1974’te Bertolt Brecht’in Maksim Gorki’den uyarladığı ‘Ana’ adlı oyun, Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından sergilenir. Rutkay Aziz’in sahneye koyduğu oyunda Erkan Yücel, Savaş Yurttaş, Yaman Okay, Meral Niron, Erol Demiröz gibi isimler rol alır. Oyunun müziklerini yapan Sarper Özsan, bu marşı Rusya’da ‘Kanlı 1 Mayıs’ olarak bilinen 1905 kutlamasının mevzu edildiği sahne için yazar. Özsan, sözlerini de kendisinin yazdığı bu marşı oyuna dahil ederek ‘1 Mayıs’ marşını ilk kez bu oyunda seslendirir.
Özsan, marşla ilgili olarak Celal Üster’e şunları anlatır: “Buraya nereden, nasıl bir marş bulacağımı bilemedim. En iyisi, benim bu sahneye uygun bir marş sözü yazıp bestelememdi. Sözlerde ve müzikte hem o günlerin ortamına uygun düşecek, ama aynı zamanda bizlerin içinde bulunduğumuz ortama aykırı düşmeyecek bir marş olmasına dikkat ettim. 1 Mayıs Marşı böyle ortaya çıktı. (…) Sözlere günümüzü anlatan dizeler de koymuştum. Müzikte ise oyunun geçtiği yere ve tarihe aykırı düşmeyecek, ama halkımızın da kulağına aykırı gelmeyecek bir yol seçtim. Örneğin, ‘1 Mayıs Marşı’nın ezgisinin temeli, bizim Kürdî dizimizle sol minör dizisinin karışımı sayılabilir. Marşı yazarken sevilebilir ve rahatlıkla söylenebilir bir marş olduğunu düşünüyordum. Ama marşın, oyunun sınırlarını aşıp bu denli yaygın bir duruma geleceğini o gün düşünmem olanaksızdı.”
Ayrıca Cem Karaca’nın seslendirdiği “Durduramayacaklar Halkın Coşkun Selini” parçasının bestesi de Sarper Özsan’a aittir.
Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez,
Yepyeni bir hayat gelir, bizde ve her yerde.
1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.
Yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından,
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından.
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.
1 Mayıs, 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı,
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı.
Ulusların gürleyen sesi, yeri göğü sarsıyor,
Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor.
Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.
Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider,
Devrimin şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.
Söz-Müzik: Sarper Özsan
Bu haber en son değiştirildi 1 Mayıs 2018 10:06 10:06
İzmir’de Queen Seracılık’ta çoğunluğu kadın olan işçiler, ağır çalışma koşulları nedeniyle iş sözleşmelerini feshetti. Tarım-Sen…
İKD tarafından İzmir Karşıyaka'da düzenlenen basın açıklamasında "İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden kazanacağız. 6284’ü uygulatacağız. Medeni Kanun’a…
Yerel seçimler öncesi belediyeleri kazanmaları durumunda kreş açılacağını vaat eden iktidar, seçim kaybının ardından kreşlere…
İstanbul'da "silahlı terör örgütü PKK/KCK üyesi olmak" suçundan tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan…
Bakan Tekin camiler üzerinden Cumhuriyet'i hedef aldıktan sonra 439 yıllık Mehmed Ağa Camii'nin PVC pencerelerle…
İstanbul Meslek Odaları Konfederasyonu, yaptığı açıklamada iktidarın kayyum politikaları ve Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde…