Reklam
Kategoriler: İç Açı

Gerici Akit yazarından erkeklere ‘kadınlarınızı dövün’, kadınlara ‘şiddete karşı koymayın’ tavsiyesi!

Reklam

Yandaş Yeni Akit gazetesi yazarlarından İlhan Oral, kadınları hedef alan ‘Şiddete karşı koymaya kalkışmayın!’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Her gün kadınlara ve çocuk yaşta evliliklere yönelik gerici fikirlerin pompalandığı gazetenin yazarı İlhan Oral, bugünkü köşe yazısında kadınların medeni haklarını hedef alarak ‘erkeğe itaat etmeleri’ gerektiği vurgusunda bulundu.

Şiddetten kadınları sorumlu tuttu: Kadının kocasını adamı olarak görme iştahını buharlaştırdılar

İlhan Oral söz konusu yazısında, kadına yönelik şiddetten yine kadınları sorumlu tutarak ”Ailenin kaynağı olan kadının analık sistemlerini arızalandırdılar. Kadını cahilleştirdiler. Onu iffetinden kopardılar. Merhametini, şefkatini, sadakatini harap ettiler. Onun aşk ateşini söndürdüler. Kocasını, adamı olarak görme iştahını buharlaştırdılar.” ifadelerine yer verdi. Oral kadınlara ”Şiddete başvurup diretmekle şiddeti önleyemezsiniz. Fizik kuralıdır. Bir nesneyi ne kadar iterseniz o oranda tepkisi ile karşılaşırsınız.” sözleriyle şiddet karşısında erkeklere boyun eğmeleri gerektiğini söyledi.

‘Evden kaçan kadınlara sığınma evi icat ettiler, elini sallıyor erkek buluyor’

Kadınların tarihsel kazanımları olan haklarına da göz diken ve bunlardan rahatsızlığını dile getiren gerici yazar şu skandal sözlere yer verdi:

”Sen güzelsin, sen güçlüsün, sen erkeğin cariyesi değilsin, özgür olmak senin hakkındır, sen erkeğin eline bakmaya zorlanamazsın, senin de ekonomik özgürlüğün ve etkinliğin olsun…

İki çocuklu kadın bir gün sekiz senelik kocasını terk ediyor. Valizlerini ve iki çocuğunu da alıyor, kocasını ve ailesini hiçe sayarak evinden kimliği bilinmeyen bir erkekle kaçıp gidiyor ve bu kadın ‘özgürce seçimini yapmış oluyor.’ Tabii bir tarafta kadını yüksek dozda dolduruşa getirirken diğer tarafta kocası ile arasını açmak için her türlü melaneti yaptılar. Oldu olacak bir de evden kaçan kadınlara sığınma evi icat ettiler. Evet, kadını erkekleştirirken, diğer tarafta erkeğin de bütün yetkilerini elinden aldılar. Altı ay evinden sürgün ediyorlar, bu altı ay süreyle evine beş yüz metre yaklaşmasını yasak ediyorlar. Evet, böyle hüküm veriyorlar. Güya şiddeti önleyeceklermiş ve güya kocayı şiddetten caydıracak ve kadını onun şiddetinden kurtaracaklarmış! Zaten kadının rahatça gidip kalacağı sığınma evi var veya daha da canı sıkılırsa ‘elini sallıyor’ erkek buluyor, gidiyor. Şu hale bakar mısınız?”

‘Erkeği itibarsızlaştırma zulmü var, kanunlar fıtrata uygun olsun’

Kanun koyuculara çağrı yaparak kadınların söz konusu haklardan mahrum edilmesini talep eden Oral, ”Kanun koyucuların yeniden, milletin, insanların, kadının, kocanın ve çocukların başlarına bela ettikleri bu kararların yerine daha medeni, âdil ve daha doğrusu fıtratına uygun düzenleme yapmaları boyunlarının borçları olduğu için ihmal etmemeli ve yanlış kararları düzeltmelidirler. Düzenlemeyi yapmamaları onlara ağır vebal yükleyecektir. Bu vebalde ağır sorumluluk vardır, erkeği itibarsızlaştırmada ihanet ve çocukları kimsesizleştirmede zûlüm vardır.” ifadelerinde bulundu.

‘Fenalık ve geçimsizlikten korkarsanız kadınları dövün’

Erkeğin kadından üstün kılındığı gibi safsataları yineleyen Akit yazarı, gerici fikirlerini ifade etmeye ”Erkekler, kadınlar üzerine kıvamında eşlerdir. Saliha kadınlar, itaatkârdırlar ve Allah kendilerini koruduğu için kocalarının gıyabında ırz ve mallarını korurlar. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce nasihat edin. Sonra uslanmazlarsa, yataklarda yalnız bırakın. Yine dinlemezlerse, dövün!” sözleriyle devam etti.

Yeni Akit Yazarı İlhan Oral’ın kadınlara yönelik şiddeti teşvik eden yazısının tamamı şöyle:

”Şiddete karşı koymakla, Şiddete başvurup diretmekle şiddeti önleyemezsiniz. Fizik kuralıdır. Bir nesneyi ne kadar iterseniz o oranda tepkisi ile karşılaşırsınız. Kadına yapılan şiddeti üretenler vardır. Kadına uygulanan şiddeti üretip artıran lobiler belirlenmeli ve bunlar kaynaklarıyla kurutulmalıdır ve aile, kurtarılıp emin ellere teslim edilmelidir.

İslam tarihinde böylesi bir aile faciası görülmedi. Ailenin kaynağı olan kadının analık sistemlerini arızalandırdılar. Kadını cahilleştirdiler. Onu iffetinden kopardılar. Merhametini, şefkatini, sadakatini harap ettiler. Onun aşk ateşini söndürdüler. Kocasını, adamı olarak görme iştahını buharlaştırdılar. ‘Elimi sallasam ellisini bulurum’ dedirtecek kadar çıldırttılar. Kadında üstün değerler taşıyan mekanizmaları kilitlediler, kilitlerini paslandırmaya bıraktılar.

Kadına verilecek en çarpıcı zarar, onu erkekleştirmekti. Cinsiyetini değiştirmeye gerek yoktu. Basit bir operasyon ile kadını erkekliğe özendirirsiniz. Ona olması gerekenden daha değişik kişilik enjekte edersiniz operasyon tamamlanmış olur. Bunu yaptılar ve kadını şaşırttılar.

‘Sen güzelsin, sen güçlüsün, sen erkeğin cariyesi değilsin, özgür olmak senin hakkındır, sen erkeğin eline bakmaya zorlanamazsın, senin de ekonomik özgürlüğün ve etkinliğin olsun…’

İki çocuklu kadın bir gün sekiz senelik kocasını terk ediyor. Valizlerini ve iki çocuğunu da alıyor, kocasını ve ailesini hiçe sayarak evinden kimliği bilinmeyen bir erkekle kaçıp gidiyor ve bu kadın ‘özgürce seçimini yapmış oluyor.’ Tabii bir tarafta kadını yüksek dozda dolduruşa getirirken diğer tarafta kocası ile arasını açmak için her türlü melaneti yaptılar. Oldu olacak bir de evden kaçan kadınlara sığınma evi icat ettiler. Evet, kadını erkekleştirirken, diğer tarafta erkeğin de bütün yetkilerini elinden aldılar. Altı ay evinden sürgün ediyorlar, bu altı ay süreyle evine beş yüz metre yaklaşmasını yasak ediyorlar. Evet, böyle hüküm veriyorlar. Güya şiddeti önleyeceklermiş ve güya kocayı şiddetten caydıracak ve kadını onun şiddetinden kurtaracaklarmış! Zaten kadının rahatça gidip kalacağı sığınma evi var veya daha da canı sıkılırsa ‘elini sallıyor’ erkek buluyor, gidiyor. Şu hale bakar mısınız?

Kanun koyucuların yeniden, milletin, insanların, kadının, kocanın ve çocukların başlarına bela ettikleri bu kararların yerine daha medeni, âdil ve daha doğrusu fıtratına uygun düzenleme yapmaları boyunlarının borçları olduğu için ihmal etmemeli ve yanlış kararları düzeltmelidirler. Düzenlemeyi yapmamaları onlara ağır vebal yükleyecektir. Bu vebalde ağır sorumluluk vardır, erkeği itibarsızlaştırmada ihanet ve çocukları kimsesizleştirmede zûlüm vardır. Bundan dolayı kimse de çocukların vebalini taşıma riski altına girmemelidir.

Tabii çocuklar sıcacık bir aileye muhtaçtır, aile ortamında huzur içinde mutlu olmaları onların en doğal haklarıdır, bu onlar için ömür boyu işkencelerin en ağırıdır. Maneviyatları bozuktur. Gönülleri hasret doludur. Gelecekleri karanlıktır. Umutları kalmamış, hangi kapıyı çalacakları meçhuldür. Ana sevgisinden, baba desteğinden ve aile bütünlüğünden mahrumdur.

Yüz binlerce değil, milyonlarca harabe aile enkazını kaldıracak yetkililer, oturdukları koltuklarda kalıcı değil, geçicidirler. Bu gerçeği unutmaları hiç de hayra alamet değildir. Allah Teâlâ’nın tehdidi çok ağırdır; Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için O da onların kalplerine, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar nifak doldurur. (Tevbe:9/77) Aile ilgili sözün özü, yine Allah Teâlâ’nın beyanında vardır; Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlarla taşlardır… (Tahrim:66/6)
Allah’ın kadın ve erkeği birbirlerine üstün kılması ve erkeklerin kadınlara mallarından infak etmeleri sebebi ile erkekler, kadınlar üzerine kıvamında eşlerdir. Saliha kadınlar, itaatkârdırlar ve Allah kendilerini koruduğu için kocalarının gıyabında ırz ve mallarını korurlar. Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce nasihat edin. Sonra uslanmazlarsa, yataklarda yalnız bırakın. Yine dinlemezlerse, dövün! Size itaat ettikleri takdirde kendilerini incitmeye bir bahane aramayın. Çünkü Allah Yücedir, Büyüktür. (Nisa: 4/34) Allah Teâlâ, hakkı, hikmet niteliğinde bildirir, beyan eder ve uyulmasını ister.

İbret alan huzur bulur. İbret almayan ya inadına cahil ya da zekâ özürlüsüdür. Onun için şiddete karşı koymaya kalkışmayın! Esselamu aleykum.”

Bu haber en son değiştirildi 23 Aralık 2018 17:23 17:23

Reklam

Önceki Haberler

AYBÜ öğrencileri şenliğini aldı

Şenliğin iptal edilmek istenmesine karşı AYBÜ öğrencileri, topladıkları imzalarla rektörlük önünde eylem yapacaklardı. Eylem saatinden…

7 Mayıs 2024 21:58

Sinan Ateş cinayetine ilişkin iddianame kabul edildi

Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianame Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

7 Mayıs 2024 21:07

Kayseri’de kadın cinayeti: Babası tarafından katledildi!

Kayseri'de 4 gün önce babasının bıçakla yaraladığı genç kadın hastanede yaşamını yitirdi.

7 Mayıs 2024 20:55

Hazine borçlanmaya kaldığı yerden devam ediyor

Hazine, 2 ihalede yaklaşık 55 milyar lira borçlanmaya gitti.

7 Mayıs 2024 17:24

Arap Birliği: İsrail saldırıları son derece tehlikeli bölgesel sonuçlar doğurdu

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, BAE'de düzenlenen AIM Yatırım Zirvesi 2024'ün 13. oturumundan…

7 Mayıs 2024 15:01

İstanbul Tabip Odası’ndan Bakan Koca’ya çağrı: Sağlıkta şiddet vakaları artabilir

İstanbul Tabip Odası'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, 10 dakika içinde 3-4 hastaya randevu verildiğini…

7 Mayıs 2024 14:57
Reklam