Akşener'den komünist şair Nazım Hikmet için çirkin açıklama

Akşener, komünist şair Nazım Hikmet'le şeriatçı Necip Fazıl'ı 'barıştırma'ya çağırdı.

Akşener'den komünist şair Nazım Hikmet için çirkin açıklama

Türkiye sağının yeni partisi İP’in Genel Başkanı Meral Akşener, komünist şair Nazım Hikmet’i Amerikancı ve şeriatçı Necip Fazıl’la bir arada anarak “Yan yana yürüsünler istiyoruz” dedi.

Partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısını gerçekleştiren Akşener, konuşmasında 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü vesilesiyle kutlama mesajında bulunurken, Nazım Hikmet’i de kimliğinden koparmaya çalışıp propagandasına alet etti.

Türk tiyatrosunun öncü isimlerini sayıp andıktan sonra sözü Necip Fazıl’la Nazım Hikmet’e getiren Akşener, “Çıktığımız bu yolda Necip Fazıl’la Nazım Hikmet, yan yana yürüsünler istiyoruz.” derken, “Güzel ülkemiz farklılıkları eşeleyerek kutuplaşmak yerine, benzerlikleri, ortaklıkları ortaya koyarak büyüsün istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Akşener’in Türkiye’de siyasal İslamcı ve Amerikancıların idol şairi olan Necip Fazıl’la komünist şair Nazım’ın arasında ortaklıklar (!) bulması, partisinin sağcı ve piyasacı yüzünü gizlemeye çalışıp ‘ortalamacı’ bir imaj oluşturma çabası düşünüldüğünde şaşırtmadı.

Akşener’in konuşmasında ilgili bölüm şöyle:

“Değerli Arkadaşlarım, bugün Dünya Tiyatro Günü. Değerli tiyatro sanatçılarımızın, tiyatro çalışanlarının ve tiyatro severlerin ‘’Dünya Tiyatro Günü”nü kutlarım. Bizler sanata tüküren zihniyete inat, sanata ve sanatçıya hak ettiği saygıyı taşıyanlar ve sevenlerdeniz. Dünya Tiyatro Günü’nde, tiyatromuzun öncüleri Namık Kemal, Musahip Zade Celal, Halide Edip, Muhsin Ertuğrul, Muammer Karaca ve ismini sayamadığım birçok değerli tiyatrocumuzu rahmetle anarken, “Tiyatroyu en büyük keşif” kabul eden Necip Fazıl’ı anmamak, “Nefsi öldürme”, “Allah’ı bilme” öğütleriyle dolu oyunlarını hatırlamamak olur mu? Necip Fazıl’ı hatırlayıp da, Nazım Hikmet’in yazdığı “Kör Padişah” oyununu hatırlamamak olur mu? “Baskıcı yönetimlerin yalanı, ikiyüzlülüğü, çıkarcılığı körüklediği, ancak akılcı ve insancıl yaklaşımla bu kötü durumdan kurtulunabileceğini” anlatması halâ güncelliğini korumuyor mu? Tiyatroyu özel yapan gerçekçiliğidir. Bence tam da bugün, “Herkesin yaptığı şeyleri mi yapmalıyım?” diye soran Cyrano de Bergerac’ın şu sözlerini hatırlamak lazım; “Bir bakanın yüzünü güldürmek için biraz şaklabanlık edip, taklalar mı atmalıyım? İstemem! Eksik olsun!” Evet, bizler, ne bir bakanı, ne de onların üstündekileri hoş tutmak adına şaklabanlık yapmaya itiraz ettiğimiz için, insanı aşağılayarak birilerini yüceltmeye itirazımız olduğu için bu yola çıktık. Çıktığımız bu yolda Necip Fazıl’la Nazım Hikmet, yan yana yürüsünler istiyoruz. Güzel ülkemiz farklılıkları eşeleyerek kutuplaşmak yerine, benzerlikleri, ortaklıkları ortaya koyarak büyüsün istiyoruz.”

Akşener’in ve geldiği siyasi geleneğin ‘fikir babası’ Necip Fazıl’la ilgili olarak yazarımız Cengiz Kılçer’in daha önce kaleme aldığı yazıyı Manifesto okurlarıyla tekrar paylaşıyoruz:

http://gazetemanifesto.com/2016/01/11/portre-bir-meczup-kilavuz-necip-fazil-kisakurek/