Hollanda Dışişleri Bakanı Halbe Zijlstra, 2006 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in düzenlediği bir toplantı ile ilgili yalan söylediğinin ortaya çıkmasının ardından istifa etti.
Pazartesi günü konuyla ilgili yalan söylediğini kabul etmesinin ardından acil olarak Salı günü toplanan parlamentonun sorularını yanıtlayan Zijlstra, bakanlık görevinden istifasını sunacağını açıkladı.
Söylediği yalanı “kariyerimde şu ana kadar yaptığım en büyük hata” diye nitelendiren Zijlstra, yalanının ortaya çıkmasından sonra güvenilirliğinin sarsıldığını ve bu nedenle bakanlık görevine devam edemeyeceğini söyledi.
“BÜYÜK RUSYA” YALANI
Hükümette olan Halk Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nin (VVD) 2016 yılındaki bir toplantısında konuşan Zijlstra, Putin’in 2006’da kır evinde düzenlediği bir toplantıya katıldığını ve bu toplantıda Putin’in Rusya’nın bazı komşularını da içeren bir “Büyük Rusya” planından bahsettiğini öne sürmüştü.
2006 yılında Hollanda menşeli enerji ve petrokimya şirketi Shell için çalışan Zijlstra, Shell’in eski İcra Kurulu Başkanı Jeroen van der Veer’in de katılanlar arasında yer aldığı toplantıya “arka tarafta bir asistan olarak” katıldığını ifade etmişti.
Pazartesi günü yaptığı açıklamada ise Zijlstra, Putin’in 2006 yılında kır evinde bir toplantı düzenlediğini, ancak kendisinin bu toplantıya katılmadığını itiraf etti. Zijlstra ayrıca “Büyük Rusya” planı ile ilgili sözlerinin toplantıya katılan başka biri tarafından kendisine aktarıldığını belirtti.
Salı günü parlamentoda yaptığı konuşmasında Zijlstra, “Hikayeyi, kaynağımı açık etmeden inandırıcı bir şekilde anlatmayı istemem açıkça yanlış bir karardı. Yapmamam gerekirdi. Özür dilerim” dedi.
Bu haber en son değiştirildi 14 Şubat 2018 04:42 04:42
20. yüzyılda insanlık reel sosyalizm deneyimi ile çağ atlarken, kapitalist emperyalist sistem ise bir tehlike…
Seçim süreçlerine dair iktidar tarafından öngörülen „tehditler“ nedeniyle Anayasa’nın değiştirilmesi gibi „önlemler“ alındığı dönemler oldu.
25 Kasım’da tanklar bir kez daha sokaklara çıktı. Meclis, devlet kurumları, Genelkurmay Başkanlığı ve Papadopoulos’un…
Faşist iktidarın dış politikası kendi ifadeleriyle “yeni ve dinamik”tir. Roma İmparatorluğu’nu referans olarak almakta ve…
1953 yılında Madrid Paktları olarak anılan anlaşmalar ile faşist Franco’ya ekonomik ve askeri yardımlar sağlandığı,…
Komünist Enternasyonal'in de belirttiği gibi, Nazi rejimi tekelci sermayenin en gerici ve en şovenist unsurlarını…