Hamilelik nedeniyle işten atılan işçiye ilişkin önemli karar
Yargıtay, hamile kaldığı için performansı düştüğü gerekçesiyle savunması alınmadan işten çıkarılan kadın işçinin işe iade talebini reddeden İş Mahkemesi'nin kararını bozdu.
İstanbul’da müşteri temsilcisi olarak çalıştığı şirkette hamileliği yüzünden performansının düştüğü gerekçesiyle kapı önüne konulan kadın işçi, mahkemeye başvurdu.
İstanbul 12. İş Mahkemesi’nde açtığı işe iade davasında ifade veren kadın işçi, hamile olduğunu bildirdiği tarihte patron tarafından iş akdinin feshedildiğini ifade etti.
Davacı işçi, haksız feshin geçersizliğine ve işe iadesine yasadan doğan hakların ödenmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı patron ise davacının İş Kanunu’nun 25/2 maddesi gereği işten çıkarıldığını öne sürdü.
Tarafları dinleyen mahkeme, şirket genel müdürüne telefonda bağırıp, telefonu yüzüne kapattığı iddia edilen davacının işe iade talebini reddetti. Kararı davacı avukatı temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı.
Yargıtay kararında, “Davacının telefonda genel müdürüne bağırması ve telefonu müdürün suratına kapatması hadisesine ilişkin ifade veren tanıklar, feshe konu olaya şahit olmadığını, telefonun hoparlörünün açık olmadığını, davacının müdüre hakaret etmediğini dile getirmişlerdir. Ancak davacının yüksek sesle bağırıp telefonu yüzüne kapattığını bildirdiği anlaşılmaktaysa da davacının eyleminin somutlaştırılmadığı ve kesin olarak ispatlanamadığı görülmektedir. Ayrıca işverence iş akdinin davacının kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek geçerli sebeple feshedildiği halde, fesihten önce davacının savunmasının alınmadığı anlaşılmakla, feshin geçersiz olduğu kabul edilerek, davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Kabule göre de, işverenin geçerli fesih savunmasına ve kıdem, ihbar tazminatlarının ödeneceğinin kabul edilmesine rağmen, feshin haklı sebebe dayandığının kabulü tamamen hatalıdır. Mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, feshin geçersizliğine, davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen, davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine oy birliği ile karar verilmiştir” denildi.