Erdoğan: Milyonlarca çocuk aç açık yaşıyorsa sorumlusu biziz, yani sözde müslümanlar...

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İSEDAK üyesi ülkelere "yerli ve milli" para kullanma çağrısı yaparak " Aksi takdirde döviz kuru altında ezilmeye devam edeceğiz." dedi."

Erdoğan: Milyonlarca çocuk aç açık yaşıyorsa sorumlusu biziz, yani sözde müslümanlar...

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) konuştu.

Erdoğan konuşmasında İSEDAK üyesi ülkelere “Ticaretimizi ne kadar çok artırırsak o kadar güçlü oluruz.” diye seslenirken, “Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çaremiz yok. Aksi takdirde döviz kuru altında ezilmeye devam edeceğiz.” dedi.

Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

“TARİHLERİMİZİ ORYANTALİST OLARAK ELE ALMAK PARÇALANMAMIZI İSTEYENLERİN İŞİNE GELECEKTİR”

“Bütün savaşlara son vereceği söyleyen, ancak bir çok kanlı savaşa kapı aralayan birinci dünya savaşının gelişmelerini yakından izliyoruz. Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçları ile doğrudan ilişkili problemlere çözüm üretebilmemiz sorunun kaynağını iyi analiz etmekle mümkündür. Tarih bizler için olmuş, bitmiş olaylar bütünü değil. Kuvvet, cesaret ile ibret aldığımız bir durumdur. Acı, tatlı her vaka biz Müslümanlar için üzerinde iyi düşünülmesi gereken olaylar silsilesidir. Kendi tarihlerimizi oryantalist olarak ele almak bizi parçalamak isteyenlerin işine yarayacaktır.”

“SORUMLUSU BİZİZ”

“Şu gerçek kendini alenen göstermektedir. 100 sene önce sona erse de savaşın bıraktığı enkaz coğrafyamızdan hala kaldırılamamıştır. Emperyalist heveslerle savaşı Ortadoğu’ya taşıyanlar huzur içinde yaşarken, biz bunun bedelini ödüyoruz. Onlar farklı dayanışmalarla birlikteliklerini perçinlerken biz hala parçalanıp, bölünüyoruz. Filistin’den Suriye’ye Yemen’e kadar yaşanan olayların arkasında büyük savaşın ardından yapılan dizayn vardır. Bugün milyonlar aç, açık yaşıyorsa, bunun sorumlusunu farklı yerlerde aramaya gerek yok. Sorumlusu biziz, yani Müslümanlar, sözde Müslümanlar.”

“1948’i, 2018’in Filistin’i. 1948’in İsrail’i, 2018’in İsrail’i. Tam tersi. Buralara nasıl geldik? Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Batılı ülkeler kendilerini kemiren hastalıklı durumları Ortadoğu’ya sevk etmişlerdir.”

“YENİ DUVARLAR ÖRMEYELİM”

“Müslümanlar olarak yapmamız gereken nedir? Maziden, tarihten ilham alarak, aydınlık geleceği gerçekleştirmeliyiz. Gönüllerimize yeni hudutlar, yeni duvarlar örmemeliyiz. Bizi birbirimize kırdıranların oyunlarına gelmemeliyiz. Birinci Dünya Savaşı sonrası bize zerk edilen hastalıkların başında ırkçılık ve mezhepçilik geliyor. Kişinin meşrebini dininin önüne koyması hatta mezhebini dinleştirmesinin İslam’da asla yeri yoktur. Bizim inancımıza göre aynı kıbleye yönelen, aynı ilaha, aynı peygambere, aynı mukaddes kitaba inanan herkes bizim din kardeşimizdir.”

Toplu vuran yüreklerin önünde kimse duramaz. Kardeş hukukunu gözetirsek hiçbir sorunumuz aşılmaz değildir. Çözümü başka yerlerde değil, bu topluluğun içinde arayacağız. Çözümü öncelikle kardeşlerimizden bekleyeceğiz. İçimizi yakan pek çok hadisede yabancı devletlerden medet ummanın faydasızlığını gördük. Kapısını çaldığımız uluslararası kuruluşlar bizi hayal kırıklığına uğratmadı mı? Biz onlardan daha ne bekliyoruz. Onlar, bizim hayrımıza hiçbir zaman çalışmayacaklar.”

“ARAMIZDA MİLLİ PARA KULLANALIM”

Aramızdaki ticarette milli para birimleri kullanmamız, kollarımıza vurulan emperyalizm prangalarından kurtulmak için son derece önemlidir. İslam işbirliği teşkilatı içinde ticaretin yüzde 25’e çıkarılması kararına verdiğimiz önemin bir kez daha altını çiziyorum. İSEDAK’a üye ülkeler olarak ticaretimizi ne kadar çok artırırsak o kadar güçlü oluruz. Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çaremiz yok. Aksi takdirde döviz kuru altında ezilmeye devam edeceğiz. Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması dünya ticaretine yeni bir açılım sağlayacak ve can simidi sağlayacaktır.”

“ELİNİ KALDIR, İNDİR”

“BM, bir ülkenin 2 dudağı arasında. Kutuplardaki balinaların sayılarını düşündükleri kadar, Somalili çocukları düşünmediklerini gördüm. İşte Akdeniz’de, Ege’de göç esnasında ölenler ile ilgili bir dertleri var mı? Paranın, elmasın dışında değer verdikleri pek az şey olduğunu biliyoruz. BM’deki tüm ülkelere daimi üye hakkı tanınmalıdır. 5 asli üye, 15 geçici üye. 15 geçici üyenin bir hakkı var mı? Elini kaldır, indir. Hatta her şey bir ülkenin dudağının arasında. Uluslararası kuruluşların acziyetlerini görerek kendimiz bir çözüm üretmeliyiz. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Suriye’deki krizi başkaları değil, biz hal yoluna koyacağız. Vatandaşlarımızın Kudüs’ü ziyaretlerini teşvik ederek, işgalcilerin Kudüs’ün ateşini söndürmesine önce biz engel olacağız. İslam’ın kadim şehirlerinin yok edilmesine önce biz itiraz edeceğiz. Proje örgütlerle geleceğimizin karartılmasına biz hayır diyeceğiz. Savaşın ve zulmün yerlerinden ettiği Suriyelilere önce biz sahip çıkacağız.”