Reklam
Kategoriler: Hafıza-i Beşer

HAFIZA-İ BEŞER | 25 Eylül 2012: Neşet Ertaş hayata veda etti

Reklam

Babası bağlama ustası Muharrem Ertaş, annesi Döne Ertaş’tır. 8 yaşına kadar doğduğu köy olan Kırtıllar Köyü’nde yaşamış, sonrasında ailesi ile birlikte İbikli Köyü’ne yerleşmişlerdir. 12 yaşındayken annesi Döne’yi kaybetmiştir. Babası Muharrem Ertaş, Yozgat’ın Kırıksoku Köyünden Arzu isminde bir kadınla evlenince bir süre bu köyde yaşar ardından Yozgat’ın Yerköy ilçesine yerleşirler.

Neşet Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile türküler söylemeye başladı. Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler.

Neşet Ertaş, Kırşehir ve ardından 2 yıl da Kırıkkale’de bulunduktan sonra 1957 yılının sonunda İstanbul’a gelerek Şen Çalar Plak’ta ilk plağını Neden Garip Garip Ötersin Bülbül adı ile babası Muharrem Ertaş’a ait bir türküyle çıkardı. Halk tarafından çok beğenilen bu plağı diğer plak, kaset ve halk konserleri takip etti. 1978 yılında alkol ve sigara kullanımından dolayı parmaklarından felç geçirdi ve işsiz kaldı. Kardeşinin daveti üzerine Almanya’ya gitti. Tedavi oldu. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya’da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul’da verdiği konserle sahne hayatına geri döndü.

Süleyman Demirel’in teklif ettiği devlet sanatçılığı unvanını: “O dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, ‘hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor.’ diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım.” diyerek geri çevirdi.

Halk bu tavra destek vermiş ve Neşet Ertaş âdeta yaşayan bir efsane olmuştur. Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet Konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak okutulmuştur.

25 Eylül 2012 tarihinde İzmir’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Cenazesi Kırşehir Bağbaşı Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Mezarı ise babası Muharrem Ertaş’ın yanındadır. Mezar taşında “Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp, Hakk’a bağlı. İncitme canı, incitme.” yazılıdır.

Saygıyla anıyoruz…

Reklam

Önceki Haberler

Kaymakamlığın Zeytinli Rock Festivali yasağı yargıdan döndü

Türkiye'nin en geniş katılımlı ve ilgi gören müzik festivallerinden Zeytinli Rock Festivali, 'orman yangınları' gerekçe…

21 Ağustos 2025 18:15

T24 muhabiri Can Öztürk emniyette ifade verdi

T24 muhabiri Can Öztürk, Prof. Dr. Ahmet Akın hakkındaki iddiaları haberleştirdiği gerekçesiyle “halkı yanıltıcı bilgi…

21 Ağustos 2025 18:12

Rezerv alan ilan edilen Topağacı Mahallesi’nde yurttaşlara polis arasında ‘kentsel dönüşüm’ gerginliği

Ümraniye'deki Topağacı Mahallesi'nde kentsel dönüşüm kapsamında başlatılan yıkım ve tahliye işlemlerine karşı mahalle sakinlerinin direnişi…

21 Ağustos 2025 17:52

Yurttaşın ekonomiye güveni düzelmiyor

Türkiye ekonomisi olumlu sinyaller vermezken geçim krizi yaşayan yurttaşın ekonomiye dair güveni de yükselmiyor. Tüketici…

21 Ağustos 2025 17:17

Tutuklanan İnan Güney: Haksızlığa alet olanlar insan içine çıkamayacak

Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, sosyal medya hesabı aracılığıyla halka seslendi. Kendisi gibi tutuklanan çalışma…

21 Ağustos 2025 17:03

Şaban Vatan tahliye edildi

11 yaşındaki Rabia Naz’ın şüpheli ölümü sonrası adalet arayan babası Şaban Vatan, eski AKP Giresun…

21 Ağustos 2025 16:41
Reklam