Manifesto Haber Merkezi
1 Mayıs 2015 tarihli Milliyet Gazetesi’nde Gizem Acer imzalı “Suriye’de insanlığı kurtaran kahramanlar” başlığı ile yayımlanan haber, bugün adını sıklıkla işittiğimiz Beyaz Miğferler denen kuruluşun Türkiye’de kamuoyunun önüne çıkışının miladı idi. İlgili haberde kuruluştan şu ifadelerle bahsediliyordu;
“Beyaz Miğferler’i hayata geçiren ve büyümesini sağlayanlar ise, AKUT Arama Kurtarma Derneği ve ‘Mayday Rescue’ sivil toplum örgütünün kurucusu olan eski İngiliz askeri James Le Mesurier. Birleşmiş Milletler barış gücü olarak Balkanlar’da görev yapan Mesurier, bir süre İngiliz Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Ortadoğu’da çalışmış ve ardından özel sektöre geçerek çatışma bölgeleri konusunda danışmanlık yapmaya başlamış.
2012 sonlarında İstanbul’da Suriyeli muhaliflere yardım etmek için çalışan Le Mesurier, bir Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin tavsiyesi üzerine AKUT’un direktörü Dündar Şahin ile tanıştı. Böylece Le Mesurier’nin savaş deneyimi ile AKUT’un arama kurtarma deneyimi buluştu. AKUT’a Suriyeli gönüllüleri eğitme projesi Birleşmiş Milletler tarafından sunulmuştu. İlk fon 100 bin dolar olmak üzere ABD’den geldi.”
Haberde, ‘sivil toplum’ kuruluşu olarak servis edilen bir isim dikkat çekiyordu; Zira bu örgüt, İngiliz İstihbarat Teşkilatı olan MI6’nın en çok güvendiği ajanlardan birisi olan eski asker James Le Mesurier’in paravan şirketlerinden birisi aslında. Mayday Rescue’nin eğittiği kişiler de Nusra Cephesi’nin başını çektiği Fetih Ordusu’nun militanları. Beyaz Miğferler’in asli görevi de, kamuoyunu yalan ve manipülatif haberlerle beslemek, özellikle Batı medyasında yer alan, olmayan kimyasal saldırılarla ilgili sahte videolar ve fotoğraflar çekerek kamuoyunu yanıltmak ve Suriye üzerinde “uçuşa yasak bölge” oluşturulması için lobi faaliyeti yürütmektir.
Her ne kadar, insani yardım kuruluşu olarak pazarlanmaya çalışılsa da Beyaz Miğferler, emperyalizmin Suriye’ye müdahalesinin bir aracı, Nusra Cephesi’nin ‘sivil’ kanadı ve tüm bu tanımlamalar yan yana geldiğinde, tepeden tırnağa güvenilmez bir yapı olarak karşımızda durmaktadır.
Beyaz Miğferler, finans kaynaklarını açıklamaktan imtina etseler de, savaş yanlısı PR firması olan Purpose Inc. üzerinden George Soros ile bağlantılıdır.
Gazeteci Vanessa Beeley, “Beyaz Miğferler: Aldatmaca yoluyla savaş” isimli makalesinde, Mart 2013’te İstanbul’da kurulan örgütün, 300 bin Dolarlık bir ‘sermaye’ ile yola çıktığından, aynı kasasına 13 milyon Dolar daha girdiğinden bahsetmektedir.
Ancak, Beyaz Miğferler için kesenin ağzını açan ‘kurum’, Amerika Birleşik Devletleri Kalkınma Ajansı’dır (USAID). ABD Dışişleri Bakanlığı ikinci sözcüsü Mark Toner, 27 Nisan 2016 tarihinde verdiği brifinginde teyit edildiği üzere, Beyaz Miğferler USAID’den 23 milyon Dolar gibi bir meblağ almıştır.
Beyaz Miğferler’in başındaki isim olan Raid Salih ise ayrı bir inceleme konusu. Zira, Libya’da yaşanan trajedinin, Suriye’de de tekrar etmesi adına ‘Uçuşa yasak bölge’ uygulaması için açık çağrıda bulunacak kadar ‘önemli’, ne var ki kendisi için ayrılan ödülü almak için ABD’ye giderken, seyahat vizesi daha uçuş esnasında iptal edilecek kadar ‘güvenilmez’. Nasıl mı? Nisan 2016’da iptal edilen ve Salih’in tıpış tıpış İstanbul’a dönmesine neden olan gelişme için New York Times’ta çıkan habere bir göz gezdirelim;
“Suriye’de bombalamalardan sonra hayatta kalanları arayan Batı destekli bir kurtarma örgütünün liderinin, insani yardımlara katkılarından ötürü bir ödül alacağı Amerika Birleşik Devletleri’ne girmesine izin verilmedi.
Suriye Sivil Savunma başkanı Raid Salih, Salı gecesi Washington’da düzenlenen gala yemeğinde, bir yardım kuruluşları ittifakı olan InterAction’dan ödül alacaktı. Gecenin açılış konuşmacısı, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kalkınma Ajansı yöneticisi Gayle Smith’ti.
Ancak Suriye’de ve Türkiye’de çalışan Bay Salih Pazartesi günü İstanbul’dan uçakla Washington’daki Dulles Havaalanı’na geldiği zaman yetkililer kendisine ABD’ye giremeyeceğini söyledi. Vizenin iptal edildiği belirtildi.
Bay Salih’in adının, bir dizi istihbarat ve güvenlik kuruluşunun verileriyle hazırlanan ve amacı muhtemel terör şüphelilerinin ülkeye girmesini engellemek olan veri tabanında görünüp görünmediği belli değil.
Dışişleri Bakanlığı konu hakkında ayrıntılı bilgi vermeyi reddetti, ancak bir sözcü olan Kirby, ‘ABD hükümetinin daimi güvenlik izleme sistemi, yolcunun kayıtlarının gerçek zamanlı olarak mevcut olan bilgiler temelinde görüntülendiği anlamına gelir’ dedi.
Kirby, ‘Bu örnekle herhangi bir olası özel eylemi teyit edemesek de yeni bilgiler mevcut olduğu zaman teşkilatlar arası partnerlerimizle derhal koordinasyon kurabilme becerisine sahibiz’ diye ekledi.”
Salih, ödülüne kavuşamadı, ancak Beyaz Miğferler’i anlatan, yönetmenliğini Orlando von Einsiedel’ın yaptığı tarihin en başarısız ajit-prop belgeseli aynı isimli film, 2017 Oscar’ında En iyi kısa belgesel dalında ödüle kavuştu.
En az bu ‘ödüllü’ belgesel kadar başarısız propaganda çalışmaların altına imza atan Beyaz Miğferler, Suriye ordusunu yaşanan ölümlerden sorumlu tutacak kadar ileri gitti. Bu ‘yardım kuruluşu’nun faaliyet alanının Suriye hükümetinin kontrolü altında olan bölgeler ile çakışmadığını eklersek, neye, kime ve neden hizmet ettiklerini de anlamış oluruz.
Bu haber en son değiştirildi 26 Şubat 2018 11:12 11:12
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…