Hadi oradan, ÖSO'dan Kuvâyi Milliye çıkartamazsınız!
Kamil Tekerek yazdı: Hadi oradan, ÖSO'dan Kuvâyi Milliye çıkartamazsınız!
Dün itibariyle AKP yandaşları ağızlarındaki baklayı çıkardı. Gazetelerde ve televizyonlarda AKP borazanlığı yapanlardan, Afrin operasyonuna katılan ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı verilen cihatçı güçlerle Kuvâyi Milliye benzetmeleri gelmeye başladı. Bugün de AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynı telden çaldı Meclis grup toplantısında: ÖSO Kuvâyi Milliye gibiymiş.
Neymiş efendim, Suriye’nin “milli güçleri” yani Kuvâyi Milliye’si ÖSO’ymuş. Orada vatanları için mücadele ediyorlarmış, Suriye’de yaşanan baskı ve zulme karşı çıkıyorlarmış.
Dolayısıyla ÖSO’ya laf etmek yasak AKP ve yandaşlarına göre. “ÖSO’ya laf ediyorsan YPG’lisin” yaygarası da Afrin operasyonu boyunca AKP ve borazanları tarafından propaganda edilmeye devam edilecek. Emperyalizme uşaklıkta sınır tanımayan AKP iktidarı, emperyalizmin beslemesi cihatçılar ile ittifak yaparak, emperyalizm ile işbirliği içerisinde olan Kürt siyasi hareketine karşı savaşa girdi.
AKP iktidarı iki ucun farkındadır ve buna göre hareket etmektedir. AKP için Amerikan planlarına uygun bir şekilde “PYD’yi bırak beni al” demek bir hedeftir. ABD Kürtleri yalnız bırakırsa burada bir NATO üyesi ülke olarak Türkiye’yi pazarlamakla mükellef olduklarını hatırlatmaktadırlar.
Diğer taraftan olası bir Amerikan barışı AKP açısından gündemde kalmaya adaydır. Yeni bir Ortadoğu kurulur Türkiye de orada yerini alır. Kürt siyasi hareketine karşı zafer kazanmış görüntüsü veren bir AKP iktidarı, Barzanicilikle de, daha güçlü ve yapısal bir şekilde Amerikan çizgisine oturmuş PYD ile de “Eşme ruhu”nu yeniden yeşertir. Türkiye’de yeniden “çözüm ve barış” rüzgarları estirilir. Yeni bir kan ve gözyaşı dönemine kadar…
AKP iktidarının milliyetçi hamasetinin de, yerli ve milli edebiyatının da, bu gerçekler dışında emperyalizm beslemesi ÖSO ile yapılan işbirliği ile ilgilsi olduğu unutulmamalıdır.
ÖSO denilen örgüt Suriye’deki meşru iktidarı yıkmak için ortaya çıkmıştır. Çatı örgütü gibi düşünülmesi gerekir. El Kaidecisi’nden, IŞİD’cisine ve bilumum farklı şeriatçı yapılanmasına kadar farklı çevreler ve örgütler bu tezgahtan geçmiştir. Siyasi bir kurum olarak lanse edilmeye çalışılmakta ve “özgür” gibi cezbedici bir şal ile örtülmektedir.
ÖSO’nun ne olduğu bellidir. ÖSO, katliamcı örgütlerin uğrağıdır. ÖSO, emperyalizm tarafından fonlanan paralı askerlerden oluşur. ÖSO, Suriye halkına karşı yapılan katliamlara imza atmış bir örgütlenmedir. ÖSO, kendine siyasi paravan olarak Suriye Ulusal Konseyi adı verilen bir yapılanmayı kullanmıştır. Bu konseyin arkasında ise Ortadoğu’daki ülkelerin başına bela olan en önemli gerici örgütlenme olan Müslüman Kardeşler vardır.
İşte bu yüzden ÖSO destekçiliği ile Afrin operasyonunu yapmaya çalışan AKP iktidarı, ÖSO gerçeklerini ortaya koyanlara “terörist, YPG yandaşı” gibi suçlamalarla saldırıyor. Tüm bunlar olurken İdlib’de El Nusra’nın günümüzdeki adı olan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) nezaretinde Türk ordusunun hareket ettiği ve Suriye ordusu ile karşı karşıya geldiğinin haberleri de geçiyor.
İliklerine kadar yalan ve hamaset ile dolu olan AKP iktidarının yandaşları şimdi de cihatçı örgütler ile olan işbirliğini örtmek için ÖSO ile Kuvâyi Milliye güzellemesine başladılar.
Amaçları belli. Ortada herkesin kabul ettiği ama görmezden geldiği emperyalizmle işbirliği olgusu varken ÖSO’culara Kuvâyi Milliye benzetmesi yapmak manipülatörlüğün önde gideni ve Türkiye tarihinin reddiyesi anlamına gelmektedir.
Son tahlilde 1923 Cumhuriyeti’nin reddiyesi üzerinden kendini var eden ve bugünlere kadar gelen AKP iktidarının ideolojisinin mantıksal sonucu bu olabilir ama tarihi gerçekler bu tür manipülasyonlar ile örtülemez.
İstediği kadar abartılı değerlendirilmelere tabi tutulsun, Kuvâyi Milliye Anadolu’daki işgalci güçlere karşı kurulmuş bir örgütlenmedir. ÖSO’nun ise Suriye’de Amerikan işgali olarak nitelenebilecek durum ile bir sorunu yoktur. ÖSO Amerikancıdır.
Kuvâyi Milliye emekçi halkın bir örgütlenmesidir. Parçalanan bir imparatorluğun göbeğinde yeni bir ülke için savaşmıştır. ÖSO emperyalizm beslemesi paralı askerlerden oluşan bir örgütlenmedir. Suriye’nin parçalanması için savaşmaktadır.
Kuvâyi Milliye kendi halkına karşı kurşun sıkmamıştır. ÖSO kendi halkına karşı kurşun sıkmış, katliamlar yapmıştır. ÖSO demek kimyasal silahlar ve Amerikan topu tüfeğidir.
Kuvâyi Milliye din için savaşmamıştır. ÖSO cihat ve şeriat için savaşmaktadır.
Kuvâyi Milliye, Nâzım Hikmet’in sayesinde halkımızın dilinde bir destana dönüşmüştür. ÖSO için Suriye halkının dilinde yalnızca lanet okunmaktadır.
İşte tüm bu gerçekler ortada dururken “Suriye’nin toprak bütünlüğünü” savunuyoruz diyerek ÖSO ile müttefik olamazsınız. Eğer Suriye’nin bütünlüğünü savunuyorsanız ÖSO’ya karşı çıkmanız, Suriye’deki meşru iktidar ile ilişki kurmanız gerekir.
“Emperyalizme karşı duruyoruz” diyerek, emperyalizm işbirlikçisi ÖSO ile müttefik olamazsınız. Emperyalizme karşı mücadele vermek istiyorsanız önce ÖSO ile işbirliğine son verirsiniz.
İşin özü ve görülmesi gereken gerçek kısaca şudur: Amerikancılık, NATO’culuk, ÖSO’culuk bir bütündür ve buradan ülkemiz emekçilerine hayır gelmez… Ve AKP sonuna kadar Amerikancı, NATO’cu ve ÖSO’cu bir partidir.