Gazeteci yazar Enver Aysever, televizyon ekranlarından Korkut Boratav ve Taner Timur ile birlikte “benim adayım” diye 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i CHP’nin ve hatta solun ortak adayı olarak önerdi.
Tele 1 ekranlarında yayınlanan Ayrıntılar adlı programa katılan Enver Aysever, seçim tartışmalarına doğrudan girerek aday önerisini kamuoyu ile paylaşmış oldu.
Aysever, Tele 1 ekranlarında yayınlanan Ayrıntılar programında, CHP içerisinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı için İlhan Kesici, Abdullah Gül gibi sağcıların adının anılmasına karşı çıkarken “Şapkadan tavşan çıkarmaya gerek yok, Ahmet Necdet Sezer Türkiye’yi saplandığı bataklıktan çıkartacak bir isimdir.” sözleriyle 10. Cumhurbaşkanı Sezer’in cumhurbaşkanlığını toplumun geniş kesimlerince kabul göreceğini öne sürdü.
Aysever, her ne kadar önce saygın akademisyenler Korkut Boratav ve Taner Timur’un adını anarak “solcu” gözükmeye çalışsa da, CHP’nin solu da kapsayarak hareket etmesi gerektiğini söyleyip “Türkiye’de herkesin belleğinde yer etmiş, başarılı olmuş Ahmet Necdet Sezer neden cumhurbaşkanı olmasın, Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı niye olmasın? Hukukun üstünlüğüne inanmış, herkesin saygı duyduğu bir isim. Sayın Sezer kendi döneminde mecliste beş partinin aday gösterdiği bir isimdi. Bugün rahatlıkla herkesten oy alabilecek bir isimdir. Şapkadan tavşan çıkarmaya gerek yok. Türkiye’yi parlamenter sisteme döndürecek Ahmet Necdet Sezer’in kapısı çalınmalıdır.” diyerek esas önerisini dile getirdi.
Enver Aysever, son dönemde, Komünist Parti’nin düzenlediği “Halkın seçeneği güçleniyor” toplantılarında da boy gösteriyor. Antalya’da düzenlenen toplantıda “ateşli” bir konuşma yapan Aysever, sosyalizm yerine soyut ve “romantik” bir mücadele çağrısına yönelik olarak konuşmayı tercih etmişti.
Toplantının “yıldızı” olarak kürsüye çıkan gazeteci-yazar Enver Aysever aydınlanmaya, bilimsel bilgiye, hukukun üstünlüğüne ve yoldaşça dayanışmanın önemine vurgu yapmış, ülkenin tarihindeki en zor dönemlerinden birini yaşadığını belirterek, “Demokrasi rafa kalktı, hukuk yok. Çocuklarımız karanlık bir geleceğe mahkum edildi, bilimsel eğitim yok. Emeğimiz her geçen gün daha fazla gasp ediliyor. Böyle bir tablo karşısında bizim örgütlenmek ve yoldaşça dayanışmak dışında bir seçeneğimiz bulunmuyor” demişti.
Ahmet Necdet Sezer, uzun süredir eksik olduğu değerlendirilen “devlet” görüntüsünün geri getirilmesi için bir sembol sayılabilir. Ancak daha önemlisi bu öneri CHP’nin sola açılır görünürken aslında daha fazla sağa kaymaması için yapılan ve etkisiz kalacağı aşikar olan bir “son çırpınış” olarak değerlendirilmeli. Korkut ve Taner Hocalarla başlayan bir konuşmanın bundan başka bir anlamı olduğu düşünülemez.
Komünistler açısından ise Ahmet Necdet Sezer, 2. Cumhuriyet projesinin bugünkü hoyratlığının dengeleyicisi olacak bir figür olmaktan öteye bir anlam taşımıyor. Sezer’in birkaç yasayı ya da birkaç kararnameyi veto etmiş olması, bunu yaparken zaman zaman 1923 Cumhuriyeti’nin kazanımları sayılabilecek ilkelere atıflarda bulunması, ama itiraf edelim ‘kırmızı ışıkta durması’, ‘çocuğunun düğünü için yapılan masrafları cebinden karşılaması’ gibi tavırları nedeniyle AKP’nin Türkiyesi’nde dışlanmış “aydınlar” için bir rol modeli olmayı sürdürmesi “anlaşılabilir” olsa da, komünistler için sosyalist seçeneğin güçlendirilmesinin yolunun bu olmadığı açık olmalı.
Türkiye solunda bir kez daha çıkış arayışları göze çarpıyor. Önümüzdeki yıl başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere yapılacak seçimler nedeniyle Türkiye’de düzen siyasetinin yanı sıra sosyalist sol içerisinde de çeşitli seçenekler tartışılıyor.
Öte yandan bu arayışlar ve tartışmalar arasında Türkiye solunun “makus talihi”nin bir parçası sayılması gereken tanınmış isimler üzerinden siyasi projeler üretmenin ve tanınmış isimlerin sosyalist sol adına “kanaat önderliği”ne soyunmasının da önü açılıyor.
Enver Aysever ise bunun son örneğini oluşturuyor.
Televizyon ekranlarından Korkut Boratav ve Taner Timur ile birlikte “benim adayım” diye Ahmet Necdet Sezer’i CHP’nin ve hatta solun ortak adayı olarak öneren Aysever’in, aynı zamanda komünistler adına “halkın seçeneği güçleniyor” diye etkinliklere katılması tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Aysever, Ahmet Necdet Sezer’in adaylığını önerirken hem AKP karşısında komünistlerle ve düzen solunun yan yana gelmesini savunuyor hem de sosyalist sola CHP’yi işaret ediyor. Tek başına Cumhurbaşkanı adaylığı önerisi yapması başka bir şey olurdu. Ancak CHP’nin adayı olarak bu isimleri sayması, bir kez daha komünist hareketin, düzen soluna yedeklenmesinin yolunu yapması anlamına geliyor. Aysever’in geçmişte CHP Parti Meclisi üyesi olduğu ve milletvekili adaylığından son anda çekildiği de ayrıca biliniyor.
Komünistlerin, sosyalizmi bir seçenek olarak ete kemiğe büründürmek için çok çalışmak ve mücadele ederek işçi sınıfıyla güçlü bağlar kurmak dışında bir yolu olmadığı, bunun yerine popüler figürlerle siyaset yapmayı tercih etmesinin varabileceği sonuçların CHP’nin “aklı olmaya çalışmak” ve “içişlerine müdahale etmeye çalışmak”tan öteye bir anlam taşımadığı bugün Aysever’in önerisiyle bir kez daha görülüyor. Ayrıca ortaya çıkan sonuç CHP’yi işaret eden politik bir söylem olurken, sosyalist solun bir kez daha CHP’nin arkasına geçmesi salık veriliyor.
Bu haber en son değiştirildi 1 Mart 2018 10:30 10:30
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…