Erdoğan, Erbakan, Cemil Çiçek... Adnan Oktar'ın kaçırdığı kızlar için ne demişlerdi?
AKP'li eski vekil Emin Şirin, gerici Adnan Oktar'ın alıkoyduğu kızlar için 2006 yılında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Necmeddin Erbakan'a mektup yazdığını açıklarken, aldığını yanıtı paylaştı.
Tüm sermaye gruplarından medya organları, AKP’den aldığı destekle yıllarca evrim gerçeğine, sola karşı kara propaganda içerikli yayın faaliyetleri sürdürüp, kendisine ait televizyondaki şov içerikli ‘sohbet’ programlarında skandal sözlere imza atan Adnan Oktar’ı yeni tanımaya başlamış gibi yayınlar yaparken, Oktar ve cemaatine karşı geçmişte AKP’nin sağladığı iltimasla ilgili çarpıcı açıklamalar geldi.
Adnan Oktar’ın kaçırdığı kızlar için 2006 yılında Meclis’e gelen ailelerle görüşen AKP’li eski vekil Emin Şirin, konuya ilişkin Cemil Çiçek, Tayyip Erdoğan ve Necmeddin Erbakan’a mektup yazdığını açıkladı ve aldığı yanıtları paylaştı.
Yeniçağ’dan Ahmet Takan‘a konuşan Emin Şirin, Oktar’a ilişkin 2006 yılında Cemil Çiçek, Tayyip Erdoğan ve Necmeddin Erbakan’a mektup yazdığını, ancak aldığı yanıtların “reşitler, memnunlar, bizim karışabileceğimiz bir konu değil” şeklinde olduğunu aktardı.
Şirin’in açıklamalarında ilgili bölüm şöyle:
Sadettin Tantan, bir işaret fişeği attı. Sizin aktif vekilliğiniz döneminde de bununla ilgili bilginiz olduğu aklımın bir köşesinde duruyor…
Hafızanız sizi yanıltmaz hatta belki gazete ilanlarını bile hatırlıyorsunuzdur. Bizim hakkımızda, Sadettin Tantan, Adil Serdar Saçan, Emin Şirin, Tuncay Özkan için tam sayfa ilanlar verdi Adnan hoca. Kendisi ile uğraşan herkese düşman oldu. Ben şöyle anlatayım Adnan hocanın sıkıntısını. Bunun hepsinin belgeleri de var. Bağlayacağım yer de sizi şaşırtmasın. Ergenekon kumpasının dibinde de var Adnan hoca.
“Benim 2006’da o zaman Ak Parti’den istifa etmiştim ama aktif milletvekili olduğumu gören anneler, kızlarını kaptıran anneler beni geldiler buldular Meclis’te. Ve dediler ki, ‘Bu çocukları kurtarmak için ne yapabiliriz?’Hakikaten anlattıkları çok acıttı. Çünkü şöyle, yalnız kızları alıp götürmüyor bir de mal mülk alıyor. Yani kızın üzerine daire varsa daireyi de onlara devrettirtiyorlar falan. Bunun üzerine ben acıdım bunların durumuna ve duruma biraz hukuki açı haricinde insani açıdan da bakmaları için birkaç mektup yazdım. Cemil Çiçek o zaman Adalet Bakanı’ydı ona yazdım, Sayın Başbakanımıza şu an Cumhurbaşkanı olan Tayyip Erdoğan’a yazdım. Necmettin Erbakan’a yazdım bir de. Necmettin Erbakan’a niye yazdığımı sorarsanız bizim sohbetlerimizde Necmettin hoca, Adnan hocanın ‘Harun Yahya’takma isimle yazdığı kitapları ve önemsediğini bize anlatırdı O kitaplardaki bulguları ciddiye alırdı Necmettin hoca. Oradan bir tanışıklıkları da olduğunu biliyorum. Necmettin hocaya da mektup yazdım; böyle böyle çok büyük sıkıntıları var ailelerin. İnsani açıdan siz de buna bir bakarsanız hocam iyi olur diye. Netice çıkmadı. Bu arada netice çıkmamasının sebebini şöyle söylediler. Dediler ki; ‘Bu çocukların hepsi reşit. Reşit bir insanın kendi rızasıyla Adnan hocanın yanında durması veya malını mülkünü devretmesi bizim devlet olarak karışabileceğimiz bir konu değil.’
Kim söyledi bunu Emin Bey?
Cemil Bey’le konuştum o söylemişti. Sonra Necmettin hocadan da dolaylı olarak buna benzer bir şey geldi; ‘Yapamıyoruz bir şey, çünkü reşit çocuklar. Hallerinden memnunlar.’Bu arada da bir mahkeme açılmıştı İstanbul’da. O mahkemeye de destek olsun diye gittim. Mahkemeyi ebeveynler çocuklarının kurtarılması için açmıştı. O mahkemeye ben gittikten sonra tabii Adnan hocacılar delirdi ve hücum etmeye başladılar bize. Bu hücumların sonucunda hedefe koydukları gayet basit. Bakın sayacağım şimdi size. Sadettin Tantan, Emin Şirin, Adil Serdar Saçan, Tuncay Özkan, Ümit Sayınve Taha Akyolile ilgili bir şey vardı. İşin garabetine bakın burada ismi geçen Akit gazetesinde filan böyle ilanlar yayınlandı hakkımızda. İşin garabetine bakın, Sadettin Tantan hariç Taha Akyol’u da dışarıda bırakalım hepsi Ergenekon sanığı oldular. Ben gözaltına alındım. Gözaltına alınıp çıktıktan sonra benim o zamanki avukatım Rezzan Aydınoğlu görüşmeye gidiyor gayriresmi bir görüşme yapıyor. Tapeyi yollayacağım size biraz sonra benim Ergenekon tapelerim de var Rezzan Hanım’ın bana telefonu. Rezzan Hanım telefonda diyor ki; ‘Ben savcılarla konuştum bu senin hakkındaki yazıdaki ihbar mektubunu sanki Adnan hocacılar yazmışlar gibi düşünüyorlar’diyor.
Sayın Erdoğan’dan mektubunuza bir yanıt gelmiş miydi?
Yok gelmedi. Yine annelerin bana söylediği; ben annelerin Emine Hanım’a da gitmelerini rica etmiştim. Gidip söylediklerinde Emine Hanım bu konu ile ilgileneceğini, insani olarak ilgileneceğini hatta zaman içerisinde kendi çocuklarına bile el atmaya teşebbüs ettiklerini serzenişte bulunmuş. İnsani olarak bu konuyla hassasiyet göstermiş Emine Hanım.
http://gazetemanifesto.com/2018/07/11/dosyasinda-31-suc-var-bu-yok-adnan-oktarin-evrimi-curuten-fosilleri-ne-olacak/