Bahçeli: Ne ara bu kadar sapık türedi?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bahçeli Nurettin Yıldız’la ilgili “Meczubun biri çıkıyor, kadınlara kocalarından dayak yediği için şükretmelerini istiyor” ifadesini kullandı. Bahçeli konuşmasınun devamında “Asansöre yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor. Ne ara bu kadar sapık türedi?” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te düzenlediği grup toplantısında yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
“Afrin Suriye’nindir”
Afrin Suriye’nindir. Suriye yönetimi teröristle iş başı yaparsa… 100 yıl önceki topraklarımızın bir kısmını emaneten de olsa elimizde tutmanın yolu açılacaktır. Suç ortakları belirginleşmiştir. Masumların kanını döken barbarlar söz konusu Türkiye olunca bir araya gelmişlerdir. Türkiye’ye iftira atan iç ve dış mihraklar Türkiye’nin sivil hassasiyetini ne zaman idrak edecekler. Teröristler yaşlı çoluk çocuk arkasına saklanmasa kahramanlarımızla kim baş edebilirdi? Canilerin köstebek gibi oraya, buraya saklanması boşunadır. Topraklarını kana ve işgale terk eden Esad hangi yüzle konuşmaktadır? Yaklaşık 400.000 kişi Doğu Guta’da açık cezaevindedir. Suriye’de kötüleşen durum karşısında BM 26 Şubat itibarıyla en az 30 gün süreyle ateşkes ilan etmiştir. Esad’ın saldırılarının durdurulması hedeflenmiştir. Durduruldu mu hayır, duracak gibi mi, hayır. Doğu Guta’da ateşkes ilan ediliyor. Esad aralarında çocukların da bulunduğu 700 kişi katlediyor, hem de bunu dünyanın gözü önünde yapıyor. Halep oradaysa, arşın Ankara’dadır. Ya ABD’li sözcülere ne demeli bunların zilletini nasıl izah etmeli. Hamurunda varsa insanın eşeklik baki kalır.
“Göründüğünüz gibi olun”
BM ateşkes raporunda Afrin’e en ufak bir atıf yoktur. Olsa ne yazacaktır. Türkiye bir savaşın tarafı değildir. BM haklarımızı yerine getiriyoruz. ABD’nin BM kararını çarpıtması hezeyandır. (ABD’nin Afrin harekatına yönelik açıklamaları) ABD’li sözcüler BMGK kararının Afrin’de geçerli olduğunu iddia ediyor. ‘İyice ve yeniden okusunlar’ dediler. Okuduk, okuyoruz, okumayı da sürdürüyoruz. İlk emir ‘Oku’dur, bunu yerine getiriyoruz. Çok şükrü yazmasını da biliyoruz. Diploma insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik, baki kalır. ABD’nin BMGK kararını çarpıtması bilinçlidir. Madem teröristleri Menbiç’ten çıkaracak kadar ABD, aynı şeyi Afrin’de yapmaktan neden imtina etmektedir?
ABD’ye sesleniyorum: Dolambaçlı yollara girmeyin, düşmansanız adam gibi düşman olun, müttefikseniz mertçe yanımızda olun. Göründüğünüz gibi olun. Ayak oyunlarına girmeyin. Türk milletinin aklıyla alay eden yanlış hesap yapar. Bu hesap muhataplarına pahalıya patlar. Azdan az çoktan çok gider. Terörle mücadeleyi bırakın, müzakereye dönün demek marazidir. Operasyonlar Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı yürütülmektedir. Afrin’de yürümez, Menbiç’e hilali dikmezsek, Ankara’da boğuluruz. Hedef budur. Putin’in dünyanın her yerini vuracak nükleer füze yaptıklarını söylemek geleceğin karanlığını göstermektedir. İnanıyorum ki, Afrin sokak sokak temizlenecek. Kanlı teröristlerin beli zorlaya zorlaya kırılacaktır. ABD lafa gelince müttefiktir. Söz diyor yapmıyor, vaad ediyor yapmıyor. İsrail gözlerini Suriye’ye çevirmiş beklemektedir. İran şii milislerle İran’ı karıştırmaktadır. Rusya ise akşam başka sabah başkadır.
Biz kadın deyince ne anlamalıyız? Çocğunu giydiren ebeveyn mi? Evimizi çeviren, eşine destek veren, aşını dert eden bir fedakarlık anıtı mı? Biz kadını nasıl tarif etmeliyiz? Şeref ve namus timsali, ar ve iffet simgesi mi? Kadına baktığımızda neyin mahcubiyetini yaşamalıyız? Kadına baktığımızda söylediklerimizin hepsi fazlasıyla vardır. Kadının bir insan olduğu gerçeği unutuluyor.
Fiziksel, psikolojik şiddete uğrayan kadınlarımızla nasıl helalleşeceğiz. Dilde sürekli kadına şiddet vardır, bunlarla nasıl yüzleşeceğiz. Dünyanın her yerinde kadınların çığlıkları vardır. Bu çığlık masumdur. Bu yılın ocak ayında 28, şubat ayında 47 kadın cinayeti işlenmiştir. 376 kız çocuğu cinsel istismarın hedefi olmuştur. İstismarcılar sonuna kadar cezasını çekmeli ve iyi hal falan da kullanılmamalı.
“Sapık”
(İlahiyatçı Nurettin Yıldız’a tepki) Meczubun biri çıkıyor, kadınlara kocalarından dayak yediği için şükretmelerini istiyor. Meselenin tuhaf yanı ise, bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor. Asansöre yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor. Ne ara bu kadar sapık türedi?