HDP: Parlamentoya giremezsek eylem planımız belli
Sezai Temelli, 'Parlamentoya giremezsek yapacağımız eylem planı bellidir. Demokrasi sorununu aşmak istiyorsak muhatapların Meclis’te olması lazım' diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Fox TV canlı yayınında soruları yanıtlıyor.
HDP’nin barajı aşamaması durumunda AKP’nin daha fazla milletvekili çıkaracağını yönündeki açıklamaların sorulması üzerine Buldan, “Erdoğan’ın sandığa gömün talimatı var. HDP üzerinde büyük oyunlar oynanacağını düşünüyoruz. HDP’nin olmadığı bir parlamentonun demokrasi açısından eksik olacağını düşünüyoruz” dedi.
“EYLEM PLANIMIZ BELLİ”
Duvar’ın aktardığına göre HDP’nin barajı geçemezse ne yapacağı sorusu üzerine Sezai Temelli, “400 hesabı, anayasayı referanduma götürmeden değiştirme hesabıdır. 7 Haziran’daki tabloya göre, 80 vekilin 78’i AKP’ye geçecek. Parlamentoya giremezsek yapacağımız eylem planı bellidir. Demokrasi sorununu aşmak istiyorsak muhatapların Meclis’te olması lazım” diye konuştu.
Buldan da “Parlamentoya halkın sesi olarak gidiyoruz. HDP parlamento dışında kalırsa siyaset yapmayacak anlamına gelmez. Biz zaten halkla iç içe siyaset yürüttüğümüz için buna devam edeceğiz” yanıtı verdi.
“SÜREÇ, BİR ANDA ERDOĞAN’IN AÇIKLAMASIYLA BİTTİ”
“PKK’yi terör örgütü olarak tanıyıp tanımadıkları” yönündeki soru üzerine Buldan, şunları söyledi:
“HDP’nin PKK ile bağı yok, herhangi bir talimat da almıyor. Bu sorun çatışmasızlık ve müzakere yoluyla çözülmelidir. Meseleye sürekli terör olarak bakmak çözümsüzlüğe katkı sağlar. Bu ülkede 3 yıllık bir barış ve müzakere süreci yürütüldü. Daha önce Sayın Öcalan’la yapılan görüşmelerin ardından siyasi bir adım atılmalı denildi. Bu süreçte cenazeler gelmedi. Bir anda süreç Erdoğan’ın ‘Dolmabahçe mutabakatını tanımıyorum, süreci buzdolabına koyuyorum’ demesinin ardından bitmiştir.”
DEMİRTAŞ: SİLAHA KARŞIYIZ
Cezaevinde bulunan HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş da soruları yazılı olarak yanıtladı. Önceki seçimlerdeki “Türkiye partisiyiz” vaadi ve “PKK’yi terör örgütü olarak görüp görmediği” sorusu üzerine Demirtaş, şu yanıtı verdi:
“Siz şiddetin bir alt türü olan terör şiddetini sorunun kendisi olarak kabul ederseniz bu durumda sorunun ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal boyutlarına dair hiçbir çözüm üretemezseniz. Biz demokratik siyasette ısrarcıyız, silaha karşıyız, bu nettir.”
“Abdullah Öcalan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Erdoğan’ı destekleyin mesajı oldu mu?” sorusunu Pervin Buldan, “Beşir Atalay’ın bize getirdiği mesajı, Oslo sürecinin bir mesajı olarak biliyoruz. Demirtaş, buna ilişkin olarak savunma yaparken vermişti” diyerek cevapladı.
BULDAN: HİÇ KİMSE BARIŞ SÜRECİNİ KULLANMADI
“PKK, süreç devam ederken cephanelikler yapmış, kendine alan açmış. Bunun farkına varmadınız mı, yoksa şartlar onu mu gerektirdi?” üzerine Buldan, “7 Haziran’la 1 Kasım arasında yaşananlar bir trajedi. AKP, HDP’nin başarısını hazmedemedi. Barış süreci, Ağrı’da asker ve PKK’lilerin karşı karşıya getirilerek provokasyonla bitirilmek istendi. Halk, asker ve PKK arasına girerek buna izin vermedi. Karanlık eller devredeydi. Ceylanpınar’ı araştırmak için komisyon kurulsun dedik, kabul edilmedi” dedi.
“Kürt halkının kullandığı camilere saldırı düzenlendi, mezarlara saldırıldı” diyen Buldan, “Hendekler halkın kendisini koruması için kazıldı. Hendek meselesini müzakere ile çözmek için çok çalıştık. Hiç kimse barış sürecini kullanmadı. Herkes barış sürecinin başarısı için çaba harcadık. Barışın bu ülkeye hakim olabilmesi için herkes mücadele etti. Hiç kimsenin barış sürecini kullandığını kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
DEMİRTAŞ: ZAMANINDA MÜDAHALELER YAPAMADIK
Hendek olaylarıyla ile ilgili soru üzerine Demirtaş da şu yanıtı gönderdi:
“Ne ben, ne HDP hendekleri, barikatları kazmadık. İlk ortaya çıktığı andan itibaren sürekli diyalog ve ikna yöntemleri kullanarak sonlanması için yoğun çaba sarf ettik. Hakkari merkez ve Silvan ilçelerinde de, ilk hendekler açıldığında Lice ve Cizre ilçelerinde de bu yöntemle başarılı olduk ve hendekler kapatıldı. Benim hendekleri destekleyen tek bir açıklamam yoktur. 15 Temmuz’da bir de baktık ki, meğerse bu evleri, insanları yakıp yıkanların tamamı darbeciymiş. Şu anda tamamı darbecilikten içeride!
Maalesef ki biz de, o dönemde derdimizi iyi anlatamadık. Ayrıca hendeklerin kapatılması girişimlerimizde daha ısrarcı ve cesur olabilmeliydik. Bu noktada kamuoyu desteğini oluşturmada biraz da eksik kaldık galiba, buna güç getiremedik. Zamanında ve doğru siyasi müdahaleler yapamadık. AKP’nin hendekleri bahane ederek 1 Kasım seçimlerinde ağır bir savaş ve korku ortamına Türkiye’yi sürüklemesini önleyemedik. Bunlar bizim eksiklerimiz oldu.”