Gerici Mehmet Şevket Eygi'den 'Özel Harp elemanı' olduğuna ilişkin açıklama: Komünizme karşı kullanılmış olabilirim
Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'in Fethullah Gülen'le birlikte Mehmet Şevket Eygi için öne sürdüğü iddiaya Eygi'den "yanıt" geldi.
Türkiye’de siyasal islamcılığın en önde gelen isimlerinden biri olan Mehmet Şevket Eygi ile ilgili bir gerçek, TSK’nın en üst kademelerinde görev almış bir isim tarafından dile getirilmişti. Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Şevket Eygi’nin Fethullah Gülen’le birlikte 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildiğini belirtişti.
Sola karşı palazlandırılan siyasal islamcılığın NATO ve emperyalizmle bağlantılarını yıllar sonra ortaya seren açıklama şaşırtmazken, Eygi’den konu ile ilgili açıklama geldi. “İddiaların tamamen geçersiz olduğunu” öne süren Eygi, “Bendeniz genç bir yedek subay, Fethullah Gülen 16 yaşında bir molla talebe, terzi Mehmet Şercil’in dükkânında karşılaşmışlar ve rejimi yıkma kararı almışlar… Pehpehpeh!.. Aman ne senaryo.” derken, “Haaa… Benim haberim yok iken birileri, bu adam Komünizme karşıdır, onu dolaylı olarak kullanalım demiş olabilirler.” ifadelerini kullandı.
Eygi’nin “Yalandır iftiradır” başlığıyla Milli Gazete’de yayımlanan yazısında ilgili bölüm şöyle:
Özet: Bir tv programında, Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı İsmail Pekin “Fethullah Gülen ve Mehmet Şevket Eygi gibi isimler 1959’da Özel Harp Dairesi içinde görevlendirildi” demiş. Birileri de bu konuda havaî yazılar yazmış, beni suçlamış, töhmet altında bırakmış.
DİKKAT: Bu paşa emekli olduktan sonra, Doğu Perinçek’in genel başkanı olduğu Vatan Partisi’nde, genel başkan yardımcılığı yapmıştır.
İDDİALARA CEVABIM:
Kendi açımdan konuşuyorum: Bu iddialar yalandır, iftiradır, asılsızdır, düzmecedir, tamamen uydurmadır, gerçekle ilgisi yoktur.
1959’da yirmi altı yaşında genç bir memurdum, Diyanet İşleri Başkanlığında Fransızca mütercimliği yapıyordum. Gazetecilik yapmıyordum. İslamî kesimde hiçbir ağırlığım, şöhretim, nüfuzum yoktu. Küçük bir çevre dışında beni tanıyan da yoktu. Silik küçük bir memurdum. Genelkurmayda görevlendirilmişim… Bu sadece bir yalan değil, kocaman bir yalandır. Kocaman bir iftiradır. Kocaman bir balondur. Nasıl bir yalan ve iftiradır? Pek acemice… Böyle iddiaların mutlaka ispat edilmeleri gerekir. Hani ispatı, delili?..Yok yok yok. Dök yalan ve iftira çamurunu. Mutlaka bir izi kalır felsefesi.
Erzurum’da, Murat Paşa camii avlusunda Nurcu terzi Mehmet Şercil’in baraka bir dükkânı varmış. M. Şevket Eygi orada Fethullah Gülen ile görüşmüş… Bunun da aslı şudur: Gerçekten orada o dükkân vardı ve yedek subaylık yaparken birkaç kez gitmiştim. Bir keresinde, o sırada 16 yaşında bir medrese talebesi olan Fethullah Gülen de gelmiş. Ben hatırlamıyorum, Gülen bir kitabında yazmış. Bendeniz genç bir yedek subay, Fethullah Gülen 16 yaşında bir molla talebe, terzi Mehmet Şercil’in dükkânında karşılaşmışlar ve rejimi yıkma kararı almışlar… Pehpehpeh!.. Aman ne senaryo. Şimdi, Genelkurmay düzmece hikâyesini uyduran zatı, iddiasını ispata çağırıyorum. Elinde geçerli, gerçek deliller varsa ortaya koysun. Koyamayacaktır. Hepsi yalandır, iftiradır, düzmecedir. Bendeniz bozuk düzenin, egemen azınlık sisteminin, vesayet rejiminin, resmî ideoloji terörünün daima karşısında olmuşumdur.Ne işim vardır Genelkurmay Özel Harp dairesinde?
Haaa… Benim haberim yok iken birileri, bu adam Komünizme karşıdır, onu dolaylı olarak kullanalım demiş olabilirler. O da geçerli bir izah değil. Vesayetçi egemen azınlık rejim bana çok zulm etmiştir. Fikir ve inançlarımdan dolayı ağır ceza mahkemelerinde süründürmüş, zindanlarda çürütmüştür; altı yıla yakın bir müddet yurt dışında yaşamaya mecbur kılmıştır; iki günlük gazetemi batırıp iflas ettirmiştir. Bu konuda hiç kimse işkembesinden konuşmasın. İddialarını hukuken ispat etsinler. Tutarlı ve geçerli deliller getirsinler.
Edemezler ya, ispat ederlerse kalemimi kırıp yazı hayatından çekileceğim.”