Erdoğan: Ey NATO sen ne zaman bizim yanımızda olacaksın

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz bu NATO’nun en güçlü üyesiyiz. NATO’dan bir görev istendiğinde yeri geldi Somali’de Balkanlarda olduk. Şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken ey NATO sen ne zaman bizim yanımızda olacaksın” dedi.

Erdoğan: Ey NATO sen ne zaman bizim yanımızda olacaksın

Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İl Kongresi’ne katılmak üzere Bolu’ya geldi.

Kongrenin yapıldığı salona girmeden önce salon önündeki kalabalığa seslenen Erdoğan Afrin operasyonunda etkisiz hale getirilen terörist sayısının 3300’e yükseldiğini söyledi.

İşte Erdoğan’ın il kongresinde yaptığı konuşmadan satır başları:

15 yıllık iktidarımız başka şeylere değil milletimizle birlikte hakkın ve haklının yanından saf tutmaya borçluyuz.

Son 4-5 yıl hepimiz için çok zor geçti.

İnlerine gireceğiz dedik. Ne oldu? Girdik. Kaçacak delik arar hale geldiler. Kimileri Pensilvanya’ya kaçtı. Kimileri Avrupa’ya kaçtı. Onlar kaçacak biz kovalayacağız.

Sokakların terörize edilmesinden mahallenin çukurlarla kesilip işgaline kadar emsali görülmemiş yöntemlerle karşılaştık. Hiç kimsenin bir yandan ibadetle meşgul görünürken diğer yandan ihanetin içine düşebileceğine asla ihtimal vermedik. Düşünün 251 şehit verdik. Allah şehitlerimize rahmet eylesin, gazilerimize şifalar lütfetsin.

Ülkemizi ve milletimizi esir etmek, bayrağımızı indirmek için başlayan saldırıları boşa çıkarır çıkartmaz hemen başka tehdit başımıza musallat edildi. Bir terör koridoru oluşturmak isteyenler, gerçekten niyetlerini ifşa ettiler. Bunun üzerine hemen kararlı bir şekilde harekete geçtik. Kimsenin ummadığı operasyonları başlattık.

Bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizi işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı. Bize söylenen sözlere değil, sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik.

İşte içinde bulunduğumuz NATO. Biz bu NATO’nun en güçlü üyesiyiz. Yeri geldi Somali’de olduk, Balkanlar’da oldu. Peki bütün buralarda biz yer alırken, şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken ey NATO sen ne zaman olacak da bizim yanımızda gelip yer alacaksın? Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın? Devamlı ben bunları mı söyleyeceğim? Ama maalesef şu ana kadar hala olumlu bir ses, söz yok.

Bizim yaptığımız sadece haklıya hakkını, haine de cezasını vermekten ibarettir. Soruyorum size susup oturmak bize yakışır mı? Birliğimizi ,vatanımızı, bayrağımızı savunmak bizim namus borcumuzdur. Asıl bunu yapmazsak emanete sahip çıkmamış oluruz. İşte o zaman ne burada olduğu gibi milletimizin karşısına başımız dik çıkabiliriz ne de yarın dünyada bunun hesabın verebiliriz. Türkiye yıllarca ‘aman ne ben kimseye dokunayım ne de bana kimse dokunsun’ diyen idare-i maslahatçılardan çok çekti.

Bizim şu anda topraklarımız ne kadar? 780 bin metrekare. Biz buraya nereden geldik? 18 milyon kilometrekareden geldik. Düşünebiliyor musunuz? Devamlı kaybettik, devamlı verdik. Kimse o kaybedenlere hesap sordu mu? Dik duracağız. Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize olmaz dediler, yapamazsınız dediler, başaramazsınız dediler. Daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’ Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun alıyorsun. Bizden sonra borç istedi. Arkadaşlar verelim mi dedi, verin dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.

Daha neler olacak neler. Olmaz denilen ne varsa hepsini hayata geçirdik. Haddinizi aşmayın diyenlere, hadlerini bildire bildire bugünlere geldik. Türkiye Marmaray projesine başladığında pek çokları dudak bükmüştü. “Yapamazlar, edemezler” E ne oldu? Yaptık.

Üçüncü Havalimanı’nı açacağız. Kanal İstanbul’un da ihalesi yapılıyor. Dünyaya en ileri teknolojide bir kanal yapıyoruz. Öyle terör dayatmasıyla parlamentosuyla parlamentoya girerek bir yere varamazsınız. Onlarla kol kola girenler de bir yere varamaz.