Reklam
Kategoriler: Hafıza-i Beşer

Hafıza-i Beşer | 2 Nisan 1948: Ölümünün 70. yılında Sabahattin Ali’ye saygıyla…

Reklam

25 Şubat 1907’de doğan Sabahattin Ali, ilkokulu bitirdikten sonra parasız yatılı olarak Balıkesir Öğretmen Okulu’na girer, daha sonra İstanbul Öğretmen Okulu’ndan mezun olur. Yozgat’ta yaklaşık bir yıl ilkokul öğretmenliği yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı sınavı kazanarak Almanya’ya gider.

Ali, Almanya’daki eğitimini tamamlamasının ardından tekrar yurda dönerek Orhaneli’nde ilkokul öğretmenliğine atanır. Aydın ve Konya ortaokullarında Almanca öğretmenliği yapar.

1940 yılında basılan “İçimizdeki Şeytan” romanı, milliyetçi kesimde büyük tepki topladı. Ali, faşist Nihal Atsız’ın kendisi hakkında yazdığı hakaret dolu bir yazıya karşılık dava açar. Oldukça sıkıntılı geçen dava sürecinin ardından 1944 yılında davayı kazanır ancak tepkilerden kurtulamaz. Olaylı duruşmalar sonrasında Ali bakanlıkça görevinden alınır.

İstanbul’a giderek gazetecilik yapmaya başlayan Sabahattin Ali, Tan Matbaası’na gerçekleştirilen saldırıların ardından işsiz kalır. Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz ile Marko Paşa, Malum Paşa, Merhum Paşa, Öküz Paşa gibi siyasal mizah dergilerini çıkarır. Ancak, bu gazeteler tek parti iktidarının baskılarıyla karşılaşır, dergilerin isimlerindeki Paşa ifadesiyle “Milli Şef” İsmet Paşa ile alay edildiği iddiası ile kapatılarak yazılar ve yazarları hakkında kovuşturmalar açılır.

Sabahattin Ali dergilerde çıkan yazılarından dolayı üç ay hapis yatar. Ali Baba dergisinde yayımladığı “Ne Zor Şeymiş” başlıklı yazıda, içinde bulunduğu durumu şöyle anlatmaktadır: “Çalmadan, çırpmadan bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi”.

Bir başka dava nedeni ile 1948’de Paşakapısı cezaevinde üç ay yatar. Çıktıktan sonra zor günler geçirmeye başlar, işsiz kalıp, yazacak yer bulamaz. Çaresiz kalan Ali, Bulgaristan’a kaçmaya karar verir ve para karşılığı Ali Ertekin adlı bir kaçakçıyla anlaşır. Ordudan atılmış bir astsubay olan Ertekin, geçimini yurt dışına adam kaçırmakla sağlamakta, öte yandan Milli Emniyet Hizmeti Riyaseti adına ajanlık yapmaktadır.

Resmi açıklamalara göre Ertekin, “milli hislerini tahrik ettiği için” Sabahattin Ali’yi başına sopa vurarak öldürdü. Cesedin 2 Nisan 1948 tarihinde Bulgaristan sınırında şaibeli bir şekilde bulunmasından sonra, 28 Aralık 1948’de tutuklanan Ertekin, Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Yaptırımı 18-24 yıl olan adam öldürme suçundan, 15 Ekim 1950’de “milli hisleri tahrik” gerekçesiyle cezası indirilerek 4 yıl hüküm giydi. Ancak yazarın yakın çevresi Sabahattin Ali’nin Kırklareli’de Milli Emniyet tarafından sorgulanırken işkence sonucu öldüğü ve Ertekin’in paravan olarak kullanıldığını iddia etse de bu hiçbir zaman kanıtlanamadı. Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü itiraf eden ve Emniyet mensubu olduğu iddia edilen Ali Ertekin, dört yıla hüküm giymiş; fakat birkaç hafta sonra çıkartılan aftan yararlanarak serbest kaldı.

Ölümünün 70. yılında saygıyla anıyoruz…

Eserleri:
Roman: Kuyucaklı Yusuf, İçimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna

Öykü: Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk

Şiir: Dağlar ve Rüzgar, Kurbağanın Serenadı, Öteki Şiirler Oyun: Esirler

Reklam

Önceki Haberler

Özgür Özel’in 1 Mayıs kefaleti…

Biri büyük kalabalıklardan korkuyor; diğeri soldan, sosyalist düşünceden, emekçilerin eşitlik mücadelesinden, kendisinin de eleştirilmesinden korkuyor.…

28 Nisan 2024 14:03

6 ilde IŞİD operasyonu

Yerlikaya, operasyonlarda çok sayıda dijital materyal ile çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konulduğu…

28 Nisan 2024 11:49

Tülin Tankut yazdı: Pankartlar

Bugün ülkenin acilen çözüm bekleyen sorununuysa artık çocuklar bile biliyor. Ana muhalefet partisi, parlamentoda ekonomik…

28 Nisan 2024 11:38

Washington Post: Zelenskiy, ordusunun kayıplarını eksik bildirmiş olabilir

Kaynak, "Son birkaç hafta içinde çıkardıkları yasalar onlara yardımcı olacak, ancak daha fazla gücü harekete…

28 Nisan 2024 10:45

Av. Abdurrahman Bayramoğlu: İşleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü

“İnsan özgülüğe mahkumdur.” der J. P. Sartre. Seçimlerimizle kendimiz ve insanlık hakkında hüküm veririz sürekli.…

28 Nisan 2024 10:08

Koza Altın gözünü yaylalara dikti

Kürtün ilçesinde bulunan Gölönü Yaylası’na açılacak olan madenden çıkarılan cevher yine aynı il sınırlarında bulunan…

28 Nisan 2024 09:46
Reklam