Türkiye’nin en adaletsiz olduğu, baskının, şiddetin ve sömürünün en fazla olduğu dönemlerinden bir tanesinden geçerken gençlik, geleceksizliğe karşı mücadele için bir çağrı yayınladı.
TKH Gençliği adına yapılan açıklamada, eşit, özgür, insanca bir yaşam için gericiliğe ve piyasacılığa karşı mücadele için 4 Mart Pazar günü Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda yapılacak olan toplantıya çağrı yapıldı.
Yapılan açıklamada, AKP’nin kapitalizmle birlikte gençleri savaşa, yoksulluğa, sömürüye ittirerek geleceksizliği yarattığı ifade edilirken, içinden geçtiğimiz dönemde gençlerin sorumluluk alması gerektiği ifade ediliyor. Gençlerin tarihten bu yana ülke sorunları ve bunlardan kurtuluş mücadelesinin önemli bir ayağı olduğu vurgulanarak, “okumuş insan, emekçi halka karşı sorumludur” denilerek bütün gençlerin mücadelede yer alması gerektiği vurgulanıyor.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Dünyada kapitalist-emperyalist sistemin geleceksizlik ürettiği, emekçi yığınları, kadınları, gençliği çıkmaza sürüklediği bir dönemden geçmekteyiz. İştahı kabaran sermaye sınıfının kazandığı mevzi, halklar üzerindeki tahakkümü arttırıyor. Reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte insanlığın biriktirdikleri bir bir yağmalanıyor. Kapitalizm, savaş, yoksulluk, sömürü ve geleceksizlik üretiyor.
Türkiye son yıllarda bu karanlığın en fazla hissedildiği ülkelerden biri. AKP ile birlikte, sermayenin palazlandığı, laikliğin tasfiye edildiği, emekçiler için yaşam şartlarının her gün zorlaştığı, savaşın ve katliamların önünün kesilmediği bir süreç açılmış durumda.
Bu tablonun kazananı bellidir. Gericilik, piyasacılık ve sermaye sınıfı kazanmıştır. Kaybeden ise emekçiler, kadınlar, gençlerdir.
Üniversiteler bilimsel üretim merkezleri olmaktan çıkarılmıştır. Akademi tasfiye edilmiş, üniversitelerin içi boşaltılmıştır. 80’de YÖK ile açılan süreç, bugün AKP ile devam etmektedir. Üniversiteler piyasaya açılmış, gençliğin ülke sorunları ve üretimle bağı kesilmek istenmiştir. Üniversitelerde eşitliğin, özgürlüğün, adlı adınca sosyalizm sesi yasaklanmaya çalışılmaktadır.
Liseler gericiliğin tezgahından geçirilmiştir. Müfredatlar bilimsellikten tamamen uzaklaştırılmış, gençlik gerici cemaat ve tarikatların kucağına itilmiştir. Eğitimde eşitsizlik ve piyasalaşmanın derinleştirilmesiyle emekçi çocukları en temel hakları ellerinden alınarak inşaatlarda, fabrikalarda, atölyelerde sermayenin ucuz iş gücüne dönüştürülmüş, iş cinayetlerine kurban gitmiştir. İlerici öğretmenler uzaklaştırılmış, Cihat bir değer olarak müfredatta kendine yer bulmuştur. Staj adı altında sömürü meşrulaştırılmış, sürekli değişen sınav sistemiyle gençlik intihara sürüklenmiştir.
AKP, gençliği geleceksizliğe itmektedir.
Türkiye’de gençlik, ülke sorunlarından ve kurtuluş tartışmalarından kaçmamıştır. Aksine düzenin palazlandığı dönemler gençlik açısından mücadelenin yükseltildiği dönemler olmuştur. Emperyalizmle işbirlikçiliğin yükseldiği dönemde yanıtı gençlik vermiştir. Emekçi halkın yoksulluk ve sömürüyle boğuştuğu dönemde gençlik “okumuş insan emekçi halka karşı sorumludur” diyerek mücadeleye girişmiştir.
Geçmişimizden aldığımız güçle, geleceksizliğin üzerine yürüyoruz!
Sömürüye karşı emeğin, karanlığa karşı aydınlanmanın bayrağını yükseltiyoruz!
Eşit, özgür, insanca bir yaşam için gericiliğe ve piyasacılığa karşı mücadeleyi yükseltiyoruz!
Bütün gençliği, geleceksizliğe karşı sosyalizmin sesini yükseltmeye, ülkeye umut olmaya çağırıyoruz!
TKH Gençliği
Bu haber en son değiştirildi 2 Mart 2018 12:21 12:21
2025 yılı için 22 bin 104 lira olarak belirlenen net asgari ücret, açlık sınırının yüzde…
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, "Bu hafta içinde İmralı heyetimizin Ada’ya gitme olasılığı çok…
Suriye, İsrail’in Beyt Cinn bölgesinde düzenlediği askeri operasyonu 'tehlikeli bir tırmanış' olarak nitelendirerek şiddetle kınadı.…
Kanal İstanbul projesi hız kazanırken, Arnavutköy’deki tarım arazileri bir bir satışa çıkarılıyor. Şeyha Moza’nın aldığı…
BM’nin “terörist” listesinde yer alan HTŞ lideri Ebu Muhammed Colani’nin eylülde Genel Kurul’da konuşacağı yapacağı…
Filistin Gazeteciler Sendikası, İsrail'in Filistin basınını ortadan kaldırılması gereken stratejik bir tehlike olarak gördüğünü belirtti.