“Bu iş çözülecekse yine Trump ile çözülecek”
ABD ve Trump karşıtlığında gardını ilk düşüren yazar oluyor Mehmet Acet. Açıklıklarından, yüksek koku alma kabiliyetlerinden ve medeni cesaretlerinden ötürü kendisini ve Yeni Şafak'ı kutlarız.
AKP medya organlarında ilk ‘Trump Çözülüşü’, Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet’ten geldi. ABD’ye karşı duruş pozları verilen şu günlerde yazar, Erdoğan ile Trump’ın eski ve uzun telefon görüşmelerini hatırlatarak önce nostalji yapmış, ardından ise ağzındaki baklayı çıkarmış: “Bu iş çözülecekse yine Trump ile çözülecek.”
Türkiye lehinde sonuçlanması muhtemel bütün politik karar almaların ya da ABD’nin ‘haa öyle mi yaa’ yollu politika değişimlerinin (Suriye’deki meseleler, PYD’ye silah desteği, S-400 alımı, belki sonrasında Brunson krizi…) Erdoğan tarafından Trump ile yapılan ‘ikna edici’ telefon görüşmeleri sayesinde olduğunu iddia eden yazar, okurlarını, akıllara zarar bir “fikir egzersizine” davet ederek onları 3 olası sonuca götürmüş:
“Akla ilk gelen birkaç seçenek sıralayabiliriz:
-Birinci şık; Aslında Trump’ın kendisi de, liderlik ettiği yönetimin Türkiye’ye karşı haklı bir pozisyonda olmadığının farkında olduğu için, ikili ilişkilerdeki kriz konularını ‘Bilmiyormuş’ havası takınmış olabilir.
-İkinci şık; Bildiği halde, gerçekten inisiyatif kullanma niyetinde olduğu için konuya başka bir yerden yaklaşmak istemiş olabilir.
-Üçüncü şık; Genel yönetim tarzının bir parçası olarak her şeye ‘para odaklı’ baktığını muhatabı Erdoğan’a da göstermek istemiş olabilir.”
Okuyucu bu nasıl “fikir egzersizi” diye düşünedursun, fark ediliyor ki bütün yollar Trump’a çıkıyor. Trump iyi ama çevresi kötü, Trump ikna edilirse lehimizde inisiyatif alır, Trump iyi de parayı biraz fazla sever…
Şu sonuca ulaşıyor yazar: “Washington’u üs tutup Türkiye’ye karşı, Tayyip Erdoğan’a karşı sinsice senaryolar yazıp oynayan çakallara karşı, Trump üzerinden yürümek, kendisini ‘Türkiye ile ilişkilerimiz neden sorunlu’ diye yakındığı bir önceki Türkiye pozisyonuna zorlamak.”
Yani diyor ki Mehmet Acet, Washington’daki ‘çakallar’ duradursun, orada “Türkiye ile ilişkilerimiz neden sorunlu” diye dert edinen bir eski dostumuz Trump var, günahıyla sevabıyla nevi şahsına münhasır bir Trump hem de… Kötü çevresini bir yana bırakalım ve eski dostumuz Trump üstünden yürüyelim… “İkna etmesi de kolay…”
Dışişleri Bakanı’nın Avrupa Birliği rest denemesi, Erdoğan’ın dün “onlar benle görüşmek istemedikçe ben görüşme talep etmeyeceğim” naif çıkışı bir yana, İdlib havasından mı Brunson kokusundan mı ekonomi kamburundan mı bilinmez; ABD karşıtı gemiyi terk etmeler başlayacak gibi görünüyor.
Bu yazısıyla ABD ve Trump karşıtlığında gardını ilk düşüren yazar oluyor Mehmet Acet. Açıklıklarından, yüksek koku alma kabiliyetlerinden ve medeni cesaretlerinden ötürü kendisini ve Yeni Şafak’ı kutlarız.