Erdoğan'dan erken emeklilik açıklaması
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında emeklilikte yaşa takılanların taleplerini yanıtladı, "ekonomi bu durumdayken böyle bir yükü sırtımıza bindiremeyiz" dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlardan biri emeklilikte yaşa takılanların taleplerine verdiği yanıt oldu.
Son günlerde “emeklilikte yaşa takılanlar” adıyla yürütülen bir kampanya olduğunu, hatta bunun için bir dernek dahi kurulduğunu belirten Erdoğan, “Bu derneğin başındaki hanımefendi 1992’de sisteme dahil olmuş. Eski sistem devam etseydi 38 yaşında emekli olacaktı. Şimdi bu hanımefendi 2020’de yani 48 yaşında emekli aylığı almaya başlayabilecek. Dünyanın hiçbir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yok. Ortalama emeklilik yaşı ülkemizde 52’dir.” dedi.
Emeklilik sisteminin mevcut durumda dahi “içler acısı” bir halde olduğundan yakınan Erdoğan, “Emeklilikte yaşa takılanlar denilen gruba giren 6,3 milyon kişi bulunuyor. Bunlardan 1 milyonu memur diğerleri kendi hesabında çalışanlardan oluşuyor. Bu teklifi ülkemize yıllık ilave maliyeti 26 milyar liradır. Erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında toplamda 750 milyar lirayı buluyor. Biz ekonomide kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde böyle bir yükü ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı diye soruyorum.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan konu ile ilgili açıklamalarının devamında da daha AKP’nin ‘sosyal devletçi’ olduğunu öne sürerek şuna söyledi:
“Bir taraftan fırsatçılar türedi. Onlar domatesti, undu, ekmekti çocuk beziydi… Stokçuluk yapanlar vardı. Şimdi de bunlar türedi. Erken emekli olacak, sonra gidip kendine uygun başka bir işte çalışmaya devam edecek. Buna adalet denmez, buna hak denmez. Bugün batı dünyası yaşta emekliliği tırmandırıyor. Bizim kimsenin hakkında hukukunda gözü yoktur. Türkiye’de AK Parti kadar insanımızın hakkını koruyan, sosyal devlet ilkesinin gereğini yerine getiren bir başka parti olmamıştır. Bir yandan devletten maaş alacak, diğer yandan yine işlerine güçlerine bakacaklar. Hal böyleyken ülkemizi felaketin içine niye sürükleyelim.