FT, “Akıllı bir otokrat, neyi kontrol edemeyeceğini bilir” başlıklı başyazısında, Türkiye’de ekonomi yönetiminin piyasaların faiz artırımı talebine karşılık vermesinin doğru bir karar olduğunu belirtti.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre gazete, “Erdoğan, küresel finansın seyrinin ne derse ona göre hareket etmeyeceğini öğreniyor. Akıllı bir yönetici, politikalarını da değiştirmeyi bilmelidir. Faizlerin yükseltilmesi doğru bir karardı. Başka benzer adımlar atmak durumunda da kalabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Başyazıda AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ısrarından vazgeçerek piyasaların faiz artırım talebine karşılık vermesi ise şöyle yorumlandı:
“Para biriminin zayıflığı, Erdoğan’ın Türkiye’nin finans piyasalarının güvenini kaybetmesine neden olan alışılmadık görüşleri ve dengesiz politikalarına yönelik yüksek sesli bir uyarı oldu. Finans piyasaları, hapse attığı bahtsız gazeteciler gibi değildir. Beğensin ya da beğenmesin, piyasaların olumlu düşünmesine ihtiyacı var. Bunu geri kazanabilmesinin yolu da gerçekçi ve aklı başında politika yapmaktan geçiyor.”
FT, başyazısında, liradaki düşüşün önlenememesi halinde 2001 yılındaki kriz öncesi görülen “eski kötü günlerin” yeniden yaşanabileceği uyarısında da bulundu.
Yazıda 24 Haziran erken seçimlerinin Erdoğan için ‘siyasi bir kumar’ olduğu yorumu yapılırken, “Bu siyasi kumar, liradaki düşüşün hızlanmasıyla birlikte giderek riskli bir hal alıyor” denildi.
FT, başyazısının yanı sıra “Döviz krizi, Erdoğan’ın kuşatma altında olduğu düşüncesini derinleştiriyor” başlıklı bir de haber/analize sayfalarında yer verdi.
Gazetenin Ankara muhabiri Laura Pitel imzasıyla yayınlanan yazıda, Erdoğan’ın ekonomi kurmayları arasında az sayıda kalan ‘piyasa dostu’ isimlerin liradaki düşüş karşısında dikkat çekici derecede sessiz kaldıkları belirtildi.
Haberde, Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın liradaki düşüşün “Yurt dışı kaynaklı bir operasyon” olduğuna dair sözlerine yer verildi ve şöyle devam edildi:
“Albayrak’ın son yıllarda cumhurbaşkanının en yakın kurmaylarından birine dönüşmesi, cumhurbaşkanlığı sarayındaki kuşatılma hissinin giderek arttığının da bir sembolü oldu. Analistler ve yetkililer, Türk siyasetine ağırlığını koyduğu 15 yıllık süre boyunca karşı karşıya geldiği hem gerçek hem de hayali tehditlerin, Erdoğan’ı kendisine yalnızca duymak istediklerini söyleyen kapalı bir grup insanın içine çekilmek zorunda bıraktığını söylüyor. Türk bir yetkili, ‘Danışmanları, bir grup gerizekalı ve dalkavuktan oluşuyor’ dedi ve ‘Artık aklıbaşında tavsiyeleri dinlemez oldu’ diye ekledi.”
El Salvador Yasama Meclisi Perşembe günü, süresiz olarak cumhurbaşkanının yeniden seçilmesine izin veren bir yasayı…
Samsun'da faaliyet gösteren SAMPA Otomotiv'de çalışan işçiler, ''beş aydır maaşlarını alamadıkları ve mobbinge uğradıklarını'' ileri…
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde bu sabah erken saatlerde açtığı ateş ve top atışları sonucu,12’si yardım…
Kamu Çerçeve Protokolü’nde HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ, işveren tarafıyla anlaştı. Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda…
Türkiye Komünist Hareketi işte böyle bir dönem ve düzlemde Türkiye’nin geleceğinde bir seçenek değil bir…
RTÜK'ün TELE1'e verdiği 5 gün karartma cezası kanala tebliği edildi. TELE1, 6 Ağustos Çarşamba'yı 7…