HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 10 gün önce verdiği “derhal serbest bırakılması” kararının Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
“Ankara 19. Ağır Ceza’nın Demirtaş kararı tamamen politiktir” başlığıyla yapılan açıklamada “Yargı bir kez daha siyaset yapmıştır, yürütme baskısı ile hareket etmiştir ve bu heyet büyük bir vebal altındadır.” denildi.
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 gün önce aldığı ve Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını da içeren kararını bugün Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi değerlendirmiştir. Toplanan heyet AİHM kararını uygulamamış, tutukluluğun devamına karar vermiştir. Bu açıkça Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlalidir. Bir kez daha belirtelim ki, AİHM’in Demirtaş kararındaki ‘derhal serbest bırakılsın’ ifadesi bir bireysel önlem önerisidir ve yerel mahkeme Anayasa’nın 90. Maddesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. Maddesi’ne bağlı olarak bu kararı uygulamak durumundadır. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tamamen politik nedenlerle, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yürütmenin baskısı ile bugünkü kararı almıştır. Mahkeme heyeti, aynen Demirtaş’ın ve diğer milletvekillerimizin tutuklanmalarında olduğu gibi hukuki değil siyasi nedenlerle bir karar vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının kesinleşmediğini iddia etmek, ayrıca bunu Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak sormak zaman kazanmak için atılmış akıl dışı ve hukuk dışı adımlardır. Kazanılan zamanda, Demirtaş hakkında İstinaf Mahkemesi’nde bekleyen kararın onanmasını sağlamak için yapılmış bir manevradır. Yargı bir kez daha siyaset yapmıştır, yürütme baskısı ile hareket etmiştir ve bu heyet büyük bir vebal altındadır.”
Türkiye’de solun yön arayışı, kendi bağımsız hattını örgütlemekten geçecek. Solu konu edinen bu sayımızın yol…
Daha açık konuşalım: TKP, kendi tabanından ve örgütünden basınç yedikçe yalpalamakta, bu baskıya göğüs geremediği…
2010 yılındaki ilk yetmez ama evet süreci AKP iktidarına güç vermiş, devleti ele geçirmenin kapıları…
Sol ne rejimin demokrasi süsü ne de düzen muhalefetinin payandasıdır. Siyaset yapma ya da duyulma…
Kapitalizm ulusal sınırları gevşetip genişletirken küresel sömürüyü de artırır; bu çelişki ancak proleter devrimle çözülebilir…
Kozyatağı sakinlerinin Kadıköy Belediyesi’ne sunduğu resmi durdurma ve bilgi alma dilekçeleri henüz sonuçlanmadan, firma süreci…