CHP, 24 Haziran seçim bildirgesini Ankara’da bir otelde düzenlenen toplantı ile açıklıyor. Milletvekilleri adaylarının da tanıtıldığı toplantıda beyanname, Türkiye’nin beş temel sorununa acil çözümler olarak duyuruldu.
‘Millet için geliyoruz’ başlıklı, 230 sayfadan oluşan bildirgede Türkiye’nin beş temel sorununun hak, hukuk, adalet, eğitim, ekonomi, toplumsal barış ve dış politika olduğu belirtildi.
CHP ‘hak, hukuk, adalet’ başlığında OHAL’in kaldırılması ve ‘tek adam rejiminin’ son bulmasını vaat ederken, ekonomi başlığında da Aile Sigortası ve asgari ücretin yükselmesini vaat etti. Beyannamede ‘Nevruz’un resmi tatil olması vaat edildi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin seçim beyannamesini açıklıyor. Kılıçdaroğlu konuşmasında şu ifadeleri kullanıyor:
” CHP hak, hukuk, adalet partisidir. CHP, çok partili yaşamı bu ülkeye getiren partidir. Cumhuriyet Halk Partisi hakça düzen diyenlerin partisidir. CHP birlikte yürüyen, kavgasız yürüyenlerin partisidir. Bugün hepimize tarihi bir görev düşüyor. Türkiye, huzur istiyor, Türkiye tek adam rejimi değil, demokrasi istiyor. Mafya devleti değil, haktan yana devlet istiyor.”
“Türkiye’yi bölgesinde lider yapma kararlılığındayız. En sorunlu alanlardan biri ekonomidir. TL’nin nasıl eridiğini hep birlikte gözlemliyoruz. TL, dünyanın en büyük değer kaybeden paralarından biri oldu. Türkiye’yi nasıl lider yapacağız, eriyen TL ile mi yapacağız? Çiftçi hayatından memnun değil, emekli memnun değil, işçi memnun değil, işsiz hiç memnun değil. Varlık için yoksulluk yaşayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Kendisini yakan işçi,çiftçi, intihar eden sanayici ve esnaf bunlara bakınca işlerin yolunda gitmediğini görüyoruz. Bu düzenden kim memnun değil? Bu düzenden memnun olan tek bir sınıf var, o da rantiyeciler sınıfı. Kendisini yakan ,intihar eden rantiyeci var mı? Bu düzeni değiştirmenin sorumluuğu hepimize düşüyor. Bana düşüyor, Muharrem İnce’ye düşüyor. İşçiye, esnafa düşüyor.
“Türkiye’yi bölgesinde lider yapma kararlılığındayız. En sorunlu alanlardan biri ekonomidir. TL’nin nasıl eridiğini hep birlikte gözlemliyoruz. TL, dünyanın en büyük değer kaybeden paralarından biri oldu. Türkiye’yi nasıl lider yapacağız, eriyen TL ile mi yapacağız? Çiftçi hayatından memnun değil, emekli memnun değil, işçi memnun değil, işsiz hiç memnun değil. Varlık için yoksulluk yaşayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Kendisini yakan işçi,çiftçi, intihar eden sanayici ve esnaf bunlara bakınca işlerin yolunda gitmediğini görüyoruz. Bu düzenden kim memnun değil? Bu düzenden memnun olan tek bir sınıf var, o da rantiyeciler sınıfı. Kendisini yakan ,intihar eden rantiyeci var mı? Bu düzeni değiştirmenin sorumluuğu hepimize düşüyor. Bana düşüyor, Muharrem İnce’ye düşüyor. İşçiye, esnafa düşüyor.”
“Eleştirmek kolay, nasıl değiştireceğiz? Şunu toplumun önüne açıkça koyacağız. Ekonomi büyük dönüşüm ve değişime ihtiyaç duyuyor. Bunu değiştirmek zorundayız. 16 yıldır ülkeyi yönetenler bu dönüşümü gerçekleştirebilir mi? Dönüştüremeyeceği açık. Kendi seçim bildirgelerini açıkladılar, dinledim. Onların seçim bildirgeleri ranta dönük, bizim ki üretim ve insana dönük. Siyah ile beyaz kadar fark var. Her yerde bunları anlatacaksınız. Bu dönüşümü nasıl yapacağız? Hangi ulusa, devlete bakarsanız bakın, büyük dönüşümler planlama ile olmuştur. 50 ila 100 yılı bir ülke planlamış ise, hangi ürünlerin üretileceğini planlamış ise o ülke saygın olur. 16 yıldır ülkeyi yönetenler devlet düzenleme teşkilatını kapattılar. İnsani Gelişme Stratejileri Bilgi Politikaları kurumunu kuracağız. Sanayici katma değeri yüksek ürün üretecek. İnsan odaklı bir strateji oluşturunca geleceği sağlıklı bir biçimde planlayacağız.”
“Madem ekonomide katma değeri yüksek ürünler üreteceğiz, şimdiden planlamalıyız. Bu kurumda Türkiye’nin en saygın bilim insanları çalışacak. Bizim bilim insanlarımız, gencecik çocuklarımız geleceği başka ülkelerde arıyorlar. 21. yüzyılda en parlak beyinlerimiz Batılı ülkelere gidiyor. Bu beyin göçünü tersine çevireceğiz. Dünyanın saygıdeğer bilim adamlarının Türkiye’ye gelmesini sağlayacağız. Burada saygın kurumumuz var diyeceğiz. Sanayiler katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundadır. Söz sahibi olmak istiyorsak üretmek zorundayız. Bizim hedefimiz, rüyamız onların göremeyecekleri kadar kapsamlıdır, biz bunu biliyoruz. Dünya sanayide 4.0’ı konuşuyor, biz yol yapıyoruzu konuşuyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde liderler yol yapıyoruz diye övünmez. Bizim hedefimiz Türkiye’yi bölgesinde 21.yüzyılın lideri yapmaktır.”
“Bu yıl katma değeri yüsek görülen bir madde, 3 yıl sonra eskimiş sayılabiliyor. Hızlı değişim ve dönüşüme ayak uyduran firmalar KOBİ’lerdir. Bütün KOBİ’lere 1 yıl süreli ödediğin vergi primi kadar sıfır faizli kredi vereceğiz. Alacaksın, işini büyüteceksin. Bunu en kısa sürede hayata geçireceğiz. Bu proje hayate geçince, devlet vergi ve sigorta primlerini zamanında toplar. Herkes yatırır, sıfır faizli kredi almak için. Şu an tahsil edilemeyen bütçe geliri 322 milyar lira. Vergini öde, primini öde, ödediğin kadar sıfır faizli kredi veriyorum. Bundan daha iyi bir proje Türkiye tarihinde yazılmamıştır diyorum.”
Ayrıntılar geliyor…