladığı yeni rapora göre, Yunanistan’daki çocuk göçmenler, Avrupa’nın Batı ülkelerine göç edebilmek için yoğun şekilde fiziksel, psikolojik ve cinsel istismara maruz kalıyor.
Harvard Üniversitesi’nden Vasileia Digidiki ve Jacqueline Bhabba’nın yayınladığı rapor, emperyalizmin savaş alanına çevirdiği ülkelerinden kaçmak zorunda bırakılan çocukların Yunanistan’da yaşadığı insanlık dışı dramı ortaya koyuyor.
Yayınlanan raporda, çocukların farklı istismara maruz kalmasında altı risk faktörü belirleniyor. Bu faktörler, (1) çocuklara özel yetersiz tesis sayısı, (2) göçmen kamplarının içindeki riskli yaşam koşulları, (3) yetişkin göçmenlerle çocuk göçmenlerin denetlenmeden ve riske açık bir şekilde kaynaştırılması, (4) çocuk koruma sistemlerine zayıf ve yetersiz kaynak sağlanması, (5) sorumluların arasındaki koordinasyon ve yardımlaşma eksikliği ve (6) etkisiz ve aşırı yetersiz nakil projesi olarak ifade ediliyor.
2015’in Haziran ayında yapılan belirlemelerde Yunanistan’da bulunan her on göçmenin birisi çocuk iken, altı ay sonra bu rakam yaklaşık 3 katına çıkarak her üç göçmenden birisinin çocuk olduğu belirtiliyor. Çocuk göçmen sayısının bu denli artması, aynı zamanda çocuk istismarlarının da paralel bir şekilde artmasına neden oluyor.
Rapora göre, cinsel istismara en fazla maruz kalan çocuklar, emperyalizmin doğrudan ya da dolaylı olarak işgale giriştiği ülkelerde gerçekleştiği görülüyor. İstismara uğrayan çocuklar arasında en fazla Afgan, Suriyeli, Iraklı ve İranlı çocuklar bulunuyor.
İnsan kaçakçıları, göçmenleri Yunanistan’dan Avrupa’nın Batı bölgelerine ulaştırmak için göçmenlerce binlerce Euro para talep ediyor. Rapora göre, bu parayı karşılayabilmek adına göçmen çocuklar, ortalama 15 Euro karşılığında cinsel istismara uğruyor. Raporda aynı zamanda göçmen çocukların bazılarının uyuşturucu bağımlısı haline getirildiği de belirtiliyor. Tüm bunlar göz önüne alındığında, göçmen bir çocuğun Avrupa’nın Batı ülkelerine gidebilmek için uğradıkları fiziksel, psikolojik ve cinsel istismarın ne derece büyük olduğu anlaşılabilir.