”Bağımsız, Çağdaş, Toplumcu” bir anlayışla yola çıkan Avukat Hareketi, bugün İstanbul Galatasaray Meydanı’nda 700. kez buluşup kayıplarının hesaplarını sormak isteyen Cumartesi Anneleri’ne yapılan polis saldırısına karşı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada eyleme müdahale eden polislerle birlikte siyasi iktidarın 700 haftadır, aldığı güvenlik önlemleri ile bizzat kendi gözetiminde sürmekte olan sözkonusu eyleme müdahale talimatını vererek Anayasa suçu işlediği belirtilirken, “Polisin ve devletin Anayasal görevi ise her şeyden önce, vatandaşının can güvenliğini, sağlıklı ve özgür yaşama hakkını korumak ve devlet içindeki gizli ve kirli dehlizleri temizleyerek; kayıp yurttaşların hesabını, o vatandaşların ailelerine ve topluma vermektir” denildi.
Cumartesi Anneleri’nin haklı direnişini bitirmek yerine onların taleplerine kulak verilmesi ve demokratik bir hukuk devleti olmanın gereklerinin yapılması çağrısında bulunulan açıklamada, iktidara kayıpların bulunması ve bu konuda tatmin edici hukuksal açıklama ve çözümün getirilmesi çağrısı yapıldı.
“CUMARTESİ ANNELERİ”ne yapılan hukuk dışı müdahaleyi kınıyoruz!” başlıklı açıklama şöyle:
İstanbul, Galatasaray Meydanında, “Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanları” olarak anılan acılı ailelerin, devlet tarafından kayıpları açıklanamayan çocukları ve yakınları için sürdürmekte oldukları barışçıl oturma eylemi 700. haftasında polis tarafından hukuka aykırı şiddet kullanılarak, antidemokratik biçimde engellenmiştir.
700 haftadır hiçbir güvenlik sorunu yaşanmadan, başkalarının hak ve özgürlüklerine müdahale anlamına gelecek hiçbir taşkınlık yapılmadan sürdürülen bu eylemin, 700. haftasında bu şekilde bir engellemeye gidilmesi, siyasal iktidarın, bundan sonra barışçıl eylemler karşısında dahi tahammül göstermeyeceğine işaret etmektedir.
Oysa Anayasamızın 2’nci ve 34’ncü Maddeleri ile Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası belgeler ve gerek Anayasa Mahkemesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bu tür eylemlerin temel bir insan hakkı olduğunu kabul etmektedir.
Bu nedenle 700 haftadır, aldığı güvenlik önlemleri ile bizzat kendi gözetiminde sürmekte olan bu eyleme, müdahale eden polis ve onlara müdahale talimatını veren siyasi yetkililer Anayasa suçu işlemişlerdir. Polise suça konu bu emri veren yetkililer şunu bilmelilerdir ki; polis, siyasi iktidarın polisi değil, devletin ve halkın polisidir. Polisin ve devletin Anayasal görevi ise her şeyden önce, vatandaşının can güvenliğini, sağlıklı ve özgür yaşama hakkını korumak ve devlet içindeki gizli ve kirli dehlizleri temizleyerek; kayıp yurttaşların hesabını, o vatandaşların ailelerine ve topluma vermektir.
Bu vesile ile siyasi iktidarı, “Cumartesi Anneleri”nin haklı direnişini bitirmek yerine, onların taleplerine kulak vererek demokratik bir hukuk devleti olmanın gereklerini yapmaya, kayıpları bulmaya, bu konuda tatmin edici hukuksal açıklama ve çözüm getirmeye davet ediyoruz.
AVUKAT HAREKETİ
25 Ağustos 2018
Bu haber en son değiştirildi 26 Ağustos 2018 09:10 09:10
Ayşe Ateş, eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in resmi görevi olmadan darbe komisyonuna isim listesi…
Edirne merkezde 7,5 liradan satılan 210 gram ekmek, gelen zamla 10 lira oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mayıs ayı olağan meclis toplantılarının ilk oturumu Meclis 1. Başkanvekili Nuri…
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 'yeni anayasa' çalışmaları kapsamında başlattığı ziyaretleri sürdürüyor. Daha önce CHP, İYİ…
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Can Atalay, 10 sene önce yaşanan ve Soma'da 301 madencinin hayatını…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Üsküdar’daki kaçak kafe sahiplerinin İBB’nin gerçekleştirdiği yıkıma karşı açtıkları 4 davayı…