Madımak Katliamı davasında 17 kişi tahliye edildi!
Adalet Bakanlığı, Cafer Erçakmak’ın aralarında bulunduğu 8 sanığın yargılandığı Sivas katliamı davasında zamanaşımı gerekçesiyle verilen düşme kararı üzerine, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruya karşı 22 sayfalık savunma metni gönderdi.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ imzalı habere göre Bakanlık Sivas katliamından ‘olay’ diye bahsederken başvurunun tüm yönleriyle reddedilmesini istedi. Bakanlık, Anayasa Mahkemesi’nin başvuruyu insanlığa karşı suç ve adil yargılanma hakkı ihlali yönünden inceleyemeyeceğini öne sürdü. Katliamdan sağ kurtulan başvurucuların “yaşam hakkı ihlali” iddiasının tartışılır olduğunu savunan bakanlık, “Başvurucuların bu olaylar nedeniyle nasıl bir yaralanmalarının oluştuğunu kanıtlamaları gerekmektedir” denildi.
Başvurunun reddinin istendiği savunmada, başvurucuların hukuksal sürecin tüm aşamalarında bütün zarar görenlerin adeta suçlu muamelesi gördükleri, duruşmalar sürecinde sanıkların hakaret dolu eylem ve sözleri ve sanıkların yakalanmasında gösterilen görev ihmallerinin adeta özellikle sol görüşlü ve Alevi olan yurtttaşların bir değeri olmadığı, ikinci sınıf insan oldukları sonucunu doğuracak eylem ve işlemlerle dolu olduğu, konuyla ilgili TRT’nin yanlı programlar yaptığı, Madımak Oteli’nin Utanç Müzesi yapılması isteminin reddedildiği, bu nedenle ayrımcılığa maruz kalındığı iddiasına da değinildi ve başvurucuların ayrımcılığa maruz kaldığına dair yeterli somut bilgiler olmadığı iddia edildi.
Yaşam hakkı şikâyetinin ise en azından bazı başvurucuların bakımından uygulanabilirliğinin tartışılması gerektiğini belirtilen savunmada, “Anılan başvurucuların, başvuru konusu olaylar veya yangın nedeniyle oluşmuş bir yaralanmaları olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiş ve destekleyici uygun bir delil sunulmamıştır” denildi, AİHM’nin “Hayata Dönüş Operasyonu”yla ilgili “Erol Arıkan ve diğerleri” kararında, sağ kurtulan başvurucunun herhangi bir yaralanmasının olmaması nedeniyle yaşam hakkı ihlali kararı vermediğine dikkat çekilen kararda, “Bu nedenle, bu başvuru bakımından yangında sağ kurtulan başvurucuların yaşam hakkı kapsamında ileri sürdükleri şikâyetlerin anayasanın 17. ve AİHS’nin 2. madde hükmü kapsamında incelenebilmesi için bahsi geçen başvurucuların bu olaylar nedeniyle nasıl bir yaralanmalarının oluştuğunu kanıtlamaları gerekmektedir” ifadesi kullanıldı.
Yaşam hakkı şikâyetleriyle ilgili etkili soruşturma yapılmaması konusunda mağdurları suçlayan bakanlık, 23 Eylül 2012 tarihinden önce 6 ay içerisinde AİHM’ye aynı tarihten itibaren 30 günlük süre içerisinde AYM’ye başvuru yapılmamış olması nedeniyle rededilmesi gerektiğini belirtti.
Savunmada, Sivas olaylarıyla ilgili ceza davalarının sonuçlandığı, açılan tazminat davalarında başvurucular lehine tazminata hükmedildiği belirtilerek, başvurucuların artık “mağdur sıfatını” taşımadıkları öne sürüdü.
TBMM'de “Terörsüz Türkiye” hedefiyle kurulan yeni komisyonun adı belirlendi. TBMM Başkanlığı'nın önerisi doğrultusunda komisyonun ismi…
Sahte diploma skandalında tutuklanan Volkan Uçak, psikoloji diplomasının sahte olduğu iddialarına karşı kendini savundu. Uçak…
Öğrenci Veli Derneği, sahte diploma skandalının ortaya çıkmasının ardından yaptığı açıklamada “Sahte diplomalar, sürücü belgeleri…
İstanbul’da yaşam her geçen ay daha pahalı hale geliyor. Temmuz ayında dört kişilik bir ailenin…
Türkiye'de sahte diploma ve e-imza soruşturması kapsamında her geçen gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Gazeteci…
İçişleri Bakanlığı, 10 Temmuz 2025'te görevden uzaklaştırılan Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin görevine iade edildiği…